Seçmeli ders bulmak, dört yıllık Bilkent Üniversitesi yaşantısında bölüm fark etmeksizin herkesin ortak sorunlarından biridir. Alınması gereken seçmeli ders sayısı, bazı bölümlerde neredeyse zorunlu derslerin sayısıyla yarışacak düzeydedir. Bazı bölümlerde ise daha makuldür bu sayı ama onlarında seçmeli olarak seçebilecekleri o kadar az ders vardır ki yine bir çileye dönüşür. Bu nedenle seçmeli ders denilince normal şartlarda akla gelen kolay ve iyi notla geçilecek ders algısı Bilkent öğrencilerinde pekte bulunmaz, bulunamaz.
Özellikle son sınıfa gelince bu sorun bir çileye dönüşür. Hiçbir öğrenci seçmeli dersinin zorunlu dersinden daha zor olmasını istemez fakat bazı durumlarda sırf mezun olabilmek için bu durumu yaşamak zorunda kalır. Çünkü iyi not alınabilecek derslerin kotası ders kayıtlarına kalmadan ön kayıtlarda dolmuştur. İlgisini çeken dersler ise ya bölümünün seçmeli dersi olarak sayılmıyordur ya da programına uymuyordur.
Bir hafta önce henüz ders kayıtları bitmemişken Endüstri Mühendisliğinde okuyan bir arkadaşımın bu konuda yaşadığı olayın iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum. Okulda son dönemi olan ve haziranda mezun olmayı bekleyen arkadaşım ön kayıtlarda istediği dersleri yazmasına rağmen derslerinin hepsi yüklenmemiş ve bu nedenle kendisi yeni bir seçmeli ders arayışına girmişti. Birçoğumuza zor geleceğini düşündüğüm bir işletme dersi almaya çalışıyordu fakat kota olmadığından dolayı alamıyordu. Kendi Bölüm Sekreterliğine gittiğinde ise ortalaması kendi bölümündeki birçok arkadaşından yüksek olmasına rağmen ‘bu ortalamayla 8 ders alma’ gibi bir tepkiyle karşılaşmış ve ön kayıt yaptırdığı bilinmeden ‘ön kaydını yapsaydın’ gibi bir eleştiriye maruz kalmıştı. İşletme Bölüm Sekreterliğine gittiğindeyse birçok öğrencinin kota istediğini ve bu kadar çok sayıda kota açılamayacağını duyduğunda istediği dersi almanın imkânsızlığını kabullenmiş ve sadece mezun olabilmek için alabileceği bütün seçmeli derslere bakmaya başlamıştı. Bir Siyaset Bilimi öğrencisi olarak bana bile zor gelen bir zorunlu dersimi alma ihtimali vardı fakat hiç ilgisini çekmeyen ve büyük ihtimalle başarısız olacağı bir seçmeli ders niye mezuniyetini etkilesin ki, diye düşündüm ve onu uyardım. Şimdiyse sırf mezun olabilmek için seçenekler arasından ona en uygun olan ve son günlerde ekstra bir sınıf açılan bir matematik dersi seçti. Fakat bu kadar kısıtlı seçenekler arasında en uygunu bile ne kadar uygun olabilir ki? Seçmeli derslerin bir amacı da kendimizi geliştirmek ve yönlendirmekse istemediğimiz dersleri almaya mecbur kalarak bunu nasıl başarabiliriz ki?
Her dönemin başında birçoğumuzun yaşadığı bu gerginlik çözülebilir mi ya da nasıl çözülür bilmiyorum. Belki seçmeli dersler için 1’den fazla sınıf açılarak ya da bu tip mezuniyeti etkileyen durumlara öncelik verilerek bir nebzede olsa bir çözüm getirilebilir ama kalıcı olarak değişecek ve herkesin isteğini sağlayacak bir sistem pekte mümkün görünmüyor. O zamana kadar her dönem başında derslerde yer kapma yarışı devam edecek gibi.