Yeni bir heyecanı paylaşıyor üniversiteliler. “Gençlik Sözünü Söyleyecek” sloganı altında üniversiteliler bir araya geliyor ve üniversite kongresini oluşturmaya adım atıyorlar. Türkiye’nin hemen her üniversitesinden bir araya gelen öğrenci toplulukları ve klüpleri seçtikleri delegelerle, ODTÜ direnişinin merkezi olarak yeniden anlam kazanan U-3 Amfisinde 15 Mart’ta buluşacak.
Ben de Üniversite Kongresini konuşmak üzere Bilkent Üniversitesi Sosyalist Düşünce Topluluğu’ndan Onur Özel ve Cemil Erdem Bilgiç ile bir araya geldim.
Öncelikle Üniversite Kongresi’ni tanıyalım . http://www.youtube.com/watch?v=QPZ2JjteE_o
Merhaba arkadaşlar. Öncelikle Üniversite Kongresi fikri nasıl doğdu?
Son dönemde bu kongreye ihtiyaç duyduk. Artık öğrenciler siyasette ve akademik hayatta daha fazla söz sahibi bunu gözlemledik . Bu doğrultuda farklı üniversitelerden pek çok öğrenci topluluğu bir araya gelip bir kongre düzenlenmesi gerektiğine karar verdi. Bunun öncülüğünü İstanbul Üniversitesi ve ODTÜ’nün de içinde bulunduğu bir grup üniversite yaptı. Bir çağrıda bulundular. Türkiye’de farklı üniversitelerden 120 öğrenci topluluğu bu çağrının altına imzasını attı. Bilkent Üniversitesi’nden de Sosyalist Düşünce Topluluğu, Drama Atölyesi, Müzik Topluluğu, Müzikal Topluluğu ve Gençlerbirliği Taraftar Topluluğu bu kongreye destek verdi.
Peki ya neden şimdi? Ne tetikledi bu düşüncenin doğuşunu?
Üniversite öğrencilerinin sesi daha gür çıkıyor son zamanlarda. Kendini tüm ülkede duyurmaya başladı. Gerek ODTÜ olayları, gerek çeşitli üniversitelerde düzenlenen paneller ve çeşitli eylemler bunun kanıtı.
Belkide öğrenciler artık olan biten karşısında tahammülünü yitirdi.
Belkide …
Şu güne kadar Türkiye çok farklı kurullar, kongreler kuruldu. Öğrenciler bir araya gelip bir şeyler yapmaya çalıştı. Benim kişisel görüşümse hiçbirinin yeterince etkili olamadığı yönünde.Bu sefer toplanacak olan bu “Üniversite Kongresi’nin diğerlerinden farkı ne olacak ?
Şimdiye kadar olan ve kurulan temsilcilikler belli bir çevre tarafından düzenlendi, belli ideolojilerin etkisi altında daha dar temsilciliklerdi. Bu kongrede hangi gruptan olursa olsun öğrenci gidip istediğini ve düşüncesini ifade edebilecek. Ve bununda bu şekilde olması gerektiğine inanıyoruz.
Peki bu kongrede neler konuşulacak ?Öğrencinin barınma, beslenme gibi temel sorunlarına da yer verilecek mi ? Yoksa daha çok siyasi bir oluşum olarak mı gelişecek?
Şu an görüşmelerle bunlar şekilleniyor. Hala daha devam ediyor bu görüşmeler. Şu ana kadar belirlenen başlıklardan bazılarından bahsetmek gerekirse ; Üniversitede Bilim, Üniversitede Kültür-Sanat, Üniversitelerde YÖK Tasarısı…
Bilkent Üniversitesi bu sürecin neresinde ?
Bizde etkiniz bu süreçte. Salı günü bir toplantımız olacak. Bu tartışmayı olgunlaştıracağımız toplantımızda 10’a 1 oranıyla delege seçimi yapacağız. Amacımız Bilkent’ten de kongreye olabildiğince çok sayıda delege göndermek.
15 Mart’ta ODTÜ’de düzenlenecek olan kongreye katılım şartları neler ? Temsilciliklerin yükümlülükleri neler olacak?
Öncelikle öğrenciler hiçbir topluluğa üye olması gerekmiyor. Her kesimden, her düşünceden öğrenci katılabilir. Açıkçası biz oraya herkesin gelmesini, oraya gidip ben Türkiye’de öğrencinin sesi olmak istiyorum diyen herkesin orada bulunmasını istiyoruz. Herkesi delege olmak için aday olmaya davet ediyoruz.
Biraz daha genel bir soruna değinmek istiyorum şimdide. Genel olarak Bilkent öğrencisiyle ilgili var olan bir “siyasetten bihaberdir” yaftası var.
Açtığınız standa gözlemleriniz nasıl? Öğrenciler bu konuya ilgi gösteriyor mu?
Benim gözlemlerime göre artık Bilkent öğrencisi de siyaset konuşmaya , sürecin bir parçası olmaya başladı. Nasıl desem Bilkent’in böyle bir imajı olabilir. İnsanlar Bilkent öğrencisi için “ Bilkent öğrencisi hiç bir şeyle uğraşmaz,uzak durur olaylardan “diyebilir.Ama bizler bunun değiştiğini gözlemliyoruz.Yaptığımız etkinliklerde de bunu gözlemliyoruz. Bununda Bilkent hakkındaki bu imajın değişmesine fayda sağlayacağını düşünüyoruz.
Başka bir merak ettiğim konu ise akademisyenlerden, aydın çevrelerden destek alıp almadığınız?
Çok fazla akademisyenden destek alıyoruz. Hacettepeli ve ODTÜlü akademisyenlerden destek çok büyük. Bilkent Üniversitesi’nden de büyük bir destek var. Akademisyenlerimizle hala görüşüyoruz. Hatta bir video hazırladık akademisyenlerimizle. Pek çok aydında destek verdi ama bu kongre elbette öğrenci bazında çalışacak.
Apolitik bir duruşu olmakla nitelendirilen bir üniversitede bu gelişmeler gerçekten çok sevindirici. Birazda kişisel bir endişemle ilgili bir soru sormak istiyorum. Bu kongrede sadece belli siyasi örgütlerin etkisini görecek miyiz ? Çünkü bu her zaman öğrenci oluşumlarından gözlemlenen ve benim bakış açımla toplumdaki ve öğrenciler arasındaki bölünmeyi arttıran bir durum olmuştur.
Önemli olan bahsettiğimiz üzere temsiliyetti bu kongrede hatırlarsan. Bu kongre belli bir siyasi oluşumun uzantısı olmayacak. Kongreye destek veren öğrenci topluluklarını incelerseniz çoğu ideolojik topluluklar değil; kültür sanat ve bilim toplulukları. Benim kişisel görüşümden bahsedersek ben belli bir kesimin katılmaktan kaçınacağını düşünüyorum. Çünkü bu kongre çok ilerici bir bakış açısına sahip olacak.
Bu sefer öğrencinin sesini duyuracağına inanıyoruz ve öğrencinin sözünün ve öğrencinin yarı aydın kimliğiyle toplum tarafından değer gördüğünü biliyoruz. Geçenlerde ODTÜ’de çalışan bir işçinin bir lafını okudum gazetede. İşçi diyor ki “Biz ODTÜ’de öğrencilere Hocam deriz, onların aydın olduğuna inanıyoruz, düşüncelerine değer veririz.”
Birazda Sosyalist Düşünce Topluluğu’nu tanıyalım. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
İnsanlar özel üniversite Sosyalist Düşünce Topluluğu’nun ne işi var diyorlar. Bizler şuna inanıyoruz ki ; bilim olan her yerde bir ilerici kanatın olması gerekir. Bizimde amacımız buna destek olmak. Topluluk olarak çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Geçen dönem önemli Marksistlerden olan Metin Çuloğlu’nu ağırladık, güzel bir katılım sağladık. Öğrenci hareketlerinin temsilcilerinden Tuncay Çelen ve Kurtuluş Kılçer’i misafir ettik.
Bu dönem yeni bir bakış açısı kazandık. Geçen dönem insanları aktivitelerimize tam olarak dahil edemeyip, aidiyet hissi sağlayamadığınızı fark ettik.Bu dönem etkinliklerimize öğrencileri katılımcı olarak değil, etkinliğin bir parçası olarak davet ediyoruz. Bu dönem çeşitli atölye çalışmaları başlattık. Bu atölyelerin başlıkları; Marksizim Atölyesi, Kadın Atölyesi, Sinema Atölyesi, Evrim Atölyesi. Bu atölyelerde öğrenciler görevler üstlenecek, her atölyenin kendi başlığına göre konuları olacak. Bu konular farklı yönleriyle tartışılacak.
Peki ya bu atölyelerde konuyla ilgili konuklar davet edilecek mi , konuyla ilgili kitaplara yer verilecek mi?
Tabiki de. Örneğin sinema atölyemizde tartışmalı film gösterimleri olacak. Marksizm atölyesinde Komünist Manifesto’yu okuyup, tartışmayı planlıyoruz.
Gerçekten etkileşimli ve oldukça faydalı atölyeler olacağını düşünüyorum. O zaman hemen okuyucularımızın size ulaşması ve etkinliklerinizden haberdar olması için bir iletişim adresi verelim.
Elbette. Bizlere https://www.facebook.com/groups/bilkentsdt/ adresinden rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda Üniversite Kongresi ile ilgili daha detaylı bilgi almak isteyen arkadaşlarımız bizleri A Blok önündeki standımızda ziyaret edebilirler.
Bu keyifli sohbet için çok teşekkürler arkadaşlar!
Üniversite Kongresi 15 Mart Cuma günü ODTÜ’de toplanıyor. Eğer sizlerde bende sesimi duyurmak, o kongrede yer almak, bu hareketin bir parçası olmak istiyorum diyorsanız 12 Mart Salı günü saat 17.40 ‘da C Blok amfideki delegasyon seçimlerine sizleride bekliyoruz.