Hep şikâyet etmiştir bilgisayar oyuncuları. ‘Neden bu süper kahramanlar filmlerde bu kadar iyiyken oyun dünyasına geldiklerinde her şey kötü oluyor?’ Bu konuda birçok bilgisayar oyuncusu şikâyetçi; fakat tüm bu hayal kırıklıklarını altüst eden bir oyun geldi ki, beklentileri ve rekabeti artırabilmeyi başardı. Batman: Arkham Asylum’un bir nevi devamı olarak nitelendirebileceğimiz oyun olan Batman: Arkham City, neredeyse kusursuz bir oyun.
Arkham Asylum’ın bu kadar başarılı olmasının ilk nedenlerinden bir tanesi, geliştirici ekip olan Rocksteady’nin Batman karakterini son derece doğru bir şekilde yorumlayıp onu bütünüyle aktarabilmesiydi. Kendimizi gerçekten Batman gibi hissediyor ve mükemmel bir maceranın içinde buluyorduk. Arkham Asylum’ın ardından Arkham City duyuruldu ve bu kalitede hazırlanmış bir oyunun devamının da mükemmel olacağı düşüncesiyle tırnaklarımızı kemirerek bekleyeme başladık.
Batman: Arkham City, öncülünden çok daha iyi bir oyun. Arkham Asylum’ı sevdiyseniz, Arkham City’de tam tabiriyle mest olacaksınız; çünkü Rocksteady bir önceki oyunda iyi olan ne varsa bu oyunda iyiyi resmen mükemmele taşımış. İlk oyun tek bir mekânda geçerken, ikinci oyunda Joker Gotham City’i tamamen kontrolü altına almış durumda. Kendimizi hızlı bir şekilde ve direk olarak olayların içinde buluyoruz. Şehirde keşfedilecek bir sürü şey var ve ilk oyundaki eşsiz atmosfer bu sefer daha da eşsiz olmuş ve resmen ‘Ben de böyle bir yerde yaşamak istiyorum!’ diyor insan.
Bildiğiniz gibi Batman aslında bir Ninja olduğundan silahlarla pek bir işimiz olmuyor çünkü onun işi gölgelerle ve sessizlikle. Çeşitli silahlarımız var ama tabi bunlar batarang, halat, plastik patlayıcılar gibi küçük ve yardımcı diyeceğimiz silahlar ve bunların oyuna katkısı ise oldukça büyük.
Eğer Batman’i karakter olarak tanıyorsanız ne kadar iyi bir dedektif olduğunu bilirsiniz. Dedektiflik modu bu sefer daha da geliştirilmiş ve çok daha işe yarar bir hal almış. Artık daha çok ipucu toplamalı, daha çok analiz etmeli ve daha dikkatli olmalıyız. Karmaşık bilmeceler de bu oyunu zor yaparken aynı zamanda da daha oynanası yapıyor. Bu bilmecelerin çoğu yan görev olsa da, en az ana senaryo kadar sürükleyici ve eğlenceli.
Batman: Arkham City’nin çatışmaları tek kelimeyle inanılmaz. Batman olarak düşmanlarınızın arasında adeta dans ediyorsunuz. İlk oyunda olduğu gibi kombo bazlı bir dövüş sistemi mevcut ve tüm hareketlerinizi birbirine bağlayabiliyorsunuz. Kahramanımızla birlikte adam pataklamak gerçekten çok keyifli; oyun, yakın zamanda gördüğümüz en başarılı dövüş sistemine sahip. Akıllı hareket ederseniz tek bir darbe almadan tüm düşmanlarınızı pataklayabilirsiniz. Dövüş sistemi son derece yumuşak ve akıcı; fakat artık düşmanlar çok daha çeşitli. Yine özellikle önden silahlı düşmanları sessizce temizlemek ve kalanları bir güzel pataklamak en güzel taktik olarak öne çıkıyor. Elbette tüm oynanış gizliliğe dayalı olduğu için sabırlı oynandığı takdirde oyunun büyük bir kısmında kimseye görünmeden hareket edebiliyorsunuz.
Batman: Arkham City tüm hatlarıyla tam bir klasik; özellikle hikâye ve karakter işlenişiyle ön plana çıkan harika bir macera oyunu. Müziklere, sanat yönetimine ve elbette grafiklere söylenecek hiçbir laf yok. Oyunun her yanından ayrı bir detay, ayrı bir güzellik çıkıyor. Yine oyunda Batman’in azılı düşmanlarının çok büyük bir kısmıyla karşılaşacaksınız. Boss savaşları da ayrı bir güzellik, tümüne de farklı taktikler uygulamanız gerekiyor ve tümü de birbirinden eğlenceli. Batman: Arkham City, her şekilde alınıp oynanmayı hak eden çok ama çok sağlam bir yapım.