Belirsiz bir gelecekte, şimdiki Kuzey Amerika sınırları içerisinde, Capitol isimli bir merkeze bağlı, on iki mıntıka vardır. Capitol ne kadar yüksek bir teknolojiye ve gelişmiş yaşam koşullarına sahipse, bu mıntıkalar da bir o kadar geri kalmış ve halkı açlık sınırında yaşamak zorunda bırakılmıştır. Capitol her yıl bu mıntıkalar arasında “Geleneksel Açlık Oyunları” adı verilen ölümcül bir yarış düzenler. Her bir mıntıkadan yaşları on iki ve on sekiz arasında değişen bir kız ve bir erkek çocuk, sadece bir kişinin hayatta kalabileceği bu yarışmaya gönderilmek zorunda bırakılır. Televizyonda canlı olarak yayınlanan ve Capitol halkı tarafından büyük bir heyecanla beklenen bu yarış, mıntıkalardaki halkın Capitol karşısında ne kadar aciz ve savunmasız olduğunu göstermenin şaşaalı bir yoludur.
Türkiye’de 23 Mart’ta gösterime giren “Açlık Oyunları”, yazar Suzanne Collins’in distopik bilimkurgu türünde yazdığı ve bir fenomen haline gelen üçlemenin ilk kitabından uyarlanmıştır. Üçlemenin herhangi bir kitabını okumamama rağmen, sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla, gördüğü yoğun ilgi üzerine benim de bir hayli merakla beklediğim bir film olmuştu. Her ne kadar konusu çok orijinal sayılmasa da, film başarılı bir kurguya sahip; bunu, daha şimdiden IMDB’den aldığı 8.2 lik puandan anlayabilirsiniz.
Filmde yetmiş dördüncüsü düzenlenecek olan Açlık Oyunları’nda; on ikinci mıntıkadan Katniss isimli bir kızın, kardeşi yerine yarışmaya gönüllü olması anlatılıyor. Babasının bir maden kazasında ölmesinden sonra annesini ve kız kardeşini, avlanarak geçindiren Katniss, kız kardeşi için düşünmeden bu acımasız ve ölümcül yarışa gönüllü olur. Aynı şekilde onun gibi ‘haraç’ diye çağırılan yirmi üç yarışmacı daha var. Capitol için hiçbir değeri olmayan bu gençler göz boyayıcı hazırlıklardan sonra, Açlık Oyunlarına, ölümcül bir yarışa bırakılır.
Kurgusundan oldukça memnun kaldığım filmin kitaplarını en kısa zamanda okumaya başlayacağım. Eğer bir D&R mağazasına giderseniz sizinde muhakkak gözünüze raflarda boy boy sergilenen üçlemenin kitapları çarpacaktır. Çoğu uyarlamada olduğu gibi kitaplarında daha bir memnun kalacağı hissiyatındayım. Herkese iyi seyirler, iyi okumalar.
Açlık Oyunları başlasın…