Malta Şahini, 1941 yılında Dashiell Hammett tarafından yazılmış bir dedektif romanı. Sinemaya da uyarlanan kitap sinema çevrelerinde de oldukça ses getirmiş. Bu yazımda Malta Şahini’ndeki Dedektif Sam Spade hakkında bir şeyler yazmaya çalışacağım çünkü Sam Spade, 1941 yılında basılmış olan Malta Şahini’nde olmasını beklemeyeceğim kadar değişik bir karakter.
Roman aslında bir o dönem için bile sıradan denebilecek bir kurguyla başlıyor. Tam bir ‘femme fatale’ olan genç ve güzel bir kadın Miss Wonderly, Sam Spade ve ortağının dedektiflik bürosuna gelir ve bir adamı takip etmelerini ister. Kitaptaki olaylar böyle başlıyor ve yaklaşık 250 sayfalık bir sır başlıyor.
Romanda ilgimi çeken şu oldu: Günümüzdeki filmlerde, dizilerde ve kitaplarda yozlaşmış, kendi çıkarını düşünen, tek gayesi hayatta kalmak veya para olan ve hatta hayatta kalmak ve biraz daha para kazanmak için yapamayacağı şey olmayan dedektif motifi sıkça görülüyor. Aklıma ilk gelen örnekler True Detective’deki Rust Cohle ve Jo Nesbo tarafından yazılmış olan roman Nemesis’teki Dedektif Harry Hole.
Ben bu motifi günümüze özgü bir durum sanıyordum ama 1941 yılında yayınlanmış bir polisiye hikâyede bu motifi görünce oldukça şaşırdım çünkü bugüne kadar okuduğum, eskiden yazılmış olduğunu bildiğim hiçbir kitapta böylesine bir motife rastlamamıştım. Okuduğum eski polisiye romanlarda kitap boyunca karakterlerin iyi mi kötü mü olduğu, doğruyu mu söylediği yoksa yalan mı söylediği gibi karakterin pozisyonu anlamaya yönelik sorular soruyordum ama bu romanda dedektif Sam Spade’in de iyi mi kötü mü, etik kurallarına önem veriyor ya da vermiyor olduğunu anlamak mümkün değil. Roman içindeki olaylara göre dedektifin pozisyonu değişiyor, örneğin romandaki iyi görünen karakteri kollayan Dedektif Sam Spade, kötü görünen karakterden rüşvet teklifi alınca hemen iyi görünen karakteri kollamayı bırakıyor. Dedektifin suçu işleyen kişi olup olmadığını bile sorgulamadım desem yalan olmaz.
Yani bu romandaki Dedektif’in ne tür birisi olduğunu anlamak mümkün değil, bilinen tek bir gerçek var ki dedektifin önem verdiği yegane şeyin para olduğu. Okuduğum ve eski olduğunu bildiğim kitaplardaki dedektiflerin dışında, Dashiell Hammett o döneme göre yepyeni bir karakter yaratmış. Dashiell Hammett tarafından yaratılan bu karakterin çoğu dedektif modeline de öncülük ettiği tahmin ediliyor. Örneğin, bir diğer dedektif romanı yazarı Raymond Chandler’ın bir kahramanının Sam Spade’den özenildiği söyleniyor.
Özetle Dashiell Hammet’ın dedektiflik romanındaki Sam Spade karakteri zamanına göre oldukça değişik bir dedektif. Kitabı okumadan önce beklentim romanın sıradan bir dedektiflik romanı olmasıydı, ancak okurken anladım ki gerçek bambaşka. Sam Spade karakteri sayesinde romanı tahmin etmek neredeyse imkansız. Malta Şahini‘nin Crime Writers’ Association tarafından yapılan “Tüm Zamanların En İyi 100 Polisiye Kitabı” sıralamasında onuncu sırada olmasının büyük nedenlerinden birinin de romandaki bu tuhaf, tahmin edilemez dedektif olduğuna inanıyorum.