Umberto Eco 19 Şubat 2016’da maalesef ki aramızdan ayrıldı. Umberto Eco’nun vefat etmeden önceki son romanı olan Sıfır Sayı, Ekim 2015’te Doğan Kitap’tan çıkmıştı. Bu yazımda, Umberto Eco’nun son romanını tanıtmaya çalışacağım.
Umberto Eco, Sıfır Sayı’da gazetecilik mesleğini romanın merkezine oturtmuş. Ama bahsettiğim iyi bir gazetecilik değil, kötü gazetecilik. Kötü gazetecilik derken şunu kastediyorum: Yalan haber yapılmamasına rağmen manipülasyon içeren, yozlaşmış bir gazetecilik anlayışı.
Kitabın konusu az çok şöyle: Yazarlık kariyeri hayalet yazarlık, küçük romanlar ve denemelerden öteye gitmemiş olan Colonna isimli bir İtalyan, artık düzenli bir işi olmasını istemektedir. Tam bu sırada karşısına Simei çıkar, Simei ise büyük bir gazetenin patrondan sonraki ikinci adamıdır. Patronun bir projesini yönetmektedir: Asla yayınlanmayacak on iki sayılık bir gazete. Bu gazetenin yayınlanmasında patronun da yardımcısının da kişisel çıkarları vardır. Bu gazeteyi çıkarmak için bir ekip oluşturulur ve ünlü Gladio davasından tutun da Papa’ya Suikast girişimine kadar her şey bu ekip tarafından tartışılır. Ayrıca dedektiflik hikayesi sayılabilecek bir hikaye de vardır bu konuşulanlar arasında: “Duc” lakaplı İtalya’nın faşist diktatörü Benito Mussolini gerçekten öldürülmüş müdür yoksa Mussolini’nin öldürülmesi halk arasında söylenegelmiş bir efsaneden başka bir şey değil midir?
Kitap konu itibariyle herkese çekici gelmeyebilir zira birden çok noktaya değiniyor. Ama kitabın değindiği şu noktanın herkesin ilgisini çekebileceğini; ilgisini çekmese bile herkes tarafından bilinmesi gerektiğine inanıyorum: Gazetelere ne kadar güvenebiliriz? Sıfır Sayı’da yaratılan gazete ilke olarak kendine dürüstlüğü edinmemiş; daha çok insanların duymak istediğini söyleme ve patronların dikte ettiği şeyleri yazma üzerine kurulmuş bir gazete. Durum böyle olunca gazetedeki haberler de oldukça yanlı ve yönlendirici oluyor. Eserin gidişatı hakkında bilgi vermemek için herhangi bir örnek vermekten kaçınıyorum ama romanda insanların düşüncelerinin gazeteler yoluyla ne kadar kolay manipüle edilebileceğini görmek gerçekten dehşet verici.
Umberto Eco’nun ölmeden önce yayınlanmış son romanı olan Sıfır Sayı çok katmanlı bir roman. İçinde dedektiflik de var, aşk da var, uzun soluklu olmasa da heyecan da var. Öte yandan çok önemli bir noktaya değiniyor roman: İnsanların basın yoluyla ne kadar da kolay manipüle edilebileceği. Bu kitabı okuduktan sonra haberleri eskisi gibi körü körüne okuyup inanmak kesinlikle mümkün değil.