İmdat! Kurtarın bizi.
Soluk al soluk ver. Teneffüs.
Ve böyle başladı yolculuk. Bir kıvılcım…
Yolun sonu “ve yanan mum biter soğur cehennem bile”[1].
15. yüzyılın sonu 16. yüzyılın başları, Muhyiddin Abdal nefes olacaktır insan nedir bilmek isteyenlere. Bir solukta anlatacaktır özelliklerini.
Yıl 2013; İlk Şarkılar Albümü, İnsan İnsan bestesi ile Fazıl Say, şiir Muhyiddin Abdal, etnik vokalde Cem Adrian, bariton Güvenç Dağüstün, koloratur soprano Burcu Uyar, lirik soprano Selva Erdener.
“Gir içerden yak oğlum ya.”
Bir nefes. Mızıkamda bir müzik. Çingeneler Zamanı filminin müziklerinden Bregovic bestesi Ederlezi.
Hıdırellez zamanıysa bir de, nazardan ve hastalıktan korunmak için ateş yakıp üzerinden atlanır.
“Çok iyi görünüyor burdan. Cehennem ateşi işte. Öldürün!”
Vaveyla ardından uzunca bir sessizlik. Sirenler… Nazardan korunmak için mi atlamışlardı ateşten? Kimdi insan? İnsan mıydı bunları yapan?
İnsan insan dirler idi
İnsan nedür şimdi bildüm
Sivas katliamıyla ilgili çekilen Menekşe’den Önce adlı belgeselin kapanış müziği idi İnsan İnsan. Yüzyıllar önceye ait dizeler nasıl oldu da yakın geçmişimizin izlerini yeniden alevlendirebildi?
Ayandır, pinhandır, nişandır insan. Menekşe bitkisinin çiçekleri gibi aşikâr, kokusu gibi giz barındıran ve toprakta iz bırakan. Can’ı hissetmek gerek, elini kalbine götürüp atışlarına dokunmak. Nefes alıp verdiğine sevinmek gerek, kafesinin dışına çıkabileceğini hayal edebilmek. Nefsinin farkına varmak gerek, hazlarınının eşiğinden atlayıp sazların akorlarına gizlenebilmek.
Doğarken ağladı insan, bir yola baş koydu. Bebekti, çocuktu, gençti, yaşlıydı. Sıfatıyla zat oldu. Son nefesinde mi anlayacaktı ne olduğunu?
“İnsan olmak büyük iştir; bütün bir yaşam bile bu işe yetmeyecektir.” – Bertolt Brecht
İNSAN İNSAN DEDİKLERİ
İnsan insan dirler idi
İnsan nedür şimdi bildüm
Can diyü söylerler idi
Bu can nedür şimdi bildüm
Kend’üzinde bulmuş bulan
Bulmamış taşrada kalan
Müminün kalbinde olan
İman nedür şimdi bildüm
Takva ehlünün tak tutdığı
Müminlere ok atduğı
Münkirlerün şek itdüği
Güman nedür şimdi bildüm
Sohbetde sözini bilmez
Sözinün yüzini bilmez
Ne gâfil özini bilmez
Hayvan nedür şimdi bildüm
Bir kılı kırk yardıkları
Birin köpri kurdukları
Erenler gösterdükleri
Erkân nedür şimdi bildüm
Muhammed dînüm direği
Ali’dür gönlüm çerağı
Cümle şey Hakk’un turağı
Mekân nedür şimdi bildüm
Sıfat ile zat olmuşam
Kadr ile Berat olmuşam
Hakk ile vuslât olmuşam
Mihman nedür şimdi bildüm
Özimi kılmışam zelil
İnayet eyledi Celîl
Dil içinde bana delil
Burhan nedür şimdi bildüm
Muhyiddîn eydür Hakk Kâdir
Görünür her işde hazır
Ayan nedür, nihan nedür
Nişan nedür şimdi bildüm
-Muhyiddin Abdal
[1] Metin Altıok, Bir Gün Ölürüm şiiri