Hatıralarımız, yaşadığımız hayat boyunca biriktirdiğimiz; kimisi zamana yenik düşen, kimisi de ilk günkü gibi capcanlı parçalardan oluşur. İstediğimiz zaman zihnimizdeki arşivden bu anıları çıkartıp tekrar tekrar oynatabilmemiz de sahip olduğumuz en iyi özelliklerden biri olsa gerek. Her birimiz için çok özel olan birçok hatırayı başkalarına anlatarak, ancak bizim hayalimizde canlandırdığımız görüntülerin kelimelerle aktarmamıza izin verdiği ölçüde karşı tarafa geçirebiliriz. Peki ya bu anıları görsel olarak aktarabilmenin bir yolu olduğunu düşünelim, inanılmaz olurdu değil mi?
İşte bu düşünceyi inanılır hale getiren kişiyle tanışmanızı istiyorum. Refik Anadol, adını sıklıkla duymaya başladığımız ve ileride daha da çok duyacağımızdan emin olduğum bir sanatçı. Ben Refik Anadol ismiyle şu an halen ziyaret etme fırsatınızın bulunduğu “Eriyen Hatıralar- Melting Memories” sergisiyle tanışmış olsam da Anadol’un sanat kariyeri yurtiçi ve yurtdışında düzenlediği birçok sergi dahil başarıyla yürüttüğü birçok işi kapsamakta. Refik Anadol’un eğitim hayatı ve kariyerinden kısaca söz etmek gerekirse; İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Fotoğraf ve Video bölümlerini bitiren sanatçı, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Görsel İletişim Tasarımı ve Los Angeles California Üniversitesi’nde Medya Sanatları alanında yüksek lisansını tamamlamış, şu anda Los Angeles California Üniversitesi’nin Medya Sanatları bölümünde çalışmalarını sürdürüyor.
Beyin dalgalarının analiz edilmesi ve bu analizler kullanılarak anıların görselleştirilmesine dayanan sergi, disiplinler arası bir tutum sergiliyor. “Eriyen Hatıralar” sergisinin çıkış noktası olan; hatıralarımızı algoritmik yöntemlerle görselleştirme fikrinin orijinalliğinin yanı sıra ortaya çıkan ürünler de izleyicileri görsel ve estetik olarak bir hayli tatmin etmekte ve serginin ülke çapında büyük ilgi uyandırdığını söylemek mümkün. Eserleri incelerken, her birinin üzerinizde yarattığı etkileri ve farklı duyguları deneyimleyerek hatıraların içeriği hakkında tahmin yürütmek gerçekten çok keyifli bir tecrübe.
Sergi, 17 Mart’ta sona erse de, Pilevneli Gallery’nin gelecekteki etkinlikleri için beklemede kalmanızı öneriyorum. Bu vesile ile de ünlü mimar Emre Arolat’ın tasarladığı Pilevneli Gallery’de vakit geçirme olanağı bulabilirsiniz. Dolapdere’de açılan birçok yeni sanat galerisi ve ileriye dönük müze projeleri ile bu bölge, ileride kültür- sanatın nabzının burada atacağının işaretlerini vermekte. Sonuç olarak, galerilerin egemenlik kurmaya çalıştığı bölgenin değişimine başından tanıklık etmek ve Refik Anadol gibi birçok sanatçının sergilerine konuk olmak için takipçisi olmanızı tavsiye ederim. Refik Anadol’un çalışmalarıyla henüz tanışmayanlar ise “Eriyen Hatıralar” veya başka bir Anadol sergisiyle, ileride belki başka bir galeride karşılaşabilir. Takipte kalın!
Sanatçı ve çalışmaları hakkında daha detaylı bilgi edinmek için www.refikanadol.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Kaynaklar:
refikanadol.com/about
Görsel Kaynaklar:
http://refikanadol.com/works/melting-memories/ (Kapak Fotoğrafı)
www.instagram.com/refikanadol/ (Görsel 1 – Görsel 2)
www.emrearolat.com/sept-12th-pilevneli-gallery-opened-its-doors-to-the-art-lovers/ (Görsel 3)