Deneysel tınılarla zenginleştirdikleri besteleri ve özgüvenleriyle müzik kariyerlerinde emin adımlarla ilerleyen grup Uzunçalar ile söyleştik.

Uğur Seyfi, Cem Bingül ve Tolga Küçük isimli genç müzisyenlerin grubu Uzunçalar, ilk albümleri Modern Hikayeler‘ i 2017’de çıkardı. İlk albümlerinin dijital platformdaki başarısından sonra ikinci albümleri Bu Biraz Da Böyle (2018) de dinleyicisiyle çok geçmeden buluştu.

Farklı müzik türlerini birleştirdikleri besteleri ve üretkenlikleri ile dikkat çeken ve bizlere İzmir’den seslenen Uzunçalar’ı kendi cümleleriyle tanıyalım!

 

Röportajımıza başlamadan önce bize grubunuzu tanıtır mısınız? Kim bu Uzunçalar?

Uğur Seyfi: Uzunçalar, alternatif bir müzik grubu. Pop ve Rock yapan ama sound olarak biraz daha deneysel tınılar icra eden ve İzmir’in kuzey bölgesinde yaşayan bir grup, Uzunçalar. 2016’nın ekim ayında biraraya geldik. Ondan önce “Hitler” adıyla müzik yapıyorduk. Cemler, “Sis” adı altında müzik yapıyordu. Kısacası, Uzunçalar 2016’nın ekim ayında birleşen ve hala müzik yapan bir grup .

Peki, biraraya gelişiniz nasıl oldu?

Uğur Seyfi: Uzunçalardan daha önce ben,  Hitler adıyla 2015’te İzmir’de barlarda sahne alıyordum. Cem (Cem Bingül), o sırada Sis grubundaydı, davulcumuz Tolga (Tolga Küçük) da Cemlerle ara sıra müzik yapıyordu. Sonra biz, bir albüm kaydedelim, kendi bestelerimizden oluşan bir albümümüz olsun diye yola çıktık. O ara 2016 yazında ben Hitler ile demolar kaydederken Çağatay Kınalı gruba dahil oldu, elektro gitarla. sonra biz bas gitarcı ararken Cem ile karşılaştık, o da bir beste grubu arıyordu. Daha sonra Cem ile Tolga’yı gruba ekleyerek o ilk Uzunçalar dörtlüsü beste yapmak için biraraya geldi. 

Grubunuzun adı neden Uzunçalar?

Uğur Seyfi: Türkiye’de bu çok özeldir hikaye olarak. Bir Bulutsuzluk Özlemi’nde herhalde bir de bizde vardır hani bir grubun ismini kendi şarkısından alması. Biz kendi şarkımızdan aldık ismimizi. “Uzunçalar Radyoda” isimli şarkımız, Tolga’nın yazdığı bir şarkıydı. Bir de plak, kaset gibi şeyleri de severiz. Uzunçalar bize sempatik geldi çünkü Hitler adıyla müzik yapamayacağımızı farkettik. Bir dönemin diktatör ismi olduğu için, zamanında da bir kelime esprisi yaparak grup adını koyalım düşüncesi biraz çocukluktu. Sonra dedik madem albüm yapıyoruz, grubun adı da daha oturaklı olsun.  Bir ay filan düşünmüştük, sonra Uzunçalar’a karar verdik. 

 Grup olarak veya kişisel olarak müziğinizi etkileyen isimler kimler?

Uğur Seyfi: Uzunçalar grubu olarak bizi en çok etkileyen Feridun Düzağaç ve Yavuz Çetin ikilisi. Bu isimlerin dışında Flört ve Beatles da diyebiliriz. Bu dört kanal zaten Uzunçalar’ın müziğini oluşturdu. Ama kişisel müzik zevklerimiz çok farklı aslında. Mesela Cem daha çok heavy metal dinliyor, ben öyle heavy metal filan dinlemem, beş tane grup bile sayamam. Tolga mesela hiç yabancı müzik dinlemez, o sadece 70’lerin Anadolu Rock  ya da Pop müziğini dinler ya da 80’lar, 90’lar Türkçe Rock dinler. Ama tabiki kişisel olarak etkilendiğimiz herhalde yüzlerce müzisyen vardır. 

 Grup içindeki bu varyasyonda Uzunçalar’ın müziğini nasıl tanımlarsınız?

 Cem Bingül: Müziğimizi tanımlarken bir sınırlama getirmiyoruz, biz daha çok deneysel çalışmalar yapıyoruz . Yeri geliyor Blues yapmaya çalışıyoruz, yani bluesda  farklı şeyler denemeye çalışıyoruz. Yeri geliyor tamamen klasik bir pop şarkısı çıkabiliyor.  Her seferinde biraz daha yeşillendiriyoruz diyebiliriz. 

Uğur Seyfi: Aslında grubun yaptığı müziğin bir ismi yok. Yani Cem’in dediği gibi blues da yaptık, yapıyoruz. Mesela Osmanlıca Grunge yaptık. Nirvana’dan esinlenip, Nirvana soundunda bir müzik yaptık ve ona Osmalıca sözler yazdık, hatta ona Azerice eklemeler yaptık, günümüz Türkçesiyle de bir nakarat oluşturduk. Mesela Doy Bana’da 90’ların Türkçe Pop’unu ele aldık. Red Kit’de Country ve Punk’ı birleştirdik. Yani genel olarak bir tarzımız yok, biz biraz daha deneysel işler yapmaya çalışıyoruz. Daha çok deniyoruz, amacımız aslında her şarkıda daha önce Türkiye’de  pek denenmemiş şeyler deneyip bunu günümüz pop müziğiyle birleştirmeye çalışmak.

İlk albümünüz Modern Hikayeler 2017 yılında dijital platformda en çok dinlenen ilk 100 albüme girmiş. 

Uğur Seyfi: Aslında daha fazla ama biz orada mütevazi olduk. Aslında şöyle oldu, Modern Hikayelerin çok komik ve ilginç bir hikayesi var. Albüm çıktı, ilk bir haftada biz baya baya herkesi solladık . Hatta screenshotları aldık inanmazlar diye. Mesela Sezen Aksu, Tarkan filan o dönemde single yaptı biz onları bile geçtik, dijital platformlarda. Ama şöyle bir dezavantajımız oldu, plak firması albümü dijital platformlara sunarken şarkılar karışmış. Elini Tutmam Lazım çalıyor ama şarkının ismi Çek Şu Hayatın Fişini olarak görülüyor. Yani tüm şarkılar birbirine girmiş. Mecburen o albüm silinip tekrar yüklendi.  Ve bizim yakaladığımız o tiraj verilerden silinmiş oldu ama ona rağmen ilk 100’e girmeyi başardık.  O albüm silinmeseydi ilk 10’daydık. Beklemediğimiz bir çıkış oldu yani. 

Yeni albümünüz Bu Biraz Da Böyle’ye geri dönüşler nasıl oldu?

 Uğur Seyfi: İlk albümden daha iyi bir geri dönüş sağlandı ama biz açıkcası daha ilk albümdeki çıkışı yapamadık.  Yani dijital platformlarda dinlenme olarak ilk albümün belki de onda biri ancak olmuştur. O yüzden pek bizi tatmin etmedi. Beklentilerimizin de aşağısında kaldı doğrusu. 

Peki, şu aralar konser programınız nasıl? Konserleriniz sadece İzmirde mi yoksa başka şehirlere de gidiyor musunuz?

Uğur Seyfi: Aslında biz İzmir’de yaşamamıza rağmen İzmir’de konser vermiyoruz.  Grupça böyle bir karar aldık. Şu an tahmini olarak (konserlerimiz) Mart ayında başlayacak ya da Nisan’da. Şu an daha kararlaştırmadık konser takvimini. ilk önce Muğla, Aydın, Denizli gibi şehirlerle başlayacağız ; Çanakkale, Ayvalık gibi yerlerle devam edip daha sonra duruma göre Eskişehir, Ankara’ya da gidebiliriz, anlaşırsak. 

Uzunçaları gelecekte nerede görüyorsunuz, hayaliniz ne?

Uğur Seyfi: İlk önce bizim hayalimiz, kaliteli ve istediğimiz müziği yapmak, ikinci hedefimiz de tabiki Türkiye’de müzik tarihinde yer edinmek. Yani neden Uzunçalar da herkesin bildiği bir grup olmasın diye düşünüyoruz. Amacımız bu yani. O yüzden biraz sabırlıyız biz, çünkü misyonlu bir iş bu.

Sevgili Uzunçalar’a sorulara içtenlikle cevap verdikleri için teşekkür ediyorum.

 

 

Leave a Reply