Sevgili GazeteBilkent okurları, yazıda geçen terimlerin anlaşılabilmesi için yazı dizisinin önceki bölümlerinin okunması gerekmektedir. Bu yazıda, Tina&Andi ve Tuna&Sava yazarın bakış açısıyla mit ve seramik ile ilişkilendirilerek bir alternatif hikaye olarak değerlendilecektir.
Geçmişten Gelen Kadın’ın yol boyunca beraber yürüyen çiftini hatırlıyorsunuz. Bir süreliğine, Andi ve Tina’yı oyunda okuduğumuz bağlamdan yani evlerinden çıkaralım. Onların Tuna ve Sava’yı seyrettiğini farz edelim. Bu esnada, Andi ve Tina için bir rivayet açığa çıkmış olsun. Rivayete göre, iki nehrin birleştiği yerde birlikte olanlar hayatları boyunca karşılaşacaklardır. Şüphesiz, bu rivayet Tina için ilham vericidir. Zira, Tina’nın romantik bir karakter olduğunu ve Andi’yi çok sevdiğini biliyoruz. Dolayısıyla, Tina rivayeti duyduğu andan itibaren onun için anagnorisis gerçekleşmiş olacaktır. Bununla birlikte, Aristoteles’in sanat kuramından dolayı, rivayetin Tina’daki karşılığı olan mutluluk nihayetinde yerini yıkıma bırakacaktır. Yani örümcekler ve Pirandello açığa çıkacaktır.
Tina için, yıkım ne demektir? Karakterlerin oyundaki rolleri gereği her ne kadar beklenmeyecek bir yıkım ögesi de olsa, Andi’nin Tina’ya karşı herhangi bir romantik hissinin olmadığını kabul edelim. Bu durumda, Tina için Andi ile olan ilişkileri tek başına yaşanmış bir sevgiye karşılık gelecektir. Haliyle, rivayette öngörülen karşılaşmalarının dahi anlamı kalmayacaktır. Tina aynı zamanda rasyonel bir karakter olduğundan, romantikliği ile yıkım ögesini büsbütün göz ardı etmek gibi bir hataya da düşmeyecektir.
Bu durumda karakterlerin Tuna ve Sava seyirleri sona erdikten sonra Tina’nın ne yapacağı düşünülebilir. Tina, rivayetin getirdiği mutluluğun ve rasyonel bakış açısının doğruladığı yıkımın ilhamlarını seramik sanatı ile somutlaştıracaktır.
Kilden V yaratacaktır ve yapıyı kayayı temsil eden zemine iliştirecektir:
V’nin kolları Tuna ve Sava olacaktır.
Kolların birleşimiyle meydana gelen V harfi, rivayet demektir. Zira, gerçekten de harf yapısı gereği nehirlerin birleşimini temsil etmektedir.
Ardından, kolların birine köprü figürü ekleyecektir. Köprü bulunan kol Tuna olsun.
Köprü, kavuşma demektir. Kavuşma ise, rivayetin hakikate bürünmesi anlamına gelmektedir.
Tina için tek başına sevgi söz konusu olduğundan, köprü V’nin diğer koluna yani Sava’ya uzanamamaktadır. Yani Tuna ve Sava için kavuşma söz konusu değildir.
Bu durumda V’de iki hikaye vardır. İlki, rivayettir ve V harfinin yapısından kaynaklanmaktadır. İkincisi, gerçektir ve köprünün nehirleri birleştirememesinden kaynaklanır.
Kayalar mitlerin yazıldığı ilk kağıtlardır. Tuna ve Sava her ne kadar evrensel anlamda geçerli bir mit olmasa da Tina için şüphesiz bir mittir. Dolayısıyla, miti temsil eden V harfi kayaya iliştirilecektir.
Fotoğrafta yer alan eser tarafımca yapılmıştır. Öğretmenim Ahmet Özsalar’a çok teşekkür ederim.