Farklı Ülkelerden Farklı Sesleri Ayağımıza Getiriyorlar: BaBa ZuLa

‘’Uzay yolu oryantal müziği’’ size ne çağrıştırıyor? BaBa ZuLa’yı keşfedene kadar benim için anlamı olmayan birkaç kelimeden ibaret olsa da, şimdi ne demek istediklerini daha iyi anlıyor gibiyim.
1996 yılında Derviş Zaim’in ‘’Tabutta Rövaşata’’ filminin müzikleri için bir araya gelen Levent Akman, Murat Ertel ve Emre Onel’in aklında bu grubu devam ettirmek fikri ya da canlı performans düşünceleri yokmuş aslında. Ne var ki, filmin müzikleri bittikten sonra başarıları onlara konser teklifleri gelmesini sağlamış. Bu durumda üç kişi devam edemeyeceklerini anlayan grup, konuk sanatçı getirme fikrinde bulmuşlar çözümü. İlk çalıştıkları konuklar da William MacBeath, Ralph Carney gibi isimler olmuş. Birbirinden farklı isimlerle çalışan BaBa ZuLa, 2003 yılında Türk ve Balkan müziğine belki de birçok Türk müzisyenden daha hakim olan Kanadalı müzikolog ve şarkıcı Brenna MacCrimmon’la çalışmış. En bilinen ve sevilen şarkıları ‘’Bir Sana Bir De Bana’’ parçasını da yine MacCrimmon seslendirmiş.
Müzik altyapıları genel olarak ‘’yalın ve minimal’’ olarak tanımlanabilecek grubun dünya genelinde Türkiye’de olduğundan daha çok hayranları olduğunu söyleyebiliriz. Yurt dışında sıklıkla konserler veren, festivallere giden grup geçtiğimiz sene dünyanın en ünlü müzik festivallerinden Sziget Müzik Festivali’nde de yer aldı. Konserlerinde renkli kostümleri tercih eden grup, Türk halk müziği usullerinden ve elektronik müziğin olanaklarından faydalanıyor. Bu sayede Türk müziğini temel alarak tüm dünyada dinlenen, evrensel bir müzik yapmayı başarabiliyor. Hatta öyle ki, 2007’de Fatih Akın’ın ‘’Köprüyü Geçmek’’ filmi için Japonya’ya giden grup, ilk başta gördükleri ilgiye çok şaşırmış. 2013 ve 2014 yıllarında da verdikleri konserlere gösterilen büyük ilgi sonrası albümlerinin Japonya’da çıkarılması istenmiş ve Türkiye’de bir ay sonra çıkan albüm Japonya’da en çok satan yabancı albüm sıralamasında üst sıralara yükselmiş. Grubun üyeleri, Japonlar tarafından bu kadar çok sevilmelerini özgünlüklerine bağlıyor.

Le groupe Baba Zula pose devant leur studio dans le quartier de Maslak après un concert à LifePark Istanbul. Turquie

Muhalif duruşu hayranları tarafından zaten bilinen BaBa ZuLa, 2014 yılında Gezi Parkı protestolarından da etkilenerek çıkardıkları ‘’34 Oto Sanayi’’ albümlerinde sözlerini hiç sakınmadan söylemiş. En fazla sözlü müzik bulundurma özelliğini de elinde bulunduran albüm bir yerde bir iç dökme ve isyan anlamlarını da gizliyor kendi içinde. Böylesine toplumsal vakalarda bir sanatçının ‘’gerçek’’ olarak nitelendirilebilmesi için olaydan etkilenmesi, onu görmezden gelmemesi gerektiğini düşünüyor toplum üyeleri.

Yoğun bir konser programı olan grup, Kazakistan’dan Almanya’ya kadar birçok ülke ve şehirde hayranlarıyla buluşmaya devam ediyor.
Kaynaklar:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Baba_Zula

RÖPORTAJ: BABA ZULA

RÖPORTAJ // BABA ZULA: “GERÇEK SANATÇI, GERÇEK OLMAYAN SANATÇI AYIRIMINI ZAMAN ACIMASIZCA YAPACAK”

Leave a Reply