Aynalara bakarak yapılan içsel çözümlemeler, anlamsız monologlar ve motivasyon konuşmaları… Evet, aynalar sanıldığından çok daha fazla işleve sahip. Belki de kendimize karşı dürüst olabileceğimiz, yargılanma korkusu olmadan rahatça konuşabileceğimiz tek şey kendi yansımamızdır.  Kimlik arayışında olan, maruz kaldıkları ağır duygu yükleriyle savaşan, psikolojik baskı altında milyonlarca düşünceyle boğuşan karakterleri daha iyi anlamamız açısından ayna sahnelerinin filmlerdeki yeri de çok büyük. Bu yazımda çok severek izlediğim ve izlemekten asla bıkmayacağım birkaç unutulmaz ayna sahnesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Robert De Niro- Taxi Driver (1976)

İkonik ayna sahnesi deyip Taxi Driver filmini ilk sıraya koymamak olmaz. Robert de Niro’nun şahane oyunculuğunu en etkin gördüğümüz sahnelerden biri şüphesiz Travis Bickle karakterini canlandırdığı unutulmaz ayna sahnesi. Film boyunca çok da konuşkan olmayan ve içten içe hassas olduğunu gördüğümüz Travis Bickle karakterinin ayna karşısında yaptığı unutulmaz monolog hala en ünlü ayna sahnelerinden biri olma unvanını korumaya devam ediyor.

Vincent Cassel-La Haine (1996)

Bu kez aynanın karşısında Taxi Driver filminde Robert De Niro’nun ünlü ayna sahnesinden esinlenen Vinz karakteriyle Vincent Cassel’ı görüyoruz. Komşusunun bir polis tarafından öldürülmesiyle Vinz film boyunca polisleri öldürme planları yapar. Tıpkı Travis Bickle gibi toplumda bir azınlık olan Vinz’in kendi yansımasıyla yaptığı konuşma tekrar tekrar izlenmeye değer.

Tim Roth- Reservoir Dogs (1992)

Tarantino’nun unutulmaz filmi Reservoir Dogs‘da Mr. Orange karakteriyle tanıdığımız Tim Roth, kısa ancak akılda kalıcı monologuyla karşımıza çıkıyor. Ekipteki köstebek olan Mr. Orange’ın, yakalanma korkusunu bastırmak ve motivasyonunu yükseltmek amacıyla yansımasıyla yaptığı kısa konuşma unutulmaz ayna sahnelerinden biri.

 

Natalie Portman-Black Swan (2010)

Darren Aronofsky’nin Natalie Portman’a en iyi kadın oyuncu Oscar’ını kazandırdığı filmi Black Swan ile devam edelim. Filmlerinde genellikle psikolojik gerilim ve dram türlerini işleyen yönetmen, aynaları da bu gerilimi taçlandırmak için kullanmış. Film ayna sahneleriyle bezenmiş durumda. Gerçek potansiyelini, kim olduğunu anlamaya çalışan kırılgan Nina Sayer karakterinin kendini keşfetme serüveni, gördüğümüz ayna sahneleri ve Natalie Portman’ın başarılı oyunculuğuyla bütünleşip izleyicilere gerilim dolu dakikalar yaşatıyor.

 

Edward Norton- 25th Hour (2002)

Çarpıcı ayna sahnelerinden bir diğerinin kahramanı da Spike Lee’nin yönetmenliğini yaptığı 25th Hour filmindeki başarılı performansıyla Edward Norton. American History X filminde ırkçı rolüyle tanıdığımız Edward Norton, bu filmde yine ırkçı bir uyuşturucu satıcısı olan Monty Brogan karakterini canlandırıyor. Irkçı söylemlerle dolu olan monolog, Monty Brogan karakterinin önce her şeyden Amerika’yı ve hayatındaki insanları suçlayıp en sonunda kendisini sorumlu tutmasıyla sona eriyor.

Leave a Reply