Willy Russell tarafından kaleme alınan oyun ile Bengisu Gürbüzer Doğru’nun hayran bırakan oyunculuğu eşliğinde Ankara Küçük Tiyatro’da tanıştım. 1930 yılında inşaa edilen II. Evkaf Apartmanı içerisinde bulunan tiyatro sahnesine girdiğiniz an ile sahnenin perdeleri aralanana kadar sahip olduğunuz zamanı salonun mimarisini incelemekle geçirebilirsiniz. Gül kurusu duvarların üzerine yapılan oymalar, salonun en tepesinde bulunan devasa bir oval kubbe ve çeşitli kabartmalarla donatılmış barok tarzında inşaa edilen duvarlar, sizi günümüzden uzaklaştırarak geçmişe götürebilir. Bu kısa anın ardından sahnenin kırmızı perdeleri açıldığında ise Shirley Valentine, sizi duvarların götürdüğü geçmişin aksine, geleceğe dair planlarınıza ve umutlarınıza doğru farkındalık dolu bir yolculuğa çıkaracak.
Shirley Valentine, yaklaşık bir saat süren ve bir perdeden oluşan tek kişilik bir oyun. İngiltere’de yaşamına devam eden Shirley, vaktinin neredeyse tamamını çocuklarına ve duyarsız eşine ayıran son derece durgun bir hayata sahip olan bir kadındır. Öyle ki evden çıkabilmek ya da akşam yemeğine karar vermek için bile eşinin vereceği tepkilerden korkarak her zaman ondan izin alma ihtiyacı duyar. Ailesi yanında, toplum içerisinde ve hatta kendi kendine geçirdiği zamanlarda bile yabancılaşmış hisseden Shirley, bir fırsat ile Yunanistan’a tatile gitmek için teklif alır. Kendisinin bu tatili ne kadar çok isteyebileceğini ve bu kasvetli ortamdan uzaklaşmanın ona iyi gelebileceğini tahmin edebilirsiniz. Ancak Shirley için bu kararı vermek çok zordur. Eşinin aşağılayıcı sözlerine, kızının küçümseyici tavırlarına ve toplumun yargılarına karşı bu tatile çıkma fikrini nasıl açıklayabilecektir?
Oyunun ana fikrinin seyirciye aktarılmaya başlandığı nokta, Shirley’nin çevresindeki insanlara cevap bulabilmek için yaşadığı iç hesaplaşmaları, vazgeçişleri ve baskı dolu anlarıdır. Bu noktada, Shirley, hayallerini, içten isteklerini ve pişmanlıklarını dile getirir. Çevresinde o kadar insan olmasına rağmen yalnızlığının gerçek olduğunu ve bu durumdan kurtulmanın kendisi için en doğru karar olacağına sonunda karar verir. Yunanistan’a tatile gittiğinde ise iç hesaplaşmaları son bulmaz. Ancak bu kez belirttiği duygular ve anlattığı anılar karamsarlık, üzüntü veya pişmanlık içermez. Uzun bir süre düşünerek verdiği bu kararın, aslında çoktan alınmış bir karar olması gerektiğini büyük bir gururla seyirciye aktarır.
Shirley, hayatın kalıplaşmış kurallarına ve günün rutinliğine kendini teslim ederek, birey olarak sahip olduğu kimlik yerine, toplumun dayatmaları sonucu elinde kalan kimlik ile yaşamını devam ettirmektedir. Hiçbir hayalini gerçekleştiremediğinin farkına varan Shirley, kendisiyle yüzleşerek bir anlamda kendi kimliğini bulmak için bunca yıl sonra tekrar keşfe çıkar. Oyun sonunda, toplumun kalıplaşmış yargıları yönünden yeniden bir farkındalık kazanabilir; geleceğe dair istekleriniz yönünden iç hesaplaşma yaşayabilir; yaşamınıza iyi gelecek uzun vadeli bir planı kalbinizin istediği doğrultuda ayrıntılı olarak tasarlayabilirisiniz. Shirley Bradshow’un, Shirley Valentine’a nasıl dönüştüğünü merak ediyorsanız bu oyuna bir şans kesinlikle vermelisiniz!
Kaynakça:
https://tiyatronline.com/oyunlar/shirley-valentine-8519
http://www.devtiyatro.gov.tr/DevletTiyatro/tr/oyundetay/2410?a=shirley-valentine