“Banksy’nin eseri çizildiği evin değerini artırdı” başlıklı haberi görünce, günümüzün en radikal ama bir o kadar da muzip sanatçısı hakkında bir iki kelime etmek istedim. Haber konusu olayda, Bristol’da bir ev sahibi 10 Aralık sabahı evinin duvarında Banksy imzalı bu resmi görüyor ve evin değeri 10 katına yakın artıyor. Peki Banksy’i bu kadar değerli ve özgün kılan aslında ne?
Grafiti gerçekten bir sanat dalı mıdır, tartışılır. Ancak sadece Banksy şöhretinden dolayı bile bir sanat dalı olarak kabul edilebilir. Statüko karşıtı duruşu, muzip ve alaycı tarzı ile uzun bir süredir ününü koruyan Banksy, aynı başarıyla kimliğinin gizliliğini de koruyor. Kim bilir belki de onu bu kadar merak edilir kılan da budur.
İlk eserlerini 1990’ların başında İngiltere’nin Bristol bölgesinde rastgele evlere ve duvarlara yapan Banksy, şu anda dünyanın en ünlü müzelerinde kendi adına sergi açıyor. Neydi bu yükselişin sırrı? Eşsiz fırça darbeleri mi, profosyenel bir teknik mi yoksa kendini dakikalarca izlettirebilen detaylar mı? Klasik bir sanat eserinde ayırt edici özellik olarak gösterebileceğimiz bu faktörlerden hiçbiri aslında Banksy eserlerinde mevcut değil. Çizimlerinde çoğu zaman hayvan karakterleri (örneğin fare) ve gerçek boyutlarda insan figürleri kullanıyor ve bu kadar az bir malzemeyle savaş, toplumun zenginlik takıntısı, endüstrileşme ve sanatın kendisiyle dalga geçiyor. Aslında günümüz dünyasında herkesin bir şekilde kendini bulabileceği bu eserleri görünce bir yandan aşağılanmış hissedebilir, bir yandan da tanıdıklığın verdiği sıcaklığı hissedebiliriz.
Kimliğini gizli tutması aslında “şöhret” olmak istememesi (ki bu eserlerinin altında yatan düşünceyle ters düşerdi) veya hakkında yapılan eleştirilere tahammül edememesi olabilir. ancak bunun da reklamın bir parçası olduğunu düşünenler de azımsanamayacak sayıda. sanırım bu soruların cevabını asla tam olarak bilemeyeceğiz. Aslında bu da sanatın en güzel yanı. Estetik kaygısından bir adım öteye geçerek; daima zihnimizde soru işaretleri ve açık kapılar bırakması ve bunları bizim yorumlamamızı beklemesi.
2010 yılında Sundance Film Festivalinde gösterime giren Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından (Exit Through the Gift Shop) isimli belgesel filminde de sesi değiştirmiş ve yüzü gizlenmiş şekilde hikayesine ve fikirlerine şahitlik edilebilir. Ny Times filmle ilgili yazısında, belgeselin aslında büyük oranda bir bilmece gibi olduğunu ve akılları daha karıştırdığını belirtmiş. yine buraya göre Banksy belgeselde filmin yönetmeni Thierry Guetta hakkında “Belki de Gueatta bir şekilde eline kamera almış bir akıl hastasıdır” diyor ve kontrolü eline aldığını belirtiyor. Daha önce izlediğimiz hiçbir belgesele benzemeyen; farklı, katmanlı bir yapısı var. İzlemek isteyenler buradan erişebilirler.
Banksy’den bahsedip de ünlü kendini imha eden tablodan bahsetmemek olmaz. Müzayede de satıldığı anda özel bir düzenekle kendisini imha eden tablo 2018 yılında gündeme oturmuştu. İzlemeyenler için, o anın görüntülerine buradan erişebilirsiniz.
Benim de favorim olan; sanatçının en ünlü eserlerinden bazılarıyla sizleri baş başa bırakıyorum.
Kaynakça:
- SANAT 101 – Eric Grzymkowski
- https://ceotudent.com/bizlerden-biri-olan-banksy-ve-en-bilinen-eserleri
- https://www.nytimes.com/2010/04/14/movies/14banksy.html