Mezunumuz Serhan Ok ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbeti siz okuyucularımızla paylaşmaktan onur duyarız…
1)Öncelikle olarak, her röportajın klasik sorularından biri olan “Siz kimsiniz” sorusuyla başlayalım. Serhan Ok kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Türkiye’nin en mutlu ilçesi Hacılar’da (Kayseri) doğdum ve üniversiteye kadar eğitimimi Kayseri’de tamamladım. Üniversiteyi ise Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünde okudum. Mezun olur olmaz marka danışmanlığı yapmaya başladım. Türkiye’nin sayılı danışmanlık şirketlerinden birinde çalıştım. Ekim 2011’den beri de ortağım Eren Özata ile birlikte Goodjob adında kendi şirketimizde markaların daha iyi markalar olması için çalışıyoruz. Firmaların markalarına ilişkin sorunlarını çözüyoruz. Geçtiğimiz yıl 11 firmanın 12 markası için stratejik çalışma yürüttük.
2) Neden bu bölüm seçtiniz?
Ben mühendislik okumak istiyordum. Ama mühendisliğin de çok farklı dalları var. Öncelikli olarak bölüm seçtim. Bilgisayar, Elektronik, Makine ve Endüstri mühendisliği arasında bir seçim yapmam gerekiyordu. Bazı bölümler benim kişilik yapıma uygun değildi. Mesleklerle ilgili bilgileri profesyonel çalışanlardan aldım ki bence öyle yapmak en doğrusudur. Onları çalışma ortamlarında ziyaret ettim. Elektronik mühendisliğinin bana uygun olmadığına kanaat getirdim. Ben daha yüzeysel bir insanım J Öte yandan bilgisayar bölümü de bana uygun değildi. 1000 satır kod yazıyorsun, virgül koymadın diye çalışmıyor. Endüstri mühendisliği ise sosyal yanı daha kuvvetli ve olaylara biraz daha geniş çerçeveden bakmayı gerektiriyor. Büyük resim diyorlar ya hani, o mesele.
3) Bölümde en çok sevdiğiniz ders ve hocalar kimlerdi?
Bölümde en çok bölüm başkanı İhsan Hoca’yı severim. Benim üzerimde emeği büyük olduğu için. Bana hem okulda hem iş hayatımda çok destek oldu. Aslında birini ötekinden ayırmak zor. Hepsini ayrı ayrı özelliklerinden ötürü severim. Bahar Yetiş’i kararlılığından, Osman Alp’i bilimselliği ve akılcılığından, Alper Hoca’yı samimi ve sıcaklığından ötürü çok severim.
4) Öğrencilik döneminiz süresince okulda veya okul dışında çalıştığın bir alan oldu mu veya katıldığın aktiviteler var mı ?
Üniversite hazırlıkta gitara merak salmıştım ama beceremedim :) Yeteneğim yok sanırım. 1. sınıfta bölüm temsilciliğine aday oldum ve 5 oy farkla kazandım. Aynı zamanda bir öğrenci kulübünde de aktif olarak görev aldım. 2. Sınıfta kulübün genel sekreteri oldum ve çok ciddi organizasyonlar yönettim, tasarladım, organize ettim. Yeni kurulan bir topluluğu Bilkent’in en büyük 3 kulübünden biri haline getirmeyi başardık. 3. Sınıfta ise o kulübün başkanı oldum. O da güzel bir deneyimdi. 4. Sınıfta tekrar bölüm temsilciliğine aday oldum ama bu sefer kaybettim. Başarısızlığı da tattım. Uzunca süre orta okul öğrencilerine ders vermek amacıyla civar okullara gittim TDP ile. Hepsi benim gelişimimde inanılmaz faydalı oldu. Derslerde edinemeyeceğim tecrübeler edindim. Başarıyı da başarısızlığı da ekip ruhunu da yaşadım. İletişim becerilerim gelişti, yönetim becerilerim gelişti, ticari becerilerim gelişti ve daha belki benim farkında olmadığım pek çok şey… Ben hayallerimin işi olan ilk işimi de kulübümün düzenlediği organizasyonlardan birine konuşmacı olarak gelen eski patronumla orada tanışarak buldum.
Bir de üç yıl boyunca Akampüs firmasının Bilkent’te kampüs temsilciliğini yürüttüm. O da güzel bir deneyimdi. Şirketlerin kampüs içi tanıtımlarında ve öğrencilerle olan iletişimlerinde onlara yardımcı oldum.
5) Sizce Bilkentli olmak iş hayatında ne gibi avantajlar sağladı? Kendi planladığınız iş hayatınızı düşündüğünüzde bilkent size ne katmış olabilir?
Okul da bölüm de bana çok şey kazandırdı. Şu an edindiğim mesleği okulum sayesinde edindim. O yüzden endüstri mühendisliğiyle doğrudan alakalı bir iş yapmasam da o eğitimin ve okulun sunduğu sosyal imkanların başarımda çok büyük katkısı var.
6) Bilkentte geçen günlerinize dair unutamadığınız bir anı paylaşabilir misiniz?
Şimdi siz sorunca fark ettim. Hangisini anlatsam diye düşünürken… Bilkent’te unutamadığım anıların hepsi dostlarımla yaşadığım anlar. Ama beni en çok etkileyen olay bir organizasyon sırasında oldu. Yönet2006 adında bir organizasyon düzenleyecektik. Konuşmacıları ayarladık. Açılışa 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel geliyor. Ama para yok. Toplasan 2.500 liralık bir sponsorluk almışız. Mümkün değil yetmesi. Ama inatla da devam ediyoruz planda ilerlemeye. Gerekirse çadırda yatar gelenler diyoruz J Bir gün sponsorlukla ilgilenen Tuba adında bir arkadaşı Telsim aradı ve sponsor olmak istediğini söyledi. Toplam 11.000 liralık bir sponsorluk verdiler. Ondan sonra da iyi işler yaptık ama o gün başkaydı. Hala unutamam o gün hissettiklerimi.
7) Keşke yapsaydım ya da yapmasaydım dediğiniz neler var?
Hiç yok. Harika bir öğrencilik yaşadım. Dersleri geçtim. Aktif rol aldım. Sevdim sevildim, yendim yenildim :)
8) Geleceğe yönelik hayalleriniz neler?
Gelecekte şirketimi Orta Doğu ve Arap ülkelerine açmayı hedefliyorum. Bir kitap yazıyorum ve onu bitirmeyi hedefliyorum kısa zamanda.
9) Bilkentte öğrenimine devam eden öğrencilere vereceğiniz tavsiyeler var mı?
Üniversitede okuyan arkadaşlara tavsiyem, başkalarının değil kendilerinin hayallerini gerçekleştirsinler. Bunun için de önce neyi istemediklerini bulsunlar. Neyin kendilerine uygun olmadığını keşfetsinler. Neyi sevdiklerini zaten bulurlar. Dengeli bir hayat sürsünler. Üniversite insanın bir kere yaşayacağı ve bence ömrünün en güzel çağı. Dolu dolu geçirsinler. Bilgisayar başında değil gerçek insanlarla sosyal ortamlara katılsınlar. Mümkünse mesleğiyle ilgili ama yoksa da başka bir yerde mutlaka çalışsınlar. Garsonluk yapsınlar mesela. Hiçbir işi ve hiç kimseyi küçümsemesinler. Herkesten beslenmeye çalışsınlar. Bir de algıları açık olsun. Etrafta ne olup bitiyor farkında olsunlar.
Sohbetiniz için GazeteBilkent ailesi olarak size sonsuz teşekürler sunarız.