Çoğu insan bugüne kadar seçeceği mesleği sadece küçüklükten beri hayali olduğu ya da yetenekli olduğunu düşündüğü bir alan olduğu için seçmiş ileride bu meslek dışında farklı bir alanlara yönelmesi gereken bir durumla karşı karşıya kaldığında yahut kendi fikir değiştirdiğinde seçtiği meslekle, yapacağı iş arasında nasıl bir kombinasyon kurabileceğini  düşünmemiştir. Halbuki, profesyonel iş hayatı bu şekilde işlemiyor. Diyelim ki çok severek bir bölüm seçtik, güzel bir şekilde okuduk ve üniversite serüveniz bir çok güzel hatırayla  son buldu fakat  farklı bir alana yönelmek ve birikiminizi bu alanda ki birikimlerle birleştirip çok daha farklı şekillerde sunmak ve başka şekillerde faydalı olmak istedik, insan bilgi ve birikimini nasıl kullanacağına kendi karar verir  ve eğer gerçekten  istediği bulsa giriştiği sektörde de çok güzel işlere imza atabilir. Bu yazımda tamamen bu giriş tezimi doğrular nitelikte başarılı bir Bilkent mezunu  hakkında: Ekin Ergen

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı 2007 mezunlarımızdan Ekin Ergen, profesyonel yaşantısını bugün ABD’de sürdürmektedir.

Ekin Ergen, mezun olur olmaz kendisine farklı bir kariyer rotası çizmiş. Film sektöründe 5 yıl Ankara ve İstanbul’da çalışmış; Devlet Tiyatroları’nda, TRT’de ve prodüksiyon firmalarında görev yapmış. Sonra UCLA bünyesinde yönetmenlik eğitimi almış. 2 yıllık bu sürecin sonunda Los Angeles’da yardımcı yönetmenlik yapmaya başlamış; çeşitli kısa ve uzun metrajlı filmlerde görev almıştır.

Kendisi yaptığı işin önemini ve Bilkent mezunu olmanın sağladığı katkılardan biri olan  çok yönlü düşünebilme yetisini işine nasıl aktardığını  şöyle özetliyor:

“Yardımcı yönetmen sette her şeyin dakik ve düzenli işlemesini sağlar. Böylece yönetmen, oyuncuların performansına ve sinematografiye yoğunlaşacak alanı bulur. İyi bir yardımcı yönetmene sahip bir set başarıya yakındır. Los Angeles’ta çalıştığım filmlerin çoğu ödül aldı. Örneğin, Niko adlı filmimiz Manhattan ve Arizona gibi büyük film festivallerinden ödüllerle döndü; Altın Portakal ve Cannes gibi önemli etkinliklerde gösterildi.” diyen Ergen, sözlerine üniversitemizle devam ediyor: “Bilkent’i bitirdikten sonra gördüm ki sadece bir diploma değil, yeni bir aile kazanmışım. Yurtiçi ve yurtdışında nereye gitsem bir Bilkentli ile karşılaştım; aynı okuldan mezun olmanın verdiği yakınlıkla hiçbir zaman kendimi yalnız hissetmedim. Bilkent’te aldığım eğitim, kariyerimin yapıtaşlarını oluşturuyor. Film ve iç mimarlık, farklı iki alan gibi görünmesine rağmen aslında ortak bir noktada buluşur: İkisi de belli bir zaman çerçevesinde müşterinin veya yönetmenin beklentilerini anlamaya ve bu yönde bir üretime yöneliktir.”

Ergen, medya ve eğlence sektörlerinde yer alan kadınları destekleyen ABD merkezli Women in Film birliğinin de üyelerinden. Mesleği gereği sürekli film izlediğini ve bunun kendisi için artık bir boş zaman etkinliğine dönüştüğünü söylüyor. Genç yönetmen kalan vakitlerinde yoga ile uğraşıyor.

 

KAYNAKÇA

Dergi Bilkent sayı 22

 

 

Leave a Reply