GB: Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Kargın: Merhaba, ismim Ayşen Kargın. 1991 Manisa doğumluyum. Liseyi İzmir’de okuduktan sonra üniversite için 2009 yılında Ankara’ya geldim. 2014 yılında Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldum. Mezuniyetimin hemen ardında Sabancı Üniversitesi’nde Finans Yüksek Lisans’ını (MİF) tamamladım. Şu an İş Yatırım’da Kurumsal Finansman bölümünde çalışıyorum.
GB: Okumuş olduğunuz bölümü seçme sebebiniz ne idi?
Kargın: İstediğim bölümü bulmak benim için çok kolay olmadı aslında. Doktor ya da mühendis olmak istemeyen Fen Lisesi mezunlarından biriyim ben de. Sayısal tercihi yapacaksınız, tıp ve mühendislik bölümlerini çıkarınca geriye pek bir şey kalmıyor. Biraz araştırınca “Matematik” bölümünü gözüme kestirdim. Sağlam bir temel alıp ekonomi alanında akademik kariyer yapabilirim diye düşünüyordum. Akıl Oyunları’nın etkisinde fazla kalmış olacağım sanırım. Sınav sıralamam oldukça iyiydi, bir de temel bilimlerde bölüm puanları da düşük olunca ben üniversite seçtim aslında. Seçimim de Bilkent oldu, Bilkent Matematik Bölümü’ne geldim. Hazırlık ve ardından 1. sınıf… Bölümde geçirdiğim 2 ayın sonunda çok yanlış bir yerde olduğumu fark ettim. Kendimi ve akademiyi tanıdıkça planladığım kariyerin bana göre olmadığını keşfettim ama ekonomi sevdam hala canlıydı. O dönem, bölümler arası burslu geçiş yapabilmeniz ancak geçmek istediğiniz bölümün yerleştirme puanına sahipseniz mümkündü. Böyle olunca ben de sınava yeniden girmeye karar verdim. O yıl hem okula devam ettim hem de sınava hazırlandım. Sonunda Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü’ne burslu olarak yerleştim. İktisat hayatın içinde capcanlı yaşayan, görmesi çok kolay ama çoğu insan için de gizemli bir bilim. İşte bu yüzden her zaman severek okudum, okuyorum.
GB: Üniversite hayatınız boyunca ne tür aktivitelerde bulundunuz?
Kargın: Bölüm değişikliği yaparken en büyük motivasyonum şuydu: “Ben üniversiteye kuru kuru mezun olmak için gelmedim. Kendimi birçok alanda geliştirmeliyim.” Bu sebeple, üniversite hayatım boyunca aktif olmaya çabaladım. Bilkent bunun için harika bir yer! Kampüsteki etkinlikleri mutlaka takip ettim. Çocukluğumdan bu yana edebiyata ilgim vardı, o dönem kampüsteki tek dil ve edebiyat topluluğu olan Türkçe Topluluğu’nda başkanlık yaptım.
Ben Bilkent’e aşıktım diyebilirim. Benim yaşadığım Bilkent’i geleceğin Bilkentlilerine anlatmak istedim. Bilkent Tanıtım Ofisi’ne (BTO) dahil oldum. 2 sene boyunca burada rehberlik yaptım.
Birçok sivil toplum kuruluşuna dahil oldum. Bunlardan en kalıcı olanı Young Guru Academy (YGA) oldu. 3 yıl boyunca YGA’nın tüm Türkiye’de hayata geçirdiği ilköğretim projelerine liderlik ettim. Yüksek lisansa devam ettiğim dönemde de YGA Ofisinde (Finans Direktörü olarak) tam zamanlı çalıştım. Tabi tüm bunlara ek olarak mesleki anlamda istediğimi bulmama katkı sağlayan stajlar var. Yapıkredi ve P&G’de yaptığım yaz stajları oldu.
GB: Üniversite hayatı sizde ne tür değişikliklere sebep oldu?
Kargın: Büyüdüm, geliştim ve kendimi yeniden tanıdım. Her zaman kovalamayı, aktif olmayı Bilkent sayesinde öğrendim. Etrafımda her zaman bana ilham veren, yol gösteren benden daha iyisini yapan arkadaşlarım ve hocalarım oldu. Ben de her zaman onların yolundan gitmeye karar verdim, gidiyorum.
GB: Üniversite hayatınızda yaşadığınız veya unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Kargın: Hangi birini anlatsam… Zamanla çok fazla anı ve dost biriktirdim Bilkent’te. Şimdi o zamanları çok özlüyorum ama ilk geldiğimde kolay alışamamıştım. İzmir’de geçirdiğim 5 yıldan sonra Ankara soğuğuyla beni oldukça zorladı. Bilkent’e dair ilk anım da bununla ilgili oldu kaçınılmaz olarak. Hazırlıkta kitaplarımızı almak için Olgunlar’a gitmiştik. Hava kar, kıyamet. Dönüşte servis 30-45 dk gecikti ama biz durakta her an gelebilir diye bekliyoruz tabi. Ben soğuk nedir bilmiyormuşum o zaman anladım. Tam ağlamak üzereydim servis geldiğinde. Bilkent fiziksel dayanıklılığımı da geliştirdi yani.
GB: Bilkent’i 3 kelime ile tanımlayın desek bu kelimeler neler olurdu?
Kargın: Canlı, zorlayıcı, unutulmaz
GB: Bilkent’te en sevdiğiniz hoca ve ders hangisi idi?
Kargın: Bilkent’te çok değerli hocalarımız vardı ama bende yeri ayrı olan Erinç Yeldan’dır. İktisat’taki ilk yılımda kendisinden ders alma şansım oldu. Erinç Hoca ile geçirdiğim bir dönemde önceliğimiz hiçbir zaman not almak olmadı. Zaten kendisi de bütün sınavlarını open-book yaparak not vermenin önceliği olmadığını gösterdi. Ancak bu ders; benim üniversite hayatım boyunca en çok öğrendiğim, okuduğum, sorguladığım dersti. Bir daha koşa koşa 08:40 dersine gittiğim pek olmadı.
Bir de Erdal Onar var! Seçmeli olarak aldığım Anayasa Hukuku dersinde tanıdım kendisini. Üslubu unutulmazdır. Bir de ilk dersimizde söylediği söz hiç aklımdan çıkmaz: “Yapılmaya değer her şey iyi yapılmaya değer.”
GB: Geleceğe yönelik planlarınız nelerdir?
Kargın: Kendim için en büyük dileğim: içimde her zaman daha iyisini isteyen çocuğu hiçbir zaman kaybetmemek. Ancak biraz somutlaştırmak gerekirse, önümüzdeki yıllar içerisinde yaptığım işi yurtdışında deneyimlemeyi, oradan öğrenmeyi ve bu birikimle insanlara/insanlığa katkı sağlayacak fikirlerle ülkeme dönmeyi diliyorum. Bunun için gerekli hazırlıkları yapıyorum.
Her şeyin hızla değiştiği, teknoloji ile harmanlığı bir dönemdeyiz. Teknoloji, sosyal fayda ve finansal sürdürülebilirliği barındıran bir işin içerisinde olmayı istiyorum.
GB: Bilkent mezunu olmanın size ne tür avantajlar getirdiğini düşünüyorsunuz?
Kargın: Bilkent’te aldığım eğitimin kalitesine gerçekten güveniyorum. Bana aktarılan bilgi birikimi ve vizyon, hayata birçok iktisat mezunundan çok daha önde başlamamı sağladı. Daha önce de bahsettiğim gibi: Bilkent bana aktif olmayı, sınırlarımı sürekli zorlamayı öğretti. Zaman kısıtlı, yapacak şey çoktu ve bizim hepsini yapabilmemiz gerekiyordu. Zamanı yönetmeyi böyle öğrendim.
GB: Bilkent’e yeni başlayan öğrencilere (özellikle kendi bölümünüzdeki) tavsiyeleriniz nelerdir?
Kargın: Steve Jobs benim yerime söylemiş ve oldukça gündeme gelmişti: Stay hungry, Stay foolish !
Sanırım ben de sadece çevrelerinin farkında olmalarını, bilgiye her zaman aç olmalarını ve yaptıkları şey her neyse mutlaka heyecan duymalarını söyleyebilirim.
Mezunumuza teşekkür ediyor ve kariyerinde başarılarının devamını diliyoruz.