Darbelerin demokrasiye vurulan balta olduğu söylenir ya hani. Peki ya demokrasi kendi kendini baltalarsa? Hani çoğunluk demektir ya demokrasi, çoğunluğun kararına saygı göstermektir, çoğunluğun kararını kabullenmektir. Peki ya çoğunluk demokrasiyi yok etmek isterse? Ne yapar o zaman gerçek demokratlar? Demokrasiyi savunmak için gerekçe kalır mı?
Demokrasinin tanımına baktığımızda halk egemenliğine dayanan yönetim biçimi olduğunu görürüz. Peki neden halk egemenliğine dayana yönetim biçimi tek kişinin egemenliği gibi gözüküyor? Aslında suçlanması gereken o “tek kişi” mi, halk mı yoksa demokrasi mi? Yani çoğunluk o “tek kişi” yönetiminden memnunsa, ne yapmalı? Ürkütür bazen demokrasi. Belki bize denk geldi bu kadar tehlikeli olduğu dönem. Azınlığı korkutan demokrasi bizim şanssızlığımızdı. Evet kanunlar vardır da bir gecede değiştirilebilen kanunlar olduğu sürece ne demokrasi ne laiklik ne de cumhuriyet tam olarak güvence altındadır.
Azınlık dedik de onlardan bazılarının başına gelenlere bakacak olursak hem tek kişi iktidarını hem de neden korkulması gerektiğini bir kez daha görebiliriz. Zaten herkesin bildikleri var Mustafa Balbay’ımız var, Tuncay Özkan’ımız var, Soner Yalçın’ımız var. Bir de Silivri’de olmasa da dışarda işlerini yapmaktan mahkum bırakılanlarımız var. Ece Temelkuran var Habertürk’ten çıkarılan, Ali Akel var Yenişafak’ta krize neden olan ve gazeteden çıkarılan, Nuray Mert var Milliyet’ten çıkarılan, Serdar Akinan var Akşam’dan çıkarılan. Tek sebep var elbette, iktidarı, politikalarını yani başbakanı eleştirmek. Size de tanıdık geliyor mu? Padişahı eleştirmek de yasaktı. Tek başına iktidarın tek kişilik iktidara dönüştüğü ülkemizde eğer bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyorsan başına her an bir iş gelebilir demektir. Ama asıl sorun bunun kimsenin umurunda olmaması, çoğunluğun gidişatın farkında olmaması hatta farkında olup da bundan memnun olmasıdır.
Ne çok örnek var aslında çoğunluğun isteklerinin özgürlükleri kısıtlamak yönünde olduğunu gösteren. Dindar nesil yetiştirmek istiyor iktidar, ya istemeyenler ne olacak? Belki benim ailem din konusunda aklımla, beni diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğimle, araştırarak sorgulayarak seçim yapmamı istiyor. “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.” demiştir Atatürk. Ne güzel de demiştir, herkes istediğini düşünsün, istediğine inansındır bunun anlamı. Çünkü düşünce ve inanç özgürlüğü tam olmalıdır, çünkü başka kimsenin özgürlüğünü etkilemez. Ancak bizim ülkemizde durum farklıdır; madem demokrasiyle seçtiğimiz bir iktidar var, o zaman iktidarın kanunları uygulanır, dindar nesil diyorsa dindar nesil olunur.
Peki ya demokrasi kendi kendini yok ederse? Eğer demokrasi azınlığı bu kadar eziyorsa, hoşgörüyü, laikliği, özgürlüğü yok ediyorsa bu demokrasi gerçekten demokrasi midir? Bu çoğunluk demokrasiden nefret etme sebebi bile olabilir mi?