People hold lit candles during a praying ceremony for the health of Venezuelan President Chavez in CaracasVenezüella’nın devrimci lideri Hugo Chavez, 5 Mart günü kansere yenik düştü. Venezüella Başkan Yardımcısı Nicolas Maduro’nun devlet televizyonunda Chavez’in hayatını kaybettiğini açıklamasının ardından ülke halkı sokağa döküldü. Venezüella’da 7 gün, Küba, Arjantin ve Bolivar’da da 3 gün süreyle yas ilan edildi.  Birçok devlet başkanı da Chavez’in ölümünden duydukları üzüntüyü dile getiren açıklamalar yaptı.[1]

Güney Amerika’nın “El Libertator” u(kurtarıcı) Simon Bolivar’ın izinden giderek Bolivarcı Devrim Hareketi’nin önderliğini yapan Chavez, 1998 seçimlerinde devlet başkanı seçilmesinin ardından 14 yıl boyunca, halkın desteğiyle iktidarda kaldı. En büyük hayali ülkedeki yoksulluğa son vermek olan Chavez, başkanlığı boyunca yürüttüğü kamulaştırma çalışmaları sayesinde devlet gelirlerinin ve böylece de yoksul kesimin refah düzeyinin artmasını sağladı;  sağlık, eğitim ve tarım gibi alanları kapsayan geniş çaplı bir sosyal dönüşümün öncüsü oldu.[2]

Emperyalizme karşı duruşuyla da bilinen Chavez’in ölümünün hemen öncesinde, Venezüella devlet başkanının hastalığının ardında 1874_452347081504063_564628752_nABD güçlerinin olduğu iddiaları ortaya atılmıştı. Başkan yardımcısı Maduro, yaptığı bir açıklamada Chavez’in kansere yakalanmasından ABD’yi sorumlu tuttu. [3]

Liberal ülkelerin demokrasi eleştirilerine maruz kalmasına rağmen, Chavez’in hem kendi ülkesi hem de Latin Amerika için önemi yadsınamayacak boyutta. Bu nedenle de her daim güler yüzlü ve halkıyla iç içe olan devrimci liderin yeri kolay kolay doldurulamayacak gibi gözüküyor.

Leave a Reply