Steroid kullanmak bir zorunluluk değil, kişinin kendi tercihidir fakat araştırmacılar belirtiyor ki düzenli ve sağlıklı beslenen, sigara kullanmayan, alkol kullanmayan, düzenli uyuyan ve antrenman yapan bir sporcular; sağlıksız, düzensiz fakat steroid kullanan sporcular kadar gelişemiyor. Bu sebeple gün geçtikçe kullanan sporcuların sayısı artıyor. Genellikle dayanıklılıklarını arttırmak isteyen veya uzun mesafe koşucusu olan atletler bu hormonları fizyolojik dozda kullanmakta iken kısa mesafe koşusu gibi enerji patlaması gereken alanlardaki atletler fizyolojik dozun iki katı dozajda bu hormonlara başvurmakta. Peki vücut geliştirme sporu ile uğraşanlar? Bir erkek testisi haftada ortalama 50-70 mg arası testosteron üretir, çok üst düzeyde vücut geliştirme sporu ile ilgilenen sporcuların bazılarının haftalık 5 veya 6 bin mg testosteron kullandığı tespit edilmiştir. Bu rakam bir erkek testisinin haftalık ürettiği hormon miktarının neredeyse 100 katıdır.
Araştırmacılar bu denli aşırı kullanımların bazı yan etkileri üzerinde hemfikirdir. Erkekler kısa süreli cilt problemleri yaşar; sırt ve yüzde aşırı sivilcelenme meydana gelir. Göğüs ucunda yağ birikir. Testisler yarı boyuna iner ve testosteron üretmeyi neredeyse sıfıra indirir. Testosteronun dışardan gelmesinden dolayı testisler üretimi keser, bu duruma hipogonadizm denir. Bu durum mevcut olan kişilerin testosteronu enjekte şeklinde almayı aniden kesmesinin kişiyi depresyona soktuğu bilinmekte, bu sebeple çok sayıda erkek sporcunun intihara teşebbüs ettiği ve azımsanamayacak sayıda ölüm olduğu bilinmektedir. Kadınlarda ise kellik, yüzde tüy çıkması, göğüste küçülme, klitorisin genişlemesi gibi yan etkileri ortaya çıkar. Bunların yanı sıra ‘roid rage’ denilen bir etkisi olduğu söylenmektedir. Bilimsel olarak kanıtlanmamış dahi olsa, steroid kullanan kişilerde, kişiliğe de bağlı olmak üzere, sinir-şiddet sorunları ortaya çıkabilir. 1993-2000 yılları arasında klinik ortamda 109 erkeğe steroid verilmiş ve bunların %5’inde ciddi saldırganlık belirtilerinin ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.
Steroidler hakkında akıllarda olan en büyük soru ise kullanımın uzun vadedeki yan etkilerinin neler olduğu. Kısa vadede verdiği zararları gözle görmek genellikle mümkün olmakla beraber, hakkında yeterince çalışma olmaması ve olamayacağından ötürü de uzun vadedeki zararları hakkında bilimadamları ve doktorlarında birşey söyleyememesi normaldir. Sonuçta, bu yan etkileri gözlemlemek için birine 10 yıl 15 yıl hormon enjekte etmek etik olmayacaktır. Bir yanda bunları kullanan ve sağlığına büyük ölçüde zarar gelmemiş insanlar, diğer yanda ise ölen steroid kullanıcıları vardır. Sıkıntı ise, bir türlü rahatsızlıklar ile kullanım arasındaki sebep sonuç
bağının kurulamıyor olmasıdır. Steroid kullanmaya 1975 yılında Mr. Olympia yarışmasına hazırlanırken başlayan Steve Michalik, 10 yıl kadar steroid kullandığını ve en son sahnede yere yığıldığını söylüyor. Yapılan inceleme sonucu karaciğerinde greyfurt büyüklüğünde iki tane tümör olduğu saptanmış. Kalpte ciddi rahatsızlıklar, damarların tıkanması, kalp krizi, karaciğerin ve böbreklerin iflas etmesi, erkekliğin kaybedilmesi sadece uzun vadede yaparabileceği hasarlar. Peki kar zarar kıyaslaması yapıldığında buna değer mi?
Her şeye rağmen, kişiler kendi kararlarını steroid kullanmak yönünde verebilir. Bazı sporcular bunun tamamen gereksiz olduğunu düşünürken, bazıları ise bu enjekte ürünleri kullanmadıkları zaman spor yapmanın bile gereksiz olduğunu düşünmektedir, kısacası Süpermen olmak varken Clark Kent olarak kalmayı seçmediklerini söylemektedirler. Unutulmaması gereken nokta ise, evet belki kas inşası çok uzun zaman alabilir fakat kontrollü, planlı ve iradeli bir şekilde sizi tatmin edecek gelişmişlik düzeyine gelmeniz abartıldığı kadar zor olmayacaktır.
Yazı dizisinin önceki bölümleri;