Futbola Ses Olanlar ve Unutulmaz Anlatımları -1

Bir maçı televizyonunuzun sesini kapayarak izlediniz mi veya yayıncı kuruluş şifreli yayın verdi diye hiç bilmediğiniz bir dilde izlemek zorunda kaldınız mı? Çoğu futbolseverin yaşadığı bu gibi durumlar, aslında futbolun yalnızca görsel olarak değil aynı zamanda işitsel olarak da bizleri tatmin ettiğini gösterir. Şimdi aklınıza tribünde izlediğiniz maçlar gelecek ve saha içerisinde bir sunucuya ihtiyaç mı var diyeceksiniz? Ancak o sunucuların büyülü anlatımları, süslü tasvirleri, yansıttıkları heyecan ve tutku aslında insanlara ekranları başından tribün havası yaratmaktadır. Bu sunucular güzel abilerdir, size futbolcular hakkında bilgi verirler, diğer maçların sonuçlarından bahsederler, kendi yorumları ile beraber her pozisyona bir kat daha zevk katarlar; aynı tribünde maçı beraber izlemekten keyif alacağınız br tribün müdavimi gibi. Bu yazı dizimizde bu güzel abileri anlatacağız sizlere. Onların hayatlarını, başarılarını ve tabii ki de unutulmaz sözlerini… Haydi öyle bir isimle başlayalım ki herkes saygıyla önünde eğilmekten geri durmasın:

HALİT KIVANÇ

18 Şubat 1925 İstanbul doğumlu olan Halit Kıvanç, eğitimini Pertevniyal Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlamış ve Türkiye’de birçok yazılı medya kuruluşunda çalışmıştır. Bu kurumların başında Tercüman, Milliyet, Güneş ve Hürriyet gazeteleri bulunmaktadır. BBC’de çalışan ve Türkiye Spor adlı ilk günlük spor gazetesini kuran Halit Kıvanç, Dünya Kupası’nı televizyondan sunan ilk Türk sunucudur. Bu büyük Türk sunucu kariyerine 1983’te Cumhurbaşkanlığı finali sunarak nokta koymuş ve bu noktadan sonra her daim Türk futbolunun ve Türk futbol sunuculuğunun gelişmesi adına çalışmalarda bulunmuş, büyük tecrübesini Türk futbolseveri ile paylaşmıştır. NTV kanallarında “Mikrofonda Halit Kıvanç” ve “Halit Kıvanç’la Ustalar” programlarının yanı sıra birçok programa konuk olarak çıkmış ve koyu bir Fenerbahçe taraftarı olmasından mütevellit FB TV’de “Efsanenin Yeni 100 Yılı” adlı programı ekranlarımıza getirmiştir.

Türk Futbol Sunuculuğu tarihinin bu kıymetli isminin bizim evlerimize konuk olduğu anlardan birkaçını hatırlayalım mı? Ne güzel anlar, ne saf duygular ve ne büyük bir tutkuymuş futbol o zamanlar, hadi beraber bakalım:

Taçsız Kral, İmparator ve Usta Spiker aynı karede…

https://www.youtube.com/watch?v=7u5EPDaJ-E0

Veda… “Bütün genç spikerleri temsilen mikrofonu İlker Yasin’e bırakıyorum.”

Tarih 17 Haziran 1954, Yer Bern Wankdorf Stadı, İsviçre… Halit Kıvanç ilk Dünya Kupası maceramızı anlatıyor:

Madem Halit Kıvanç jübilesini yaparken mikrofonu İlker Yasin’e devretti, biz de sırayı ona bırakalım.

İLKER YASİN
1951 İstanbul doğumlu olan İlker Yasin, Türk Spor Yayıncılığı’nın önemli isimlerinden biridir. 1976’da TSYD üyesi olarak girdiği Türk Spor Yayıncılığı’na ilk olarak Son Havadis Gazetesi’nde yazar olarak başladı. Kısa bir süre yazarlık yaptıktan sonra 1977 tarihinden itibaren spor spikeri olarak çalışmaya başladı. Yukarıda videoda görüldüğü üzere 1980’li yıllarda Türk spikerliğinin genç ve yetenekli ismi olarak görülen İlker Yasin, bu tarihten itibaren birçok uluslararası müsabaka sundu. 1991 yılından itibaren birçok kanalda futbol programı hazırladı ve birçok müsabakada spikerlik yaptı. “Futbol Almanak” adlı eserin de yazarı olan İlker Yasin’i bizler için bu kadar kıymetli yapan özelliği maçları kendi oynarcasına heyecanla anlatması ve biz sporseverlerin futbol tutkusunu yansıtmasıydı.

Bu öyle bir tutkudur ki ne mantık bırakır ne de ses teli… Bir pozisyon düşünün hem penaltı, hem gol… Son ses bağıran bir spiker, sallanan bir Şükrü Saraçoğlu ve “Hem gol hem penaltı!” diye bağıran bir İlker Yasin:

Futbol öyle bir tutkudur ki, bir zaferin ardından sevinç gözyaşları dökersiniz…

“Galatasaray yarı finalde!!! Ağlamak istiyorum… Galatasaray yarı finalde…”

Ve biz sporseverler bu tutkuya o kadar saygı duyarız ki:

“Harika bir gol, nefis bir gol! Şapka çıkaracaksınız şapka…”

Bazen yeni terimler bulur, bazen de taptaze tamlamalarla futbola katkı sağlarız:

“Gooaauuutt…” “Elin oğlu Belçikalının Arabı…”

Ve bu tutkuyu gollerimizle süsler, futbol ateşini körükleriz:

“İşte Gol, işte gol…”

ÜMİT AKTAN

1949 Aydın doğumlu olan Ümit Aktan’ın futbol ile tanışması henüz lise yıllarında olmuş; Galatasaray altyapısına seçilmesine rağmen yaşadığı sakatlık sonrası bırakmak zorunda kalmıştır. O da hayatındaki büyük futbol tutkusunu ayağıyla değil sesiyle devam ettirmeyi seçmiş ve İlker Yasin’den bir sene önce 1975’te TSYD’ye üye olmuş ve yine Yasin gibi Son Havadis’te yazarlıkla başlayıp TRT Stüdyolarında spikerlikle kariyerine devam etmiştir. TGRT’nin kuruluşunda görev alan Aktan, bu kanaldaki maç yayınlarını seslendirmiş ve birçok spor programı ve müsabaka ile Türk izleyicisinin karşısına çıkmıştır. Spor yazarlığı kariyerinde ise Yeni Şafak, Tercüman ve Türkiye gazeteleri bulunmaktadır. Bu sezon A Spor kanalında Ziraat Türkiye Kupası maçlarının anlatımını yapmaktadır.

Belki bazılarınız Arif’in Manchester’a attığı golü ararken gelmiştir bu yazıya, kim bilir? Tabii bir Schmeichel değil, bütün Michael’lar gelse o golü ordan alamazdı!

Ümit Aktan’ın maçı yaşayışını, bizim duygularımızı yansıtışını sevdik…

“Koskoca Hamit, Bayern Münih, Real Madrid,… ve tacı yanlış attı!”

https://www.youtube.com/watch?v=3L17DX42vh0

Gün geldi bizlere Dünya Kupası’nı anlattı, pozisyonları en içten şekilde yorumladı (Ahmet Çakar etkisini göz ardı etmeden izleyelim!):

“Sünnet mi kasık ameliyatı mı?”

Kaynakça

  1. http://www.biyografi.info/kisi/umit-aktan
  2. http://www.biyografi.net.tr/umit-aktan-kimdir/
  3. http://www.biyografi.info/kisi/ilker-yasin
  4. https://tr.wikiquote.org/wiki/İlker_Yasin
  5. http://www.biyografi.info/kisi/halit-kivanc
  6. http://www.turkcebilgi.com/halit_kıvanç

 

Leave a Reply