Alman Futbolunun Kara Şövalyesi: RB Leipzig

rb leipzig kapak

Yaklaşık 150 yıllık profesyonel bir geçmişe sahip olan futbolda kökleriyle, gelenekleriyle, amatör ruhlarıyla tarih yazan ve dünya futbolunu şekillendiren bir çok kulüp artık yerini belediye ve şirket takımlarına bırakmaya başladı. Astronomik rakamlara ve gittikçe büyüyen bir endüstriye kurban olan dünya futbolunda sermaye, eskilerde kalıcı adımlar yerine günü kurtarmaya yönelik geçici hedefler seçerken son yıllarda ise profesyonel futbol anlayışına ve kalıcılığa yönelik uzun vadeli hedefler seçmeye başladı. Dünya futbolunun içine girdiği bu yeni döngünün en bilindik sekmelerinden biri ise Avusturyalı içecek devi Red Bull. Son yıllarda ekstrem sporlar ve motor sporlarındaki sayısız sponsorluklarının ardından Red Bull, gözünü futbola dikti. Şirket, Avusturya futbolunun dev kulüplerinden Austria Salzburg’u satın alıp ismini Fc Red Bull Salzburg olarak değiştirdikten sonra hedefini Amerikan Futbol Ligi MLS olarak belirleyip New York/New Jersey Metrostars takımını satın alıp ismini New York Red Bulls olarak değiştirmişti. Red Bull, daha sonra Sao Paulo’da Red Bull Brasil, son olarak da Afrika’DA Red Bull Ghana takımlarını kurarak 4 farklı kıtada futbol için girişimlere başlamış oldu. Salzburg ve New York’da bir çok önemli yatırıma imza atan Red Bull, istediği etkiyi bırakamadığını düşünüp marka değeri daha yüksek bir lig için arayışlara başladı ve 2009 yılında Alman beşinci ligindeki SSV Markranstädr adlı takımı 350 bin Euro karşılığında satın alarak sessiz sedasız Red Bull Leipzig’i kurdu. 2009 yılında beşinci ligde olan RB Leipzig 2016-2017 sezonunun ortası itibariyle Bundesliga’da ikinci sırada bulunuyor. Alman futbolunun yeni şövalyesi RB Leipzig hakkında söylenecek bir hayli fazla şey var aslında.

rb leipzig takım fotoğraf

Almanya Beşinci Ligi’nde başladığı profesyonel futbol mücadelesinde yavaş ve sabırlı adımlarıyla üste doğru kararlı bir yükselişe başlayan RB Leipzig, kuruluşundan yalnızca bir sene sonra yükseldiği Almanya Dördüncü Ligi’nde mütevazı ve genç kadrosuyla iyi bir form grafiği yakalamıştı ancak tecrübesizliğin getirdiği dezavantajlarla üç sene boyunca Dördüncü Lig’de oynadıktan sonra 2013-2014 sezonu itibariyle 3.Bundesliga’ya yükselebilmişlerdi. RB Leipzig için en önemli adım ise kuşkusuz Hoffenheim ve Schalke 04 gibi önemli takımları çalıştıran Ralf Rangnick’in sportif direk direktörlüğe getirilişi oldu dersek yanılmış olmayız. Bu aşamadan sonra kulübe Beşiktaş’tan da tanıdığımız Atınç Nukan gibi bir çok yetenekli genç oyuncu kazandıran Rangnick, sportif direktör olarak Leipzig’e katılmasına rağmen uzun bir süre teknik direktörlük görevini üstlendi. Rangnick yönetiminde oynadığı futbolu daha da efektifleştiren ve yaptığı yatırımları yavaş yavaş büyütmeye başlayan RB Leipzig 2014/2015 sezonunda kendini bir anda 2.Bundesliga’da buldu. İki senelik bir maceranın ardından 2016-2017 sezonu itibariyle RB Leipzig Bundesliga’ya yükselme başarısını gösterdi.

teknik ekip

Rangnick de teknik direktörlük görevini FC Ingolstadt 04’ü Bundesliga’ya taşıyıp müthiş bir ivme yakalayan Ralph Hasenhüttl’e bırakarak kulübün sportif direktörlük görevini yürütmeye başladı. 2016 yazında Oliver Burke, Naby Keita, Timo Werner ve Dayot Upamecano gibi yüksek bonservisli genç oyuncuları transfer eden RB Leipzig yaz transfer döneminde yaklaşık 50 milyon Euro harcayarak Bayern Münih ve Dortmund’dan sonra en çok para harcayan üçüncü takım oldu. Bundesliga’da ise işler RB Leipzig için adeta peri masalı gibi ilerliyor. 24.1 yaş ortalamasına sahip genç kadroyla 4-4-2 dizilişini oldukça efektif kullanan ve rakibi saha içinde adeta boğan Leipzig, 17 hafta itibariyle 39 puanla Bayern’in yalnızca 3 puan gerisinde ve en yakın rakipleri Hoffenheim’ın tam 8 puan önünde oldukça etkili bir performans gösteriyor. Bayern’den sonra ligin en az gol yiyen takımı olmaları ve ligin en çok gol atan üçüncü takımı olmaları da bu müthiş performansı taçlandıran diğer detaylar. Ligin ikinci yarısında nasıl bir performans gösterecekleri merak konusu fakat çoğu insana göre Leipzig şimdiden gelecek sezon için Avrupa Kupalarında oynamayı garantiledi.

Müthiş bir ivme yakalayarak Alman futboluna yeni bir soluk kazandıran RB Leipzig hakkında bazı önemli noktalar ise :

  • 2009 yılında Almanya Beşinci Ligi’nde profesyonel futbol mücadelesine başlayan RB Leipzig’in isminin açılımı RasenBallsport (Çim saha top sporu) Leipzig olarak geçiyor. Red Bull’un, takımın ismine kendi ismini eklemesi ise Almanya Futbol Federasyonu’nun getirmiş olduğu katı sponsor yasaklamalarından dolayı imkansız.

 

  • RB Leipzig, Almanya’nın doğu bölgesinin en büyük takımı olarak gösterilen Dynamo Dresden’in eski günlerini mumla aradığı dönemlerde doğu için tek umut kaynağı konumunda. Yıllardır yetiştirdiği yetenekli futbolcuları batıdaki büyük takımlara kaptıran ve iddaalı bir yarış içine giremeyen doğu bölgesi, bütün umutlarını Leipzig’e bağlamış durumda.

 

  • Kuşkusuz Volkswagen destekli Wolfsburg ve Dietmar Hopp destekli Hoffenheim’dan sonra şimdilerde de RB Leipzig Almanya’nın en çok nefret edilen futbol takımı konumunda.  Kuruldukları 2009 yılından beri çok sayıda saldırıya ve tacize uğrayan  RB Leipzig oyuncuları ve taraftarları takımın Bundesliga’ya çıkmasından sonra Alman futbolseverler için çok daha büyük bir hedef konumuna geldi. Herhangi bir takımın herhangi bir sponsor olmasının gayet sıradan olduğunu fakat RB Leipzig’in sponsor takımından ziyade bir reklam organizasyonu olduğunu savunan Alman taraftarların yanında bir çok yayın kuruluşu da RB Leipzig’i zaman zaman protesto ediyor hatta içlerinde logolarını yayınlamayan gazeteler bile mevcut.
Hoffenheim taraftarları RB Leipzig maçında "Tekrar Almanya'nın en çok nefret edilen kulübü olmak istiyoruz" pankartıyla

Hoffenheim taraftarları RB Leipzig maçında “Tekrar Almanya’nın en çok nefret edilen kulübü olmak istiyoruz” pankartıyla

RB Leipzig maçında Bayern taraftarları, Red Bull'a tepkili: "Leipzig, Salzburg ya da New York, bizim oyunumuzda size yer yok. Defolun."

RB Leipzig maçında Bayern taraftarları, Red Bull’a tepkili: “Leipzig, Salzburg ya da New York, bizim oyunumuzda size yer yok. Defolun.”

  • RB Leipzig’in yakaladığı müthiş serinin ardından doğu Almanya ve özellikle “küçük Berlin” olarak lanse edilen Leipzig halkı da boş durmamış. Maçlarını 44.325 kişilik Red Bull Arena’da oynayan Leipzig her hafta stadını doldurmayı başarırken gittikçe büyüyen bir de taraftar kitlesine sahip. RB Leipzig taraftarının ve Leipzig halkının takıma bakış açısını ve onların gözünden son yılların bir değerlendirmesini şu linkte bulabilirsiniz.

leipzig taraftarları

  • Kendine has taktikleri ve sıkı iş disipliniyle Hoffenheim’ı 5 sene içinde Bundesliga’ya çıkaran sportif direktör Ralf Rangnick’in Leipzig’te de kendine has bir takım uygulamaları  var. Rangnick’in dayattığı felsefeye göre kulüp, hiçbir şekilde 23 yaşın üstünde bir futbolcu transfer etmeyecek. Bir oyuncu için ise en fazla 20 milyon Euro bonservis bedeli ve 3 milyon Euro maaş ödenebilecek.

Alman spor kamuoyunun ve dünyanın dört bir yanındaki futbol severlerin adeta nefret ederek baktığı ama her geçen gün daha iyi bir performansla zirvedeki yerini sağlamlaştıran RB Leipzig, Alman futbolu için sessiz sedasız gelen bir sürpriz oldu. Endüstriyel futbolun artık daha büyük hamleler yaptığı, futboldaki bütün insani duyguları ve amatör ruhu günden güne yok ettiği bu dönemde Alman taraftarların RB Leipzig’e olan bakış açısını yadırgamak mümkün değil fakat Alman taraftarlar ve spor kamuoyu RB Leipzig kulübünü futbol çerçevesi içinde görmek yerine bir reklam ve organizasyon çerçevesi içinde görmeyi tercih ediyorlar. Bu aşamada, Almanların bu bakış açısı az da olsa sorgulanabilir çünkü RB Leipzig’in saha dışında uyguladığı politika en iyi yıldızları en kısa zaman içinde en çok parayla takıma getirmekten çok genç yaştaki yıldız adaylarını tek bir noktada toplayıp onlara profesyonellik ve tecrübe kazandırmak olarak da yorumlanabilir. RB Leipzig’e bu doğrultuda baktığımızda futbolu ve futboldaki Alman ekolünü son derece iyi yorumladıklarını söylememiz gerekir. Bütün iyi niyetli ve verimli çalışmaların yanında Avrupa’da Red Bull gibi büyük şirketlerin, Türkiye’de ise belediyelerin ve siyasilerin futbolu yönlendirmeye çalışmaları son yıllarda sıkça gördüğümüz oldukça rahatsız edici bir durum. Ekonomik ya da siyasi itibar dahilinde kurulan takımlardan çok tarihi, kültürü ve taraftarı olan gerçek takımların futbolda söz sahibi olmasını gerçekten istiyoruz. Bakalım RB Leipzig bir yatırım takımı olarak mı kalacak yoksa kendi futbol kültürünü ve geçmişini inşa edebilecek mi?

 

Kaynaklar:

  • http://fourfourtwo.com.tr/2015/12/13/dunyanin-en-nefret-edilen-takimi-red-bull/
  • http://www.socratesdergi.com/2016/12/21/yeni-bir-guc-doguyor/
  • http://www.birgun.net/haber-detay/almanya-nin-en-cok-nefret-edilen-kulubu-133089.html

Leave a Reply