Transfer sezonunun henüz başında yıllardır peşinden koştuğu Kylian Mbappé ve Brezilya’nın genç dokuzu Endrick eklemelerini yapan Real Madrid, iki binli yılların başında başkan Florentino Pérez önderliğinde kurulanan ‘Los Galácticos’ takımın bu kez de modern bir kopyası için kolları sıvamış gibiydi. Sezonu yine müzeyi dolup taşıran kupalarla kapatan Ancelotti’nin öğrencileri yeni eklemelere rağmen epey gazı kaçmış bir yaz geçirdi. Henüz sezon sonlanmadan EURO 2024 sonrası emeklilik kararını ilan eden Toni Kroos, epey hüzünlü bir veda ile Bernabéu çimlerinden ayrıldı. Son yıllarda özellikle nicel olarak orta saha rotasyonunu oldukça genişleten Madrid, Kroos’un ayrılığı sonrası çözümü 8 numarayı Valverde’nin sırtına geçirmekte buldu ancak sezon başlangıcı itibarıyla yöntem pek de işe yaramamış gözüküyor. Tchouaméni, Valverde, Bellingham gibi genç yıldızlardan oluşan Real Madrid orta sahasının ana rotasyonu kontratını uzatarak Real Madrid’in kazanan kimliliğinin elçiliğini yapan Modric ve prensimiz Arda Güler ile kurgulandı. Özellikle Arda’nın gençliği ve Modric’in kariyerinin son yıllarında olması ise orta sahanın yaratıclık güdülerinin epey zayıflamasına yol açmış gibi. Yaratıcılık demişken rolün eski oyuncusu Kroos’un bu sezona dair arkadaşlarına seslenişini Orwell’in dublajıyla aktaralım:
“Big Brother is Watching You.”
George Orwell, 1984
Sezonu ligde 5 maçta 3 galibiyet 2 beraberlikle açan Real Madird, yeni atletleriyle elini iyice kuvvetlendirdiği geçiş hücumlarının daha uygun olduğu Şampiyonlar Ligi arenasını ise evinde VfB Stuttgart karşısında düğümü son anlarda açtığı galibiyet ile açtı. Ama bir gerçek var ki sahada oynanan oyuna baktığımızda Los Galácticos vaadinin aksine sezonu aynı büyük abilerinin romanındaki distopik evrende açmış gibi. Orwell, romandaki evreninde devleti büyük bir abiye benzetmiş ve halkın hep onun baskısı altında kaldığını ifade etmişti. Bizim evrenimizdeyse orta sahanın ilk tercihleri Tchouaméni, Valverde, Bellingham üçlüsü henüz büyük abilerinin gölgesinden kurtulmuş değiller. Madrid ekibi Kroos’un yokluğunda topu hücuma taşımakta şu an için oldukça kısır durumda. Açık ki her takım yaratıclığı orta sahalardan beklmez ancak Madrid’in kanat oyuncuları Vinicius Junior ve Rodrygo daha çok skor yükünü çektiğinden bu role uygun değil. Ya da Madrid’in elinde genelde Klopp Liverpool’unun tercih ettiği beklerden oyun kurulumu, Gian Piero Gasperini icadı hücumlaşan stoper gibi malzemeler yok. Bu sebeple Real Madrid’in kulüp kültürünün de getirdiği gibi ana dizilişi 4-3-3 olan takım, yaratıcılık rolünü orta sahalardan bekleyecek. Yine kulübün bir geleneği olarak her zaman krallık tarafından epey destek alan Real Madrid’e genç bir Türk’ün sezonu kurtarmak için bir mesajı var:
“Kralın takımında artık prensin devri!”
İstatistiklerle Kroos’un Eksikliği
Toni Kroos genelde takımın kazanmasına odaklı, faydayı gözeten bir futbolcu profili olduğundan zaman zaman hak ettiği övgülerden uzak kalmış olabilir ancak estetikten yoksun ya da skora etkisi olmayan bir oyuncu olduğu asla söylenemez. Kroos’un 34 yaşında emeklilik kararını aldığığı sezonda dahi Madrid orta sahasının oyunu üçüncü bölgeye yığmaktaki bir numaralı çözüm planı olduğu aşikardı. Teknolojinin gelişmesi futbolda hem dataların okunuş biçimini değiştirdi hem de yeni veri türlerinin oluşmasına sebep oldu. Pas futbolda her zaman tartışılan bir konu olmuştur çünkü bir futbolcunun ne kadar başarılı pas yaptığı onun oyuna ne kadar etki ettiğini yansıtmaz. İşte bu sebeple son yıllarda trend olmuş, Türkçe’ye hat kıran pas/dribling olarak çevrilen “packing” verisi Kroos’u gibi önemi saha içinde anlaşılan oyuncuların değerlerini kağıda dökmeyi sağladı. Aşağıdaki görsel son sezonunda eşlikçileri Valverde ve Camavinga ile Kroos’u kıyaslıyor ve takımın bu sezonki sıkıntılarına ışık tutuyor.
Kroos, arkadaşlarından sivrildiği karşı yarı sahada yapılan pas, ceza sahası üretkenliği gibi metriklerle takımı sırtlarken 2023/24 La Liga sezonunu maçı başı 2.66 kilit pas üretimi ve 8 asist ile kapattı. Kariyeri boyunca maç başı 0.51 xA (asist beklentisi) üretimi yapan Kroos, son sezonunda ise 2363 başarılı pas yaptı ve 0.47 xA ile kariyerini noktaladı.
Kroos’un bir diğer mahareti de top kaptırma konusunda epey cimri olmasıdır. Packing’in bir diğer merceği dribling konusunda özellikle kendi yarı sahasında epey cesur olan Kroos, pas kabiliyeti ile de bunu birleştirdiğinde rakip yarı sahaya yerleşmek isteyen her takımın ihtiyaç duyduğu top saklayan oyuncu rolü için biçilmiş kaftan. Aşağıdaki görselde pas isabetinde 10 yıllık ölçekte La Liga zirvesine oturan Kroos’un ne kadar mahir olduğunu gözler önüne seriyor.
Yeni Kroos Arda mı?
Geçtiğimiz sezon başlangıcı sakatlıklarla boğuşan, sezonun ikinci yarsında ise altısı ilk on bir olmak üzere on maçta süre alan Arda Güler sezonu 6 gol üretip asist yapamadan tamamladı. Bu sebeple Kroos’un rolü özelinde Arda’nın muhtemel etkisini ele almak için Arda’nın yıldızlaştığı EURO 2024 turnuvası bizlere bir perspektif sunabilir. Turnuvayı 1 gol 2 asist ile tamamlayan milli yıldızımız, pas verilerinde ise yaptığı 184 pastan 163’ünde isabet sağlayarak yüzde 88.2’lik bir başarı sağladı. Maç başı 0.44 xA üretirken aynı Kroos gibi uzun pas konusunda da parlayan Arda, özellikle Avusturya maçında zirve yapan şekliyle duran toplar için de ne kadar ciddi bir tehdit olduğunu herkese kanıtladı ve Madrid ekibinde de bu sezonda duran topları aldı. Geçtiğimiz sezonun büyük bölümü kendine hücumun sağında yer bulan Arda’nın kariyerinde şu ana kadar 100 maçı yok ancak 29 gol ve 25 asiste katkısı var. Bu da 93 dakika yani neredeyse maç başına skor katksı yaptığı anlamına geliyor. Bu noktada şu açık ki Arda’nın Kroos’tan mahir olduğu bir konu var, o da skorborda etkisi. Arda sahada her zaman skora yakın bir oyuncu ve bu güdü ona mevki tanımaksızın gole dokunma şansı veriyor.
Spotları Real Madrid’in hücum üçlüsü Vinicius, Mbappe ve Rodrygo’nun üzerine aldığımızda bu yıldızların da birincil isteklerinin takıma yardım etmek ve topu ileriye taşımak olmadığı açık. Kroos emekliliği sonrası bu role bir ekleme yapmayan ve Bellingham’ın sırtına ciddi bir yük veren Madrid için ana rotasyona aday olan üç oyuncudan önce Ceballos 2 ay ardından da Brahim 3 ay sakatlandı ve Arda Güler için ilk onbir fırastı apaçık ufukta. Evet, Madrid çok ciddi tehdit yaratan bir hücum üçlüsüne sahip ancak nasıl ki PSG’nin süper üçlüsü Messi, Mbappe ve Neymar takımın orta sahasından yeterli desteği görmeyip ciddi bir başarı elde edemediyse Real Madrid için de bu tehlike mevcut. Takımın 1.34 milyar euroluk piyasa değeri ve hemen hemen her mevki için dünyanın en iyi oyuncularına sahip olduğu düşünüldüğünde kulağa ilginç gelebilir ancak bir karşılaştırma yapmak gerekirse Real Madrid’in Arda’ya olan ihtiyacı henüz kariyer yolculuğunun başında kendini dünya devinde bulan yıldızdan fazla gibi. Belki bire bir mevki ikamesi değil ancak kadronun yaratıcılık potansiyeline bakıldığında cevap evet gibi, yeni Kroos Arda.
Son Notlar
Sezon başından Real Madrid gibi kupa canavarı, kazanma kültürünün zirvelerde olduğu, Ancelotti gibi hem futbol mantalitesi hem de karakter yapısı olarak hep faydacı ve kazanan bir adamı göz önüne aldığımızda olumsuz bir tablo izlenimi vermeyelim, Madrid için yine her türlü başarı mümkün. Ancak bir gerçek var ki o da Kroos artık yok ve Modric eski günlerinin epey uzağında. Futbol hiçbir zaman en pahalı yıldızların, en sükseli transferlerin doğrudan başarı getirdiği bir spor olmadı ve sezon başı gözetilerek Real Madrid’in pas metriklerinde, orta saha akışkanlığında, hücumu zenginleştirmekte sorun yaşadığı açık. Günümüz futbolunun hemen her takım için en tartışmalı konularından biri pas kurgusuyla rakip sahaya yerleşmektir ve Real Madrid’in de şu an için bu kurgu en büyük belası gibi. Bazen matematiğin yansıtamadığını edebiyat özetleyebilir. Aynı yazının başında olduğu gibi George Orwell’den ilham almak için bu kez de Hayvan Çiftliği’nin kapağını kaldıralım:
“Her pas eşittir, bazıları biraz daha…”
Görseller UEFA, Opta ve Real Madird CF sayfalarından alınmıştır.
KAYNAKÇA