…Bu yine de gerçek.

-hayır bunlar birer hayal.

-yine de sana ait. Deniz neyi sembolize ediyordu? Korku, duygular, katliam. Katliam şatilladan önce de seninleydi. Katliamlara ve kamplara olan ilgin daha önceden başladı. Ailen toplama kampında öldürülmüştü değil mi? Auschwitz değil mi? Katliam 6 yaşından beri aklında… Detayları öğren, belki o zaman katliamdaki rolünü öğrenirsin.

Bashir With Waltz'den bir sahne.

Bashir With Waltz’den bir sahne.

Şatilla kampındaki katliamda yer almış bir İsrail askerinin hafıza kaybı ile savaşa dair anılarını silmesine rağmen, tekrar eden rüyalarla kampa ve kendi rolüne dair arayışını anlatan “Bashir With Waltz” adlı filmden alınmıştır yukarıdaki replikler. Film savaşa dair antimilitarist bir yaklaşım sunarken, Şatilla kampında olanları eleştirir ve bunu savaşın yardımcı ve bir o kadar ana aktörleri -İsrailliler- ve onların içlerinde yankılanan hikayeleri üzerinden gerçekleştirir.

Ortadoğu’da hikaye Batının tanımladığından daha farklı bir anlama sahiptir. Öyle ya yakınlığı ya da uzaklığı kendini merkeze alanlarca belirlenen bu topraklarda hayat ve tarih hikayeler üzerine kuruludur. Bu yüzdendir ki hikayeniz- hele de evsizseniz- eviniz olur. Handala evsiz bir çocuk olarak yalınayak koşup dönüveriyor sırtını. Hikayesini-hikayelerini- anlatmaya koyuluyor sessiz sessiz. Ne var ki Handala ile muhabbetimiz tanışıklığı aşalı çok oldu, hikayesini hikayemiz belledik kimimiz. Oysa yıllardır görmezden gelenler  vardı Handalayı ve onlardan biri sonunda elini uzattı ona; adı İbranice’de Geder ha-Hafrada (ayrılım çiti) Arapça’da jidar al-fasl  al-‘unsuri  ((ırkçı) ayrım duvarı) olan o duvar boyunca.

ShowImage

Srulik, Sabra’nın sevimli kısaltması ve Sabra bir çöl meyvesi, firavun inciri yani. Bir o kadar yakın Handala’nın adına! Sabra’yı incelemeye koyulduğumuzdaysa Srulik ile değişen anlamından çok, önce ona hayat veren anlamını keşfediyoruz. Sabra İsrail topraklarında doğmuş olanlara denirmiş önceleri. Yarı göçerlikleri göz önüne alınınca 1930’larda bu kelimenin yaygınlaşmasına şaşmıyor insan. Yahut Srulik’in doğuşuna da.

1956’da mahlası Dosh olan İsrailli çizer Kaariel Gaardosh tarafından çizilir ilk defa. Gaardosh’un öldüğü 2000 yılına kadar da akşam postası Maariv’de buluşmasını sürdürür. O kadar sevilir ki Srulik, ülkenin sembolü haline gelir. Peki adından fiziksel tavrına kadar Srulik’i özel kılan neydi “İsrailoğulları” için?

 

[box_dark]Srulik neyi sembolize eder?[/box_dark]

Gaardosh esasen bir Macar Yahudisi. Ailesini Holokostta kaybedip geliyor İsrail topraklarına. Ve kendi yetimliğini Srulik’te anlatmaya koyuluyor. Annesiz, babasız ve yaşlanmamaya mahkum Srulik. (Yine kaderdaşı Handala’yı hatırlamadan olmuyor!) Kurdukları krallıklardan sürülmüş hep bir mücadeleye adanmış ve sürekli aşağılanmış, günah keçisi ilan edilmiş, katledilmiş bir halkın bütüncül hikayesi vardır Srulik’in dik duran omuzlarında. Gittiği yerde sunulamayan, temsil edilemeyen, geldiği yerden göçmüş olan sıkışık bir aralık noktası… Heybesinde dilini, coğrafyasını, tarihini ama en çok da hafızasını taşımış, sonra hepsini ucu ucuna ekleyip Srulik’in tembel şapkasına geçirmiştir işte bu halk.cover148-1312878047

Her ölümle insanın kalbine bir çizik atılır, derler eskiler. İşte o, tüm bu ölümlerin çizikleri ve bir de Holokost ile tarihin utanç duymaya utandığı bir derin kesiği yüreğinde taşır. Geçmişi kutsal kaynaklarla anlatılan bu kadim halkın yaşı sebebiyle yeter demiştir Srulik, büyümeyi durdurmuştur. Dosh’un deyimi ile ise yaşanılan her şeye karşın yaşlanmamıştır halkı. Kaldı ki yaşlı ve yorgun bir halk değildir Srulik’in istediği; gençtir, dinamiktir, umut doludur. Adı Sabradan ve Sabralaşacak olan kuşaklardan gelir. İsrail artık bir devlettir ve Srulik bir yerde de bu yeni devlettir, Yisrael’dir o.

Fiziki olarak gençliğinin ötesinde de bir şeyler anlatır Srulik. Gururludur, dikbaşlı, güçlüdür de ve sempatiktir. Basmakalıp Yahudi betimlemelerine benzemez. Bu Srulik’in olduğu ve umduğudur. Karakteristik olarak da söylenegelmişten uzaktır. Mesela kurnaz değildir öyle, masumdur. Ama haylazdır da enerjiktir. Alışılmış bütün klasik Avrupa ve Arap tasvirlerine modern bir başkaldırıdır. Ayrıca tembel şapkası, Biblical sandaletleri ve Khaki şortuyla da tam bir Yahudi gencidir.

[box_dark]Siyonist Srulik[/box_dark]

dosh_srulik_so-sorry_joyish

Aslında en başından itibaren çizerinin görüşleri ışığında hep bir Siyonistti Srulik. Yine de bu çizgiden de olsa bir çocuğun eline silah vermeyi aklar mı? Naziler oyunu kurallarına göre oynamayıp her şeyi ters yüz ettiklerinde acaba yaptıklarının Holokost’un mağdurlarınca aynı şekliyle ortaya konacağını hayal edebilir miydi?

Ne var ki bütün bu sempatikliği ve masumluğu savaşta üniforma giymesine neden olamamıştır. Tek ve keskin çizgisi ile militarizm onu savaş meydanlarına göndermiştir. Hayaletini taşıdığı kampların, katliamların benzerlerini görmeye ve belki de daha fazlası… Nihayetinde her şeyiyle geçmişten geleceğe bir halkı temsil ediyorsanız ve bu halk Siyonizm fikri ile gelmişse; boş olduğuna inandığı vaad edilmiş topraklara, Siyonizmin ışığında kurmuşsa devletini; siz de bu Siyonizmin en önde gelen neferi olmalısınız. Sizden istenen halkınız için elzem bir toprak temizliği ise -zira o topraklar boş değildiler- sonuç kaçınılmazdır, aynıyı farklılaştıracak , görmeyecek duymayacak hissetmeyeceksiniz.

Demiştik Srulik elini uzatıyor tam da onları ayıran duvarda Handala’ya. Çizerleri hayatta değil, onlar savaşta bir taraftılar ama Srulik artık yok saydığı ötekileştirdiği hikayeyi dinlemeye karar verdi. Sürgünleri ve ölümleri ile tam da onları ayıran bu duvarların üstünden ne kadar da aynı gözüktüklerini söyledi belki de. Belki eşit derecede bilmezken birbirlerini, aslında sadece beraber var olabileceklerini göstermek istedi elini tutarak Handala’nın. Bilemeyiz.

Belki rüya gördü Srulik de; içinde taşıdığı kamplar ve ölümler kıyısına vurdu onun da. Filmde, Bashir With Waltz’de, Ari şok olup izlemişti sadece vahşeti. Onun rolü tanıklık etmekti. Umarız ki Srulik fırlatarak postallarını tanıklıktan fazlasını ortaya koyar.

NOT: Srulik’in yapması gereken şeyler Handala’nın ona elini vermesini gerektirmez gene de. Srulik unutmamalı ki Handala’yı kendisiyle acıda aynılaştıran yine kendisinden, Srulik’ten başkası değildir. Üstelik  bilinmelidir ki bizim Srulik’in gövdesinde Yahudi halkının acısnı seçiyor oluşumuz, Handala’ya olan taraflığımızı elimizden almaz ve bazı durumlarda taraf olmak anti-semitist olmak korkusuyla yalanlanamaz. Sözüm Zizek’ten içeri![1]

KAYNAKÇA:

1-http://www.evrensel.net/haber/90947/jean-paul-sartrenin-mirasi.html#.VBOMMPmqk4w

2-http://www.commongroundnews.org/article.php?id=28858&lan=en&sp=0

3-http://www.palyam.org/About_us/displaySOHarticle?name=Srulik&id=t00115&bl=b00115

4- hanzala için: http://gazetebilkent.com/2014/08/19/filistin-ne-demek-hanzala/

Leave a Reply