Emiliano_Zapata-Libreria_del_Congreso

 

“Dizlerimin üzerinde yaşayacağıma, ayaklarımın üzerinde ölürüm.” – Emiliano Zapata


Emiliano Zapata 20. yüzyılın en büyük halk kahramanlarından biridir. 1879 yılında Meksika’da doğan bu devrimci, hareketleri, tarzı ve felsefesiyle 20. yüzyıl boyunca Küba Devrimi dahil birçok sol hareketi derinden etkilemiştir. Onun yarattığı “Tierra y libertad” (Toprak ve Özgürlük) felsefesi bugün hâlâ sol hareketler üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.


Meksika’nın Morales eyaletinde on çocuklu köklü bir ailenin dokuzuncu çocuğu olarak doğan Zapata, gençlik yılları boyunca birçok farklı işte çalıştı. Tuğla tüccarlığından, boğa güreşçiliğine kadar uzanan bu farklı iş yelpazesi ona ileride çok işine yarayacak binicilik ve atıcılık gibi özellikler kazandırdı. Büyürken yaptığı bu farklı işlerin Zapata’ya kazandırdığı bir diğer önemli şeyse Meksika’nın o günkü durumu hakkında kapsamlı bir bilgiydi. Lakin, o zamanın kırsal Meksika’sı Orta Çağ Avrupa’sını andırır bir durumdaydı. Okuma yazma oranı köylüler arasında çok azdı ve batıl inançlarla hurafeler sıkça gerçek kabul edilip halkın dünya görüşünü etkiliyordu. Bütün bunların üzerine bir de Haciendas’ın (Meksika’da bulunan plantasyon benzeri büyük çiftlik) artan etkisi vardı.

Fransızların ülkeden çekilmesinden sonra yönetimi ele geçiren Başkan Porfirio Diaz’ın desteğini alan Hacienda sahipleri kırsal bölgelerde terör estirmekteydi. Zorla ele geçirdikleri toprakları kullanarak etkilerini artıran Hacienda sahipleri, kendilerine karşı çıkan çiftçileri öldürtüp köyleri yaktırıyorlardı. Federal devlet tarafından da desteklenen bu hareketler Hacienda sahiplerine adeta derebeylerin Orta Çağ’da sahip oldukları özgürlüğü sağlıyordu. Hükmettikleri topraklarda hak da, hukuk da onlardı.

indir (7)

Emiliano Zapata, Pancho Villa ile birlikte Meksika Başkanlık Sarayı’nda. Pancho Villa başkanlık koltuğunda oturuyor.

Bu durum canına tak eden Emiliano Zapata 1910 yılında silaha sarılmaya karar verdi. Şansına ülkede hâlihazırda Francisco Madero önderliğinde devam eden bir devrim vardı. Bu devrimin amacı o sırada Başkan Diaz’ı devirip ülkeyi demokratik haklar doğrultusunda yeniden şekillendirmekti. Ayala Planı ile “su içenin, toprak işleyenin” diye özetlenebilecek hedeflerini açıklamış olan Zapata da devrimcilerin safında savaşa katıldı. Birçok farklı gruptan oluşan kırılgan devrim cephesinin zafere ulaşması çok uzun sürmedi ve Madero 1911 yılında Diaz’ı devirip ülkenin yönetimini ele geçirdi.

Madero’nun yönetimi ele geçirmesi Zapata dahil birçok kişide büyük bir sevinç havası yarattı. Artık topraklar adaletli bir şekilde yeniden dağıtılabilir ve Diaz zamanında yapılmış haksızlıkların hesabı sorulabilirdi. Lakin bu umut havası çok uzun sürmedi. Yönetimi ele geçirdikten birkaç ay sonra Zapata ve diğer devrimci grupları haydut ilan eden Madero, Diaz’dan çok da farklı olmadığını göstermiş oldu.

Bunun üzerine geniş bir desteğe sahip olduğu Morales’e kaçan Zapata burada örgütlenmeye başladı. Çok geçmeden Meksika’nın güneyindeki devrimci güçlerin lideri seçilen Zapata, diğer üç devrimci liderle birleşip Madero’nun üzerine yürüdü. 1913 yılına gelindiğinde dört devrimci liderin Madero’yu devirmesinin önünde hiçbir engel kalmamış gibiydi. Ancak bu sırada Meksikalıların On Trajik Gün diye adlandırdığı olay meydana geldi. Madero’nun generallerinden olan Victoriano Huerta’nın Madero’yu ve hükûmetini katlederek iktidarı ele geçirmesi devrimciler için büyük bir sürpriz oldu. Devrimci güçlere bir yıl daha dayanmayı başaran Huerta, 1914 yılında ABD’ye kaçarak devrimin zafere ulaşmasına izin verdi.

indir (8)

Marlon Brando, Viva Zapata filminin afişinde. Filmi İstanbul doğumlu Rum yönetmen Elia Kazan yönetmiş, senaryosunu da Amerikalı ünlü romancı John Steinbeck yazmıştı. (1952)

Bu dakikadan sonra devrime devam etmek isteyen Zapata, kuzey güçlerinin komutanı Pancho Villa ile ittifaka girip oraya buraya dağılmış Huerta yanlılarını temizlemek için harekete geçti. Fakat bu sırada iktidar hesaplaşmaları çoktan başlamıştı. Pancho Villa ve diğer iki devrim önderi arasında yaşanan iktidar savaşından tiksinen Zapata, yıllar önce kendine ilke olarak belirlediği Ayala Planı’nı uygulamaya koymak için memleketi Morales’e döndü. Morales’te zengin çiftlik sahiplerinin topraklarına el koyup çiftçilere dağıtan Zapata bölgeye uzun zamandır var olmayan bir refah ve huzur dönemi getirdi. Lakin bu huzur dönemi çok sürmedi ve 1917-18 yıllarında şiddet ve savaş Morales’e ve Zapata’ya geri döndü. Başkanlığı ele geçiren “Anayasalcılar”ın başı Venustiano Carranza diğer iki rakibini yendikten sonra dikkatini Zapatistlere çevirmişti. İktidar mücadelesinden uzak durmayı seçen Zapata 1919’a gelindiğinde müttefiksiz ve adamsız kalmıştı. Bu yokluklara çok dayanamayan Emiliano Zapata da 1919 yılının mart ayında bir pusuda vurulup hayatını kaybetti.

Yine de Zapata’nın ölümü Meksika’da Zapatistlerin mücadelesinin sonunu getirmedi. Takip eden kuşakların da katılımıyla gitgide güçlenen Zapatistler Meksika tarihi boyunca var olmaya devam ettiler ve bugün bile neo-zapatistler olarak Meksika’da varlıklarını sürdürmektedirler.


[box_light]Kaynakça[/box_light]

Alan Knight, The Mexican Revolution, vol. 1. Porfirians, Liberals, and Peasants. Cambridge: Cambridge University Press

John Womack Jr., Zapata and the Mexican Revolution

Leave a Reply