İki büyük süper gücün dünyayı adeta kendi oyun sahaları olarak kullandığı, birbirleriyle direkt çatışmadan sonuna kadar kaçındıkları ancak Afganistan’dan Vietnam’a kadar uzanan çok farklı coğrafyalarda dolaylı yollardan karşılarındakinin güçlerini test ettikleri yirminci yüzyılın ikinci yarısı Soğuk Savaş olarak adlandırılır. Bu dolaylı savaşların(proxy war) yapıldığı yerlerden biri de yüzölçümüyle Orta Amerika’nın en büyük ülkesi olan Nikaragua’ydı. Ülke, 1936’da Anastasio Somoza’nın seçilmiş başkanı koltuğundan indirmesiyle başlayan süreçte 1979’ta Sandinista Ulusal Özgürlük Cephesi’nin(FSLN) dönemin başkanını alaşağı etmesine kadar Somoza ve ardından oğulları tarafından yönetildi. Bu yazının konusu olan Sandinista Cephesi’yle Kontralar arasındaki mücadele de Somoza’nın koltuktan indirilmesinden hemen birkaç yıl sonra başlayacaktı.
19 Temmuz 1979’da ülkenin kontrolünü ele geçiren FSLN hızlı bir şekilde olağanüstü hal ilan etti, köklü ailelerin sahip olduğu birçok şirkete ve tarım arazisine el koydu. Mahkemeleri, anayasayı ve yasama organını kaldırmasının ardından seçimlerin gereksiz olduğunu tüm kararları kendilerinin vereceğini açıkladı. Tüm bunlar olurken yeni yönetimin soğuk savaşın iki kutuplu dünyasında hangi tarafta yer alacağı merakla bekleniyordu. Jimmy Carter başkanlığındaki ABD’nin yaptığı 99 milyon dolarlık yardım pek bir işe yaramamış, çiçeği burnunda hükümet Sovyet Bloğu’na katılmanın yollarını arıyordu.
Sandinistalar kendilerini asla komünist olarak tanımlamasalar da askeri (Ulusal Ordu yerine Halk Ordusu kurmaları) ve ekonomik alandaki icraatleriyle yanı başlarındaki Birleşik Devletler’e değil de binlerce kilometre uzaktaki Sovyetler Birliği’ne yaklaşmak istediklerini açıkça gösterdiler. 1980’de Sovyetlerle birçok alanda imzaladıkları anlaşmalardan sonra Başkan Carter CIA’i yetkilendirerek ülkedeki direniş hareketlerine örgütlenme ve propaganda amaçlarıyla yardım edilmesini istedi. Henüz silahlı bir destek öngörülmemişti ve Carter FSLN’in El Salvador’da devrimcilere destek verdiği gerçeğini göz ardı ederek Nikaragua’yı tekrar etki altına alma umudunu sürdürüyordu.
Bir sene sonra Başkanlık seçimlerinde Ronald Reagan’ın galip gelmesiyle ABD, Sovyetlere karşı olan politikasını sertleştirme eğilimindeydi. Nikaragua’dan sonra El Salvador ve Guatemala’da da gerilla hareketlerinin mevcut hükümetlere karşı güçlendiği görüldüğünde ise, artık bölgede ciddi bir komünizm tehlikesi baş gösteriyordu. Bu yayılma engellenmeliydi ve elbette CIA yine işin içinde olacaktı, Reagan imzaladığı bir emirle Nikaragua’daki hükümet karşıtı grup Kontra’yı silahlandırarak para yardımı yapılmasını emretti. Kontra, Sandinista hükümetini düşürmek için oluşturulan karşıt devrimci bir gruptu ve Somoza rejiminin Ulusal Muhafız Birliği üyelerinden oluşuyordu. Grubun eğitimi ve finansmanı da CIA’in işlerinden bazılarıydı. Reagan hükümeti komünizm tehlikesinin baş gösterdiği Nikaragua’nın komşusu El Salvador’a da 3 milyar dolar askeri yardımda bulunmuştu.
Kontralar Honduras ve Kosta Rika sınır bölgelerine üsler kurup Sandinista hükümetine karşı saldırılarını arttırdılar. 1980lerin ortalarına gelindiğindeyse Kontra ordusu sayısını yaklaşık on beş bine çıkarmıştı. ABD yönetiminin 1986 yılına kadar açıktan sürdürdüğü destek Irangate olarak bilinen skandalın ardından bitirilmek zorunda kalındı. Ülkede halkın artık Kontralara mali destek sağlanmaması yönündeki talebiyle bu gruba yapılan para yardımı kesilmişti ancak bunun devam etmesi için bazı ABD’li yetkililerin İran’a silah sattığı ve satıştan gelen parayı da direkt olarak Nikaragua’da Sandinista hükümetiyle savaşan Kontralara aktardığı ortaya çıktı.
Her ne kadar ilk bakışta başarısız olmuş bir politika olarak görünse de- ne Sandinistalar düşürülebildi ne de El Salvador ve Guatemala’daki gerillalar yenilebildi- Reagan’ın komünizmin bölgede daha fazla yayılmasını durdurma hedefi yerine getirildi. 1987’de uluslararası kamuoyunun yoğun baskısıyla Sandinista hükümeti ve Kontralar arasında bir barış anlaşması imzalandı, silahlı mücadele politik alana taşınmaya başlanmıştı. 1990 seçimlerinde Sandinista’nın karşısında giren ABD destekli Ulusal Muhalefet Birliği seçimleri kazandı ve başkanlık koltuğu Daniel Ortega’dan Violeta Barrios de Chamorro’ya geçti. Kontraların silahsızlandırılması konusunda başarılı oldu ve ayrıca ordudaki asker sayısını 80 binden 15 bine indirdi. İki grup arasındaki çatışmalar zaman zaman alevlense de 1995’e gelindiğine çoğu savaşçıya silah bıraktırılarak çatışma sona erdirildi. 2006’da başkanlık koltuğuna tekrar geçen Daniel Ortega halen bu görevi yürütmekte ancak Nikaragua silahlı çatışmanın ardından geçen uzun yıllara rağmen halen istikrarı tam olarak yakalayabilmiş değil.
Kaynakça
https://www.britannica.com/event/Iran-Contra-Affair
https://www.britannica.com/place/Nicaragua/The-Sandinista-government
http://news.bbc.co.uk/2/hi/americas/269619.stm
https://www.brown.edu/Research/Understanding_the_Iran_Contra_Affair/timeline-nicaragua.php
Resim Kaynakçası
https://www.el19digital.com/articulos/ver/titulo:31609-senalan-relevancia-del-triunfo-de-la-revolucion-en-nicaragua
http://www.latinamericanstudies.org/nicaragua
https://twitter.com/soysandinista_/status/7630919754614