Hepimiz içmeyi hatta arada bir kafa dağıtmayı isteriz; lakin rakı içme adabının ne kadar önemli olduğunu bir arkadaşınız ile gece dışarıya çıktığınızda biraz da olsa anlamışsınızdır. Eski İstanbul’ da rakı içmek bir eğlence değil, hatta çilingir sofrası düzenlemek ciddiye alınan bir sanat olarak algılanılırmış. Elbette ki, bunun en büyük sebebi olarak, o dönemde var olan İstanbul Beyefendileri’ni göstermek mümkündür. Bir İstanbul Beyefendisi’nin kesin kuralları vardır. Mesela, Pera’ ya (şimdiki Beyoğlu) asla takım elbisesiz inmez, yanında her zaman bastonunu, kumaş mendilini ve fesini ya da Cumhuriyet’ten sonra fötr şapkasını hâlihazırda bulundurması gerekir. Muhtemelen, bu kesin kuralların, rakı içme adabında ve çilingir sofrası düzeninde etkisi vardır. Peki, nedir hakkında bu kadar bahsedilen rakı içme adabı ve çilingir sofrası düzeni? Gelin, bir göz atalım.

Ünlü tiyatrocu Engin Cezzar’ da bu çilingir sofrasını kurma işini ciddiye alanlardan, hatta bir yazıda rakının asla yemekle içilmemesi gerektiğini ve hafif soğuk ya da sıcak ama genelde soğuk mezeler ile içilmesi gerektiğini savunur. Çilingir sofrasını düzenlerken, sofraya konulan meze tabakların sofrada ne kadar kişi varsa, o kadar kişiye özel olarak konulması gerektiğini söyler. Şimdilerde, sıkça dediğimiz rakı- balık ikilisi ise asla evde olmazmış. Bunun nedeni ise; eski İstanbul evlerinde, balık pişirilmesinin yaydığı kokudan dolayı ayıp sayılmasıymış. Esas önemli olan ise; rakı içme adabıdır. Şimdi, ünlü bir rakı markasından edindiğim bilgiler sizlere aktaracağım.

  • Ne kadar sevinçli ya da dertli olsanız da, rakıyı öyle kafaya aleladen bir içkiymiş gibi dikmemek lazımdır. Rakı bir amaç değil bir araçtır; amaç ise sarhoş olmak değil, çakır keyif olmaktır.
  • Gerçek bir İstanbul Beyefendisi, rakı içme sitilini bildiği gibi, ona konan su miktarı ayarını da bilmelidir.
  • Tüm gece boyunca aynı bardaktan içilmesi lazımdır. Çünkü o bardak, o gecenin ve dahi lezzet âleminin tek şahıdır. Dolar, boşalır, dolar, boşalır…
  • Bir kadehi tek seferde tokuşturmak gerekir ve tokuşturmanın anlamı ise ‘hoşgeldik’ demektir.
  • Sofrada, rakı kadehi şişesinden ayrılmaz bir bütündür yine dolar, boşalır, dolar, boşalır felsefesiyle tüketilir.
  • Rakı, rakı bardağında içilir, eğer rakı bardağı yoksa çay bardağından içilmesi makbuldür.
  • Rakı, erkek adam içkisi değil, delikanlı adam içkisidir. Öyle aleladen bir kadehmiş gibi dibinde bırakılmaz, zaten delikanlı adam da bitiremeyeceği işe kalkışmaz.
  • Masadan zengin kalkışı yapılır ve hesap olarak alman hesabı dediğimiz ortak hesap ödenir. Kapris yapılmaz.
  • Eskiden edindiğim bir deneyimimi temel alarak aktarıyorum. Rakı asil bir içkidir, sonrasında başka bir içkiyle karıştırılmaması gerekir, nitekim karıştırıldığında gecenin sonu iyi gitmez.
  • Çilingir sofrasında yapılan konuşma, çilingir sofrasında kalır.

Muhakkak ki, çilingir sofrasında en iyi giden ise; müziktir. Tüm o Türk Sanat Müziği Sanatçıları, çilingir sofrasına yaraşır eserler yapmaya çalışmışlardır. İster dertle için, ister sevinçle için, ister aşkla için ya da ister nefretle için; ama içerken mutlaka ki adabınızı yanınızdan eksik etmeyin. Şimdi kapanışı, ünlü bir rakı markasının sloganı ile yapacağım;

Masasına gelen tef, red edilir,

 zira o masa, raks yeri değildir.”

Leave a Reply