Türk kültüründe Nevruz doğuş, diriliş anlamına gelir. Aynı zamanda 12 hayvanlı Türk takvimine göre 21 Mart yeni bir yılın başlangıcı olarak kabul edilir.
Türk kültüründe Nevruz kutlaması, Bozkurt Destanı’nın bir başka versiyonu olarak da bilinen Türklerin ünlü destanı Ergenekon Destanı’na dayandırılır. Bilinen ilk Türk dil bilimci Kaşgarlı Mahmut’un yazmış olduğu Divânü Lügati’t Türk ve ünlü Moğol tarihçisi Reşidüddin Hamedani’nin yazmış olduğu Cami’üt Tevarih adlı yazılı kaynaklardan elde edinmiş olduğumuz bilgilere göre Nevruz, Türkler’in demiri eriterek Ergenekon Dağından çıkışını ve yeni bir Türk devletinin kuruluşunu temsil eden bir kutlama günüdür.
Ergenekon Destanı’na göre düşmanları Türkleri bir hile ile yener ve çoğunluğunu öldürür ya da tutsak eder. Düşmanın kılıcından kurtularak sağ kalan isimleri Tokuz ve Kayı olan iki kişi vardır. On gün sonra ikisi de karılarını aldılar kimsenin bilmediği dağlık, verimli bir ova olan Ergenekon’a geldiler. Zaman geçti, çağlar aktı; Kayı ile Tokuz Oğuz’un birçok çocukları oldu. Kayı’dan olma çocuklara Kayat dediler. Tokuz’dan olma çocukların bir bölümüne Tokuzlar dediler. Yıllar yılı bu iki yiğidin çocukları Ergenekon’da kaldılar; çoğaldılar. Dört yüz yıl sonra kendileri ve süreleri o denli çoğaldı ki Ergenekon’a sığamaz oldular. Çare bulmak için kurultay topladılar. Türkler, kurultayın bu kararı üzerine, Ergenekon’dan çıkmak için yol aradılar; bulamadılar. Kurultayda bulunan bir demirci dağın içinde bir demir madeni olduğunu ve demiri eriterek dağdan dışarı çıkabileceklerini söyledi. Dağın altını, üstünü, yanını, yönünü odun-kömürle doldurdular. Yetmiş deriden yetmiş büyük körük yapıp, yetmiş yere koydular. Odun kömürü ateşleyip körüklediler. Tanrı’nın yardımıyla demir dağ kızdı, eridi, akıverdi. Bir yüklü deve çıkacak denli yol oldu. Sonra nereden geldiği bilinmeyen Gök yeleli bir Bozkurt çıkageldi ve Türklerin önüne dikildi, herkes anladı ki Bozkurt oradan çıkabilmeleri için yol gösterecekti. Türkler, Bozkurt’un önderliğinde, o kutsal yılın, kutsal ayının, kutsal gününde Ergenekon’dan çıktılar. Bu kutsal gün, Türklerin bayramı oldu. Her yıl o gün büyük törenler yapıldı ve demirler kızdırıldı. Bu demiri önce Türk kağanı kıskaçla tutup örse koyup, çekiçle dövdü. Sonra öteki Türk Beyleri de aynı işi yaparak bayramı kutlamaya başladılar.
Bilkent Üniversitesinde Milliyetçi Düşünce Topluluğu, Türk Dünyası Araştırma Topluluğu ve Türkçe Topluluğunun birlikte çalışarak üçüncüsünü düzenlediği geleneksel Nevruz Bayramı bu sene de büyük bir coşku ile kutlandı.
Saat 13.30 sularında, Nevruz ateşinin yakılması ile başlayan etkinlik, nevruz ateşinde dövülen demir sonrasında öğrencilerin ateşinden üzerinden atlaması ile devam etti.
Ankara’daki birçok federasyonun katılmış olduğu etkinlikte, ilk olarak Nogay Kültür ve Yardımlaşma Derneğinden gelen üyelerin Nogay halk danslarını sergilemesinin ardından; Erzurum Bar Ekibi, Erzurum’un Kurtuluş Savaşında verdiği mücadeleyi anlatarak yöresel figürlerinin bulunduğu, davul zurna eşliğinde bir folklor gösterisi sergiledi.
Folklor gösterilerinin hemen ardından Dünya Matrak Derneğinden gelen eğitmenler Matrak sporunun tarihçesini anlatarak kılıç kalkan kullanarak etkileyici bir gösteri yaptılar. Matrak gösterisinin ardından eğitmenler, şenliğe katılan öğrencilere de matrak oynamanın temel kurallarını göstererek isteyenlerin matrak oyunu oynamasını sağladılar.
Ankara Pestanlı Binicilik Kulübünden gelen eğitmenler ise Türk tarihinde ve kültüründe yer edinmiş biniciliğin önemini anlatıp at sürerek katılanlara güzel bir gösteride bulundular. Ayrıca etkinliğe katılanlar eğitmenler eşliğinde çim alanda at binme fırsatı da yaşamış oldu.
Son olarak Geleneksel Okçuluk Derneğinin katılımı ile gerçekleşen okçuluk gösterisi oldukça renkli görüntülere sahne oldu. Türk tarihinde okçuluğun yeri ve önemi anlatıldıktan sonra çalınan Türkçe marşlar eşliğinde başlayan okçuluk gösterisi yaklaşık bir buçuk saat kadar sürdü. Hemen ardından ok atmanın temel kuralları gösterilerek isteyen herkese ok atma fırsatı verildi.
Bütün bu etkinlikler sırasında gelenlere geleneksel Türkmen pilavı ile tatlı ikramı yapıldı.
Soğuk hava şartlarına rağmen katılımın yüksek olduğu, oldukça eğlenceli geçen Nevruz Kutlaması saat 17.00 civarında sona erdi.