Futbol sahaları tarih boyunca birçok olaylı maça tanıklık yapmıştır. Ibrox’ta çöken duvar, Liverpool ve Juventus arasındaki maçta yaşanan Heysel faciası ve daha niceleri…. Tamamı ülkemiz dışında gerçekleşen bu olaylar, Türk halkını üzse dahi hiçbirisi bugünkü konumuz kadar derinden sarsmamıştır bizi. Serimizin 5.bölümünde Türk futbol tarihinin en kanlı maçını; yani 17 Eylül 1967 tarihinde oynayan, 42 kişinin ölümü ve 600’den fazla kişinin yaralanması ile sonuçlanan Kayserispor- Sivasspor müsabakasını konuşuyor olacağız.
1966 yılında Erciyesspor, Sanayispor ve Ortaanadoluspor’un birleşmesi ile kurulan ve renklerini Erciyesspor’un sarı kırmızı renkleri olarak belirleyen Kayserispor, kurulduğu yıl Türkiye 2. liginde mücadele etmeye başladı.
Kuruluşunda lağvedilen takımlara ithafen armasında 3 yıldız taşıyan Sivasspor ise 9 Mayıs 1967 yılında yeşil sahalarda baş göstermeye başladı.
Kanlı maçta yaşananlar, kuruldukları tarihler birbirine ve olaya çok yakın olan iki ekibin ilk karşılaşmasında gerçekleşse de daha öncesinde şehirlerin amatör takımları arasında oynayanan maçlarda da taraflar arasında kavga yaşanmıştı. 1965’te Sivas Sümerspor- Kayseri Şekerspor arasındaki maçta ve 1966 yılında oynanan Sivas Sümerspor- Kayseri Havagücü müsabakasında bazı olaylar yaşanmıştı. Son olarak ‘’Kanlı Maç’’tan tam bir hafta önce yani 10 Eylül 1967’de Kayseri Havagücü ve Sivas 4 Eylül takımları arasındaki maçta taraflar arası gerginlikler meydana gelmişti. Ancak iki komşu şehrin arasında oynanacak Kayseri- Sivasspor müsabakası öncesi hiç kimse böyle olaylar yaşanabileceğini tahmin etmiyordu. Hatta maçtan 1 gün önce yayınlanan Kayseri Hakimiyet gazetesinde maç ile ilgili sadece ‘’Verilen bilgiye göre Sivasspor dün akşam saatlerinde şehrimize gelmiş ve bugün sahada bir antrenman yapacaktır. Maça büyük önem veren Sivasspor taraftarları şehrimize gelmeye başlamıştır.’’ İfadelerine yer verilmiştir. Yani maçın öncesinde Kayseri’de büyük çaplı bir gerilim yoktur.
Kayserisporlular’ın beyaz, Sivassporlular’ın ise pembe biletler ile girdikleri maçta, 17 Eylül günü 5 bine yakın Sivasspor taraftarı ve 13 bin civarında Kayserispor taraftarı bulunmaktadır. Maç günü kadroya alınmadığı için protokol tribününden müsabakayı takip eden Kayserisporlu futbolcu Mustafa Erdoğan, maçın öncesiyle ilgili bir anısını anlatır :’’ Maçtan önce Sivaslı bir arkadaşımızla karşılaştık. Şaka amaçlı bizlere ‘Çok kalabalık geldik, yenerseniz olay çıkar.’ dedi’’ .
O zamanlarda Anadolu takımlarının ve Türkiye 2.liginin alışkın olmadığı kadar seyirciyle oynanan bu maçta,yaşanan olaylar ise daha 20.dakikada patlak verir. Kayserisporlu Oktay Atan’ın golü ile durum 1-0 olunca stadyum bir anda karışır. Rakip takım taraftarlarının birbirine koltuk ve taş atmaları nedeni ile ortalık adeta savaş alanına döner. İki tribün arasında kalan Sivasspor taraftarları, kendi bulundukları tribünün kapılarına koşmaya ve kapıları zorlamaya başlar. Ancak kapılar dışarı değil içeri açılmaktadır ve bu bir felakete neden olur. O maçta babası ile tribünde olan Sivasspor taraftarı Doğan Ürgüp şöyle anlatır :’’Babam orada şöyle söyledi: Oğlum, biz bu kalabalıkta birbirimizi kaybederiz, kafanı taşlardan korumak için insanların bacaklarının arasına koy. Kapıya gitme.’ Bacağıma gelen bir taş haricinde başka bir taş yemeden kurtardık.’’
Ancak kapıların önündeki insanlar o kadar şanslı değildir, ezilmeler ve nefessiz kalmalar sonucu 40 taraftar hayatını kaybeder, 600’den fazla kişi de yaralanır.
Tribünlerdeki gerginlik yüzünden hakem maçı tatil edince, Sivassporlu oyuncular Karayolları işçilerinin tulumları giydirelerek sahadan çıkartılır ve hemen Sivas’a gönderilir.
Tribünlerde hayatını kaybedenler ve yaralananlar ise bulunan her araçla civar hastanelere gönderilmeye başlanır. Resmi kayıtlarda, olay anında 40 taraftarın hayatını kaybettiği saptansa da ertesi günkü gazetelerde bu sayı 40 ve 43 arasında değişiklik göstermektedir. Daha sonraki günlerde 2 yaralı daha hayatını kaybeder ve elim olayda can kaybı 42’ ye yükselir. Hayatını kaybedenlerden 40’ı Sivasspor taraftarı, 2 tanesi ise Sivasspor tribünlerinde satış yapan Kayserili gençlerdir.
Maç sonrası Kayseri sessizliğe bürünmüşken Sivas’ta ise öfke vardır. Kayserili esnafların dükkanlarına ve Kayserili vatandaşlara yönelik saldırılar ve protestolar düzenlenir. Hatta uzun bir dönem 38 plakalı araçların Sivas’tan geçemediği söylenir. Sivas’ta bulunan Kayserikapı Mahallesi’nin de adı değiştirilir.
22 Eylül’de Kayseri Valisi ve Emniyet Müdürü görevden alınırken, 23 Eylül’de de Sivas Valisi istifa eder. Türkiye Futbol Federasyonu her iki takımın hükmen mağlup sayılmalarına ve kalan maçlarının tamamını deplasmanda oynamalarına hükmeder.
29 Ağustos 1967 tarihinde yani ‘’Kanlı Maç’’tan 3 hafta önce yayımlanan Milliyet gazetesinin bir köşe yazısı ise oldukça ilginç: ‘Yazının başlığı Bu Gidişle Sahalardan Ceset Toplanır.’dır ve Türkiye liglerinde taraftarlar arasında yaşanan şiddet olaylarına dikkat çekmektedir.
Sivas’ın yerel basınında ise Kayserili taraftarlara ithafen şu şiir yazılır;
Şehitler İçin
Sizde hiç insanlık yok mu?
Kardeşe böyle olur mu?
Bir maç için kurbanınız,
Bahtı kara kırk çocuk mu?
Atılan Sayısız Taşlar,
Yere serildi kardaşlar.
Gözlerde akıyor yaşlar,
Kırk kişi şehit olur mu?
Size misafir bu gençler,
Düşman halimize güler.
Ne zalimsiniz birader,
Kırk kişi şehit olur mu?
Sivaslılar’ın içinde Kayseri’ye karşı büyüyen öfke ise bir şiirde açıkça dile getirilir:
Vurduğun kim oy gaddar , kırılsın elin.
Bekliyor onu Sivas’ta taze gelin.
Senin de dökülsün yaprağın, kurusun gülün.
Yüz karası oldu Kayseri bütün Türklüğün.
O gün 42 vatandaşımızı kaybettik. Çoğunluğu gençlerden oluşan bu insanların tek yaptıkları şey, gönül verdikleri armayı desteklemek için stadyuma gitmeleri oldu. Futbolumuzu, geçmişten dersler çıkararak; holiganlık ve şiddetten uzak, gerçek taraftarlık ve barışın hakim olduğu tribünlerde seyredebilmek dileğiyle…
Kayseri- Sivas faciası ile yazılmış türküler;
Kanlı Gol
Kırılsaydı ayağım, atmazdım golü.
Mahşere döndü stadın yolu.
Ölenler 40 kişi, yaralı dolu.
Olur mu Allah’ım, böyle olur mu?
Bir golün yüzünden adam ölür mü?
Maça gidem dedim yuvam bozuldu.
Sıkıntıdan ciğerlerim ezildi.
Duyan ahbaplarım yola dizildi.
Olur mu Allah’ım, böyle olur mu?
Bir golün yüzünden adam ölür mü?
Sivas’ın yolları dökülür gider,
Cenazeler yola dizilir gider,
Nicelerin evi yıkılır, gider.
Olur mu Allah’ım, böyle olur mu?
Bir golün yüzünden adam ölür mü?
Öldüren Gol
(Ağlamalar ile)
-Anne, anneciğim babam nerede?
-Ağlama yavrum, ağlama baban maça gitti.
Erciyes dağını da duman bürüdü
Beş bin Sivaslı da Kayseri’de yürüdü
Nice yiğitleri de yerde süründü
Futbol diye geldik buraya
Kan mı girecekti bizim araya ?
Kayseri ile şu Sivas’ın arası,
Stadyumda oldu bunun davası.
Açma doktor açma kardaş yarası,
Böyle mi olurdu topun oyunu?
Top değil de anam bıçak oyunu
(Ağlamalar ile)
-Gardaşım benim, gardaşım nerede?..
https://www.youtube.com/watch?v=vuL6C_jYyDs Kanlı Gol Türküsü
https://www.youtube.com/watch?v=6701VN9K0wk Öldüren Gol Türküsü
KAYNAKÇA
https://tr.wikipedia.org/wiki/1967_Kayseri_stadyum_facias%C4%B1
Olay ile ilgili bilgilerin çoğunluğunu içeren Kenan Başaran’ın Sivas- Kayseri kitabı: Başaran Kenan,Sivas-Kayseri, İletişim Yayınları,2017, İstanbul
Milliyet gazetesinin ‘’Bu Gidişle Sahalardan Ceset Toplanır.’’ Başlıklı yazısına http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Arsiv/1967/08/29 adresinden 8. Sayfaya gelerek ulaşılabilir.
Kapak fotoğrafı Kayserispor resmi sayfasından, diğer fotoğraflar sırasıyla Kenan Başaran’ın kitabı, Socrates Dergi, kayserispor.org.tr ve Fanatik’ten alınmıştır.