80 Darbesine Giden Yol: Kanlı 1 Mayıs

Türk Siyasi Tarihi Serisi

Takvimler 1 Mayıs 1977’yi gösterdiğinde, Türk siyasetini kökten değiştiren 1980 darbesine yaklaşık 3.5 yıl vardı. 70’li yıllar Türk siyaseti için oldukça çetin geçmiş ve ‘Sağ-Sol’ kutuplaşmasının derinleşmesine neden olmuştu. Özellikle Demirel ile Ecevit arasındaki rekabetin yol açtığı bu kutuplaşmanın gittikçe daha da kesin çizgilerinin oluşması kaçınılmaz bir hal almıştı.

Demirel, Adalet Partisi’nin lideri olarak sağ görüşleri temsil ederken, Ecevit ise partisinde öncü bir isim olarak sol görüşleri temsil ediyordu. Bu rekabet, 70’lerdeki siyasi atmosferi daha da kızıştırdı. İki lider arasındaki sert çatışmalar, hükümetlerin kısa ömürlü olmasına ve siyasi belirsizliğin derinleşmesine neden oldu. Ayrıca, toplumun sağ ve sol kutuplar arasında giderek daha fazla bölünmesine yol açtı.

Özellikle 68 Kuşağının da etkisiyle iyice ses getiren Türk solu için 70’ler, özellikle de 70’lerin sonları fazlaca kanlı ve olaylı geçmişti. CHP’nin yani merkez sol, Ecevit’in deyimiyle “Ortanın Solu” görüşünün yeterli gelmediği bu Türk solunun sonucunda ortaya çıkan TİP (Türkiye İşçi Partisi) ve daha öncesinde hali hazırda varlık gösteren TKP’nin (Türkiye Komünist Partisi) etkisiyle daha da yaygınlaşan radikal sol ya da sosyalizm meydanlara taşınmaya başlamıştı. CHP, Türk solunun beklentilerini tam karşılayamıyordu. Bu nedenle TİP ve TKP gibi partiler radikal sol akımların daha yaygın bir şekilde meydanlarda ses bulmasına önayak oldular.

Cumhuriyet döneminde yükselişe geçen işçi hareketi tarafından uzun yıllar kutlanamamış olan 1 Mayıs, ilk defa 1976 yılında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) öncülüğünde yüz bini aşkın kişinin katılımıyla Taksim Meydanında gerçekleştirilmişti. 1977 yılına gelindiğinde ise DİSK, daha kalabalık bir kutlama için hazırlıklara başlamıştı. Tertip Komitesi ile İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyeti arasında yapılan görüşmeler sonucu iç güvenliği DİSK’in, dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı dış güvenliği ise emniyet güçlerinin sağlaması konusunda anlaşmışlardı. Ulaşım kolaylığı ve merkezi konumu nedeniyle kutlama yerinin Taksim Meydanı olması konusunda da mutabakata vardılar.

Nitekim bunun etkisiyle 1977 yılında düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarında, Taksim’de yaklaşık 500 bin kişi toplandı. Bu kutlama Türkiye solunun kitleselliğini göstermesi açısından oldukça önemliydi. Türkiye solu arasında farklı görüşlere sahip birçok fraksiyona mensup komünistler, sosyal demokratlar ve sendikalara, meslek odalarına üye olan yüz binlerce insan alanda toplandı. Kalabalıktan dolayı oluşan izdihamdan ötürü kortejler alana zamanında giremedi ve sendika başkanlarının ve çeşitli işçi hakları aktivistlerinin konuşmaları uzadı.

İlerleyen saatlerde DİSK genel başkanı Kemal Türkler’in konuşmasının sonlanmasıyla birlikte Sular İdaresi ve o zamanki Intercontinental Otelinin yani bugünkü adıyla Marmara Oteli’nin üzerinden açılan ateşlerle olaylar başladı. O dönemlerde alanda görev almış olan Komando Jandarma Üsteğmen Abdullah Erim, yanındaki Astsubay Mehmet Çağlar ve diğer onbaşı olayları şöyle bildiriyor:

“Sular İdaresi üzerinden ateş edildiğini görünce, oraya hareket ettik ancak yukarıdan patlayıcı madde atıldığı için çarpışarak girdik”

Alanda görevli olan Abdullah Erim, Mehmet Çağlar ve diğer onbaşının yanı sıra Cumhuriyet gazetesi yazarı Şükran Soner, gazeteci olduğu ve Intercontinental otelinde veya bugünkü adıyla The Marmara otelinde görevli polisler sayesinde otele girebiliyor ve olayları şöyle aktarıyor:

‘’Üst kata çıktım ve camlardan birinde ateş etmeye çalışan bir sivil gördüm…  Kalabalığı yararak bir kültür merkezine bir meydana giden panzerlerden birinin kırmızı elbiseli bir kadını ezdiğini de gördüm. Otelden silah atışı en az yarım saat devam etti.’’

Bu sırada, ateş altında kalan eylemcileri daha da kışkırtmak üzere meydana giren polis panzerleri insanları ezerek öldürüyordu. Birçok insan Kazancı Yokuşu olarak bilinen yolu kullanarak meydandan çıkmaya çalışsa da, tam yokuşun ağzına park edilmiş olan bir araç izdiham yaşanmasına sebep oldu ve birçok kişi ezilerek yaşamını yitirdi. Kaos sona erdiğinde 34 kişi yaşamını yitirmiş, 136 kişi de ciddi şekilde yaralanmıştı. Olaylardan hemen sonra yaklaşık 500 kişi gözaltına alındı. Soruşturma ve yargılama süreci, yaşanan olaya ilişkin hakikatleri ortaya çıkarmadı. O dönemdeki siyasi atmosfer ve 3.5 yıl sonra meydana gelecek olan 12 Eylül 1980 askeri darbesinin de etkisiyle olayların aydınlatılması zorlaştı. 1989 yılına kadar bu yargılamalar devam etse de yargılananlara yapılan suçlamaları destekleyebilecek herhangi bir kanıt ortaya konulmadı. Kanlı 1 Mayıs’ın, ABD’nin kontrgerilla birlikleri ya da Soğuk Savaş döneminde komünizm karşıtı yapılanma olan “Derin Devlet” tarafından organize edildiği düşünülmektedir. İlerleyen süreçte başbakanlık yapacak olan Bülent Ecevit, Kanlı 1 Mayıs’ın ardından şu sözleri sarf etti:

“Devlet içinde fakat demokratik hukuk devletinin denetimi dışındaki bazı örgütler gün yitirilmeksizin kontrol altına alınmalıdır. Kontrgerilla hareket halindedir, 1 Mayıs’ta parmağı vardır.”

Dönemin hükümet yetkililerine göre ise sol gruplar (Maocular ile DİSK) arasındaki kavgalar nedeniyle ölümlere sebebiyet veren bir panik yaşanmıştır.

Kanlı 1 Mayıs, Türkiye’de siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Bundan 1 yıl sonra meydana gelecek olan Bahçelievler Katliamına kadarki en büyük olay olmuştur. Bu olaylar, sol ve sağ arasındaki gerilimleri tırmandırdı ve ülkede siyasi istikrarsızlığa yol açtı. Bu olayların etkileri uzun yıllar boyunca devam etti ve Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir rol oynadı. Ancak, geride hala failleri bulunamamış bir katliam ve bu katliamda hayatını kaybeden insanlar kaldı. Tarihin tozlu sayfalarında ise Cem Karaca’nın “1 Mayıs” şarkısında lanetlediği zulüm ve kan bizzat yaşanmış, işçi ve emekçinin kol kola yürüdüğü 1 Mayıs değil, “kanlı” lakabını alan bir 1 Mayıs kaldı.

‘’Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır.

Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez.

Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde.

1 Mayıs,1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı,

Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkın bayramı’’

KAYNAKÇA:

Karaca, Cem. 1 Mayıs / Durduramayacaklar Halkın Çoşkun Akan Selini (Gönül GP525) (Dervişan)

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/04/140430_1_mayis_1977

https://memorializeturkey.com/tr/memorial/kanli-1-mayis-anmasi

https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2020/04/28/1-mayis-1977de-katledilenler-anilacak#google_vignette

https://www.indyturk.com/node/504676/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/1-may%C4%B1s-1977-katliam%C4%B1-ger%C3%A7e%C4%9Fi-%C3%BCzerine

Leave a Reply