22 Ekim 2024 itibarıyla en şöhretli basketbol sahnesi perdelerini izleyicilere açıyor. Her takım için seksen iki maçlı uzun bir maratonun habercisi olan bu sahne son yıllarda giderek tırmanan haliyle zirve yapan reklam ve izleyici gelirlerini Adam Silver yönetiminde çok iyi yöneterek kapitalizmin doruklarına epey sosyalist bir yapı oturtmayı başardı. Uzun maç yolculuğu ister istemez özellikle Avrupa basketboluna kıyasla rekabet algısı üzerinde ciddi bir değişime yol açsa da dünyanın en yetenekli sporcularını bir araya getiren sahnemiz tam da dediğimiz gibi mükemmel bir şov sunmak için seyircilerini bekliyor. Hazır o bizi bekliyorken hadi kalkın, kalkın da hazırlananım maçlar için.
Kalkmışken de sizden kahveleri demlemenizi rica edeyim, malum maçlar geç saatte, izlerken uykumuz gelmesin. Onlar da demlenedursun, biz tüm gruplarla takımlara hızlıca bir ön bakış atalım:
Atlantik Grubu
Tanking (takımlar tarafından gelecek draft sezonları için kadroyu boşaltma hamlesi) için radikal hamleler yapan Nets ve dengeli bir kadro ile orta sıraların ciddi adaylarından Raptors dışında grup belki de üç şampiyonluk adayına ev sahipliği yapıyor. Günümüz basketbolunun tüm gereklerine sahip, Brad Stevens zekasıyla kurulan son şampiyon Celtics iddiasını koruyor ve hem doğu hem de lig birinciliğine göz kırpıyor. Paul George hamlesi sonrası en iddialı üçlülerden birini (George-Embiid-Lowry) oluşturan ekip üçlünün uyumunu da göz önünde bulundurursak takımın yıllanmış sloganı (Trust the Process) için o sene bu sene diyebilir. Knicks ise tüm medyayı şok eden haliyle grubtaki en radikal hamleleri yapan ekip. Madison Square Garden, Karl-Antohny Towns’un başını çektiği takımla birçok resmi kuruluşun tahminlerinde doğu birincisi. Batının biraz daha iddialı oldu NBA, doğudan bir şampiyon çıkaracaksa en ciddi sinyali buradan alıyor olmalı.
Merkez Grubu
Atlantik grubu kadar iddialı olmasa da özellikle üzerinde ciddi baskı olan eski MVP Giannis ve ligin en iyi guard oyuncularından birine sahip olan Bucks gibi ekipleriyle merkez gurubu doğu yakasının iddialı gruplarından. Yıllanan genç yıldızları ile ve maksimum kontrat alan Donovan Mitchell etrafında şekillenen Cavs kadrosu ise LeBron sonrası en rekabetçi yıllarından birine giriş yapıyor. Grubun bir diğer yıldız ekibiyse dengeli kadrosunu NBA’in en iyi koçlarından Rick Carlisle yakın zamanda teslim eden Pacers ekibi, onlar da görece olarak süper yıldızlardan oluşmayan ama gerçek bir takım kimliğine kavuşan bir yapı oluşturmayı başardı. Birkaç yıldır iyi yönetilmeyen ve seyirciye pek de bir şey vadetmeyen Pistons ekibi ise vasatlıkta istikrar gösterirken kulüp kültürüne epey tezat şekilde yıllardır rekabetten uzak kalan Bulls tanking düğmesine bastı ve kadroyu sıfırlama yoluna gitti.
Güneydoğu Grubu
Geldik doğunun en sönük grubuna. Uzun yıllardır epey vasat kadrolarla ligin dibine demir atan Wizards gemisi, limandan hareket etmeye hiç niyeti olmayan yeni ve iddiasız bir sezon açılışı yapacak gibi. Uzun yıllardır aklımıza kazınan kadrosunu aşağı yukarı koruma yoluna giden Florida temsilcisi Heat başta Jimmy Butler olmak üzere yaşlanan kadroyla orta sıra adayı bir ekibe sahip. Eyaletten çıkmadan genç nüveyi değerlendirmek gerekirse Magic takıma iddialı bir ekleme yapamadı ve aynı Heat gibi bir orta sıra adayı. Jordan’ın sporculuğundaki rekabetçi ruhunu yönetimine yansıtamadığı Hornets ekibiyse yine sönük bir kadroyu barındırıyor. Ama NBA severler hiç çekinmeden bir Hornets maçı açmak için harika bir nedene sahip. Yakın takip eden izleyiciler bilecektir, Hornets maçlarını ulusal kanalda anlatan Eric Collins, kadronun bile önüne geçen viral bir yıldıza dönüşmüş durumda. Son ekibimiz Hawks ise Eurocup deneyimi sonrası draft’ın zirvesine oturan Zaccharie Risacher’i izlemek gibi bir keyfi izleyiciye sunabilir. Son tahlilde vasat kalan grubumuz rekabet ve şampiyonluk iddiası barındırmasa da gece vakti ekran başına geçmek için birkaç parıltıya sahip.
Kuzeybatı Grubu
Gelelim batıya. İlk grubumuz olan kuzeybatıda oldukça ilginç bir hamleyle kadrosuna Westbrook eklemsi yapan Denver, Jokic ve sakatlık sonrası eski günlerine dönemeyen Jamal Murray etrafında şekillenen iyi rol oyuncularından oluşan yapıyı bozdu. Buna rağmen Michael Malone’un dehasıyla izleyiciye zevkli bir basketbol vadedebilir. Potansiyel MVP (en değerli oyuncu) Shai Gilgeous-Alexander etrafına şekillenen süper takım Thunder ise batı ve lig zirvesi için doğunun yıldız takımlarının baş düşmanı denebilir. Sürpriz takas Towns’un baş muhattabı Wolves ise süper yıldızı Antohny Edwards’ın yanına Knikcs’ten Julius Randle’ı ekleyerek iddiasını korudu. Grubun sinek ikilisi Portland ve Utah için ise olumlu cümleler kurmak epey zor. Pek çok medya kuruluşu batı sonunculuğu için bu iki takımı yarıştırıyor.
Pasifik Grubu
Splash Brothers’ı bozarak (Stephen Curry – Klay Thompson ikilisi) Klay’i Dallas’a uğurlayan Warriors ekibi pasifik grubunun en ilginç yazlarından birini geçiren takım oldu. Son yıllarda kurulan hanedanlığın sonu gelmiş gibi. Curry’e rağmen ligin sonları için en ciddi adaylardan biri olan ekipte özellikle Curry’nin sakatlık gibi sebeplerle muhtemel yokluğu tam bir felaket senaryosu olur gibi. Sonunda baba ile oğlu buluşturan NBA’in Hollywood’u Lakers için ise orta sıraların en ciddi adayı gözüyle bakılıyor. Sezon sporculuk kariyeri sonrası güçlü bir medya kariyeri oluşturan, LeBron’un en yakın dostlarından JJ Redick’in yeni koçluk macerasıyla açılıyor. LeBron oğluna kavuşsa da Antohny Davis dışında onun oyun ritmine eşlik ederek Los Angeles ekibini yukarı çıkaracak başka bir opsiyon yok. Hollywood’a gelmişken diğer takıma da uğrayalım. Clippers cephesinde George ayrılığı sonrası elde yaşlı bir James Harden, sakatlık öncesi günlerini mumla arayan Kawhi Leonard ve sıradan bir NBA koçu olarak görülebilecek Tyronn Lue kaldığından olumlu konuşmak zor. Booker ve Durant gibi iki harika skorerin yanına bir türlü uyumlu bir takım kuramayan ve Beal hamlesi ile beyaz bayrağı çeken Suns, lüks vergisi ödemeye razı geldiği süper takımına rağmen ligin orta sıraları dışında pek de bir şey sunuyor denemez. Son ekibimiz Kings ise yıldız oyun kurucu De’Aaron Fox’un yanına atletik skorer DeMar DeRozan hamlesi yaptı ve orta üst sıraları hedefleyebilir hale geldi. Grubumuz şöhretinin aksine şampiyonluk vaadine sahip denemez, ama kaos ve sansasyon için eminim doğru yerdeyiz.
Güneybatı Grubu
Geldik son grubumuza. Güneybatı için ilk ekibimiz Grizzlies, silah skandalı sonrası cezası biten süper yıldız Ja Morant önderliğinde batının orta üst sıraları için ciddi adaylardan. Genetik anomalisiyle ilk yılında etkileyici bir basketbol sergileyerek ROTY (yılın çaylağı) ödülünü alan Fransız Victor Wembanyama ise Spurs’ü izlemek ve Gregg Popovich’in anılarını yad etmek isteyenler için tek neden gibi. Kilo problemlerinden bir türlü kurtulamayan sansasyonel yetenek Zion Williamson ve ekip arkadaşları ise orta sıralara demir atmaktan başka bir çare bulamayacak gibi. Süper ikili Luka Doncic ve Kyrie Irving etrafına kurulan ve bu hamleleri sonrası sonrası yeni koçu Jason Kidd’i baskı altına alan Dallas yönetimi ise ikilinin yanına sakatlık sonrası eskisi gibi ciddi bir faktör olmaktan uzak olsa da ligin en iyi şutörlerinden Splash Brothers’ın üyesi Klay Thompson’ı kadrosuna kattı. Spencer Dinwiddie gibi rotasyonlarla da kadroyu zenginleştiren batı zirvesine talip ekipte slogan üçlük! Gelelim son takımımız Houston Rockets’a. Draft’ın üçüncü sırasından şut ve savunma yönüyle sivrilen Reed Sheppard’ı ekleyen Rockets ekibi biraz olsa da Jalen Green’in elinden topu alarak milli yıldızımız Alperen Şengün etrafında şekillenen bir oyun kurgusu oluşturma şansına sahip. Boston’a savunma temelli bir basketbol oturtarak modern bir oyun oynatan yeni Rockets koçu Ime Udoka’ın bu seferki en büyük mücadelesi yakında muhtemelen NBA’in en iyi kontratlarından birini alarak önce yıldızlığını sonrasında da yine muhtemelen oynayacağı oyunuyla all star’lık apoletini edinecek yıldızımız Alperen’in etrafına rekabetçi bir nüve kurmak.
Yazı noktalandı. Kahveler de soğumasın, bu sefer siz zahmet etmeyin, ben kalkıp getireyim. Siz de televizyonu açın, şov başlıyor!
Görseller Burned Sports ve NBA sayfalarından alınmıştır.