Tenis dünyasının en büyük turnuvaları olan “Grand Slam” lerde 1 maç olsun oynayabilmek bütün profesyonel tenisçilerin en büyük hayali kuşkusuz. Şu an saydığımız her efsane isim zamanında bu turnuvaları defalarca kazandıktan sonra bu rütbeye eriştiler. Raketler sırf bu turnuvalara hazır olmak için çok sayıda küçük turnuva oynayıp, ülke ülke geziyorlar. Yıl içinde 4 defa düzenlenen bu turnuvaların her birinin geçmişi en az 80-90 yıla dayanıyor. Dolayısıyla hem tenis dünyasının en üst noktası olan hem de çok köklü bir geçmişe sahip olan bu turnuvaları tanımak, bilgi sahibi olmak önemli diye düşünüyorum ve yıl içinde düzenleme tarihi sırasını da koruyarak sırasıyla Avustralya Açık, Fransa Açık, Wimbledon ve Amerika Açık Turnuvaları’nı ele alacak yazı dizisine giriş yapıyorum.
Avustralya Açık
İlk defa erkeklerde 1905 yılında, bayanlarda 1922 yılında düzenlenmeye başlanan şampiyona önceleri Avustralya’nın çeşitli şehirlerinde düzenleniyordu ancak 1972’de alınan karardan sonra turnuvanın tek bir şehirde düzenlenmesine karar verildi ve bu şehir de Melbourne olarak seçildi. İlk yıllarında “büyük turnuva” statüsünü alamayan turnuva, 1923’de Uluslararası Tenis Federasyonu’nun aldığı kararla bu ünvana erişti ve bu da turnuvanın popülaritesini artırdı. Yine de 1982’ye kadar o dönemin birçok büyük ve önemli raketleri, hatta Avustralyalı raketler bile bu turnuvaya fazla önem göstermiyorlardı çünkü turnuva tarihi yeni yıla çok yakın tarihlerde oluyordu ve bu tarihler onlara uygun düşmüyordu. Turnuvanın düşük ödül miktarları ve Avustralya’nın coğrafi olarak uzaklığı da raketleri turnuvadan soğutan diğer nedenlerdi. 1983 yılından itibaren ise, o dönemin en büyük isimleri John McEnroe, Ivan Lendl, Mats Wilander gibi isimler turnuvaya katılmaya başladı ve para ödüllerinin de artırılmasıyla turnuvaya ilgi hem raketler bazında hem de seyirciler bazında oldukça arttı. Öyle ki artık turnuvanın yapıldığı yer olan Kooyong Stadyumu yetersiz kalmaya başladı ve 1988 yılında şimdiki adı Melbourne Park olan alana geçiş yapıldı. Bu değişim aynı zamanda zeminin de çim zeminden sert zemine dönüşü anlamına geldi. O yıllardan bu yana seyirci sayısındaki artış ise muazzam. 1990’lu yılların başında rakam 300.000’lerde iken 2000 yılında bu rakam 500.000’e geldi. 2012 yılında ise tam 686.000 tenissever Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nı yerinde izledi ve 20 yıl öncesini ikiye katlamayı başardı. Tabi ki milyonların da televizyondan bu turnuvayı takip ettiğini unutmamak gerek. Turnuva, 1977-87 arası Aralık ayında,1923 yılında ise Mart ayında düzenlendi. Bunların dışında, günümüzde de turnuva Ocak ayında düzenleniyor. Turnuvanın eskiden 4 büyük turnuva arasında en düşük profilli olarak görülmesi ama son yıllarda raketlerin para ödüllerinin artırılmasıyla bu görüşlerinin biraz olsun ortadan kalktığına dair 2013 Avustralya Açık’da yapılan bazı açıklamalarla bitirelim.
Turnuva direktörü Craig Tiley: “Çok değil, 6 ya da 7 sene önce bu turnuva “4 büyükler” in en küçüğü olarak gösteriliyordu ancak oyuncuların ödülleri artırma isteği söylemini görmezden gelemezdik ve bu turnuvayı sadece ilk 70 sırada olan raketlerin katılabileceği değil daha geniş çapta kitleye ulaşabileceğimiz bir maddi düzenleme getirdik.”
Dünya 38 numarası Marcos Baghdatis: “Bence ödüllerin artırılması mükemmel bir karar. Ödüller ne kadar artarsa, görülecek ki rekabet de o kadar artacak. Ayrıca genç tenisçiler için de oldukça önemli bir gelişme.”
En çok şampiyon olanlar:
Erkekler- Roy Emerson(Avustralya)(6) 1961-1963-1964-1965-1966-1967
Bayanlar-Margaret Court(Avustralya)(11) 1960-1961-1962-1963-1964-1965-1966-1969-1970-1971-1973
Para ödülleri:
Toplam para ödülü-$30,000,000,
Şampiyonlar- $2,430,000,
Finalistler-$1,215,000
Kazanan en genç isimler:
Erkekler-Ken Rosewall(1953)/18 yaş 2 ay,
Bayanlar-Martina Hingis(1997)/ 16 yaş 4 ay
Kazanan en yaşlı isimler:
Erkekler-Ken Rosewall(1972)/37 yaş 8 ay,
Bayanlar-Thelma Long(1954)/35 yaş 8 ay
En uzun maç:
5 saat 53 dakika – 2012 Avustralya Açık Finali/ Djokovic-Nadal 5-7 6-4 6-2 6-7 7-5
Burada kazandığı 11 şampiyonlukla belki de hiçbir zaman geçilemeyecek olan Margaret Court’un 1970’deki şampiyonluk sonrası bir fotoğrafı.
Her geçen yıl turnuvayı izleyen kişi sayısı katlanarak artıyor.
