Altındaki dalgalanmaların normal seyrini bulmasının ardından dolar son günlerde yaptığı ani çıkışlarla ekonomi gündemimizin en üst sıralarına yerleşti. Peki, bu artışlar nereye kadar gidecek? Öncelikle şunu bilmeliyiz ki ekonomi tam anlamıyla bir bilim gibi çalışmaz. Bilim bir uydunun Dünya yörüngesi etrafındaki dönüşünü sapmalarıyla birlikte hesaplayabilir fakat ekonomideki bir önergeyi ancak eski tecrübelerine dayanarak yorumlayıp tahmin edebilir. Yani ‘Dolar daha artmayacak.’ gibi bir yorum her şeyden önce bir tahmindir ve bu tahmin doğru da olabilir, yanlış da olabilir. Hele ki dolar gibi dünya siyasetinin doğrudan etkilediği para birimi hakkında tahminde bulunmak daha zordur.
Geçtiğimiz günlerde çoğu ekonomi kanalı tarafından canlı yayınlanan Erdem Başçı’nın konuşmasında Sn. Başçı dolar hakkında bazı değerlendirmelerde bulundu. Başçı, ’Biz buradayız ve güçlüyüz. Birkaç gün içerisinde dolar düşerse şaşırmayın.’ dedi. Hatta daha ileri giderek rakam verdi. Evet, Erdem Başçı doların sene sonunda 1,92 TL’yi göreceğini hatta daha da az olabileceğini söyledi ve doların değerini faizi artırmadan düşüreceklerini söyledi. Erdem Başçı’nın Türkiye ekonomisi hakkında çok öz güveni bulunuyor. Lirayı aslanlar gibi savunacaklarını ilettiler. Ayrıca Başçı, Türkiye’nin esnek para ve döviz politikasına sahip olmasının avantaj olduğunu ileri ki dönemde göreceğimizi söyledi.
Sn. Başçı’nın neye dayanarak böyle bir tahminde bulunduğunu bilmiyoruz fakat belli ki 2003 ve 2011 yıllarındaki benzer olaylardan esinlenmiş olabilir. Veya gündemi meşgul eden Mısır ve Suriye meselelerinin yatışacağına olan inancından da böyle bir tahminde bulunmuş olabilir. Bu konuda benim tahminim de eğer ani bir uluslar arası kargaşa çıkmazsa doların da tıpkı altın gibi belli yükselişten sonra normal seyrini bulacağı yönündedir. Fakat başlarda da dediğim gibi dolar dünya siyasetinden hızla etkilenmektedir. Bundan dolayı uluslar arası alanda tansiyon artarsa doların da fırlayacağı yönünde bir kanaatim bulunmaktadır.