Evet, dünyanın bir yerlerinde hala güzel bir şeyler yaşanabiliyor. Başbakan David Cameron “Eğer yasalar insanların birbirine duyduğu sevginin arasını açıyorsa, o zaman yasa değiştirilmek zorundadır” dedi ve geçtiğimiz hafta eşçinsel evlilik sonunda İngiltere ve Galler’de de yasal hale geldi. 2001’de Hollanda’nın açtığı bu yolu birer birer izlemeye devam ediyor devletler. Bazıları için 10 yılı aştı bu yolun izini sürmek bazıları için ise kim bilir daha ne kadar sürecek.
Bugün itibariyle eşcinsel evliliği yasal bir hak olarak tanıyan 15 devlet var. Kronolojik sırayla eşcinsel evliliği yasallaştıran ülkeler;
- Hollanda (2001)
- Belçika (2003)
- İspanya (2005)
- Kanada (2005)
- Güney Afrika Cumhuriyeti (2006)
- İsveç (2009)
- Norveç (2009)
- Arjantin (2010)
- Portekiz (2010)
- İzlanda (2010)
- Danimarka (2012)
- Brezilya (2013)
- Fransa (2013)
- Uruguay (2013)
- Yeni Zellanda (2013)
Bunun yanı sıra Birleşik Krallık’ın 2 üyesi ve Amerika Birleşik Devletleri’nin pek çok eyaleti buna olanak veriyor. “Hollanda’ya gidin o zaman” jargonu geçerliliğini yitiriyor bir başka değişle. Yavaş yavaş ama sağlıklı bir şekilde siliniyor cinsiyet eşitsizliğinin toplumsal hayata yansımaları.
Kimi ülkelerde ise bırakın evliliği bireyler eşcinsel kimlikleri yüzünden cezaya tabi tutuluyor. Dünyada toplam 82 ülkede eşcinsel olmak yasadışı. Ve ne yazık ki dünyanın 10 ülkesinde olduğunuz kişi hayatınıza mal olabiliyor. İşte eşcinselliğin ölüm cezasına tabi tutulabileceği ülkeler;
- Yemen
- İran
- Irak
- Moritanya
- Nijerya
- Katar
- Suudi Arabistan
- Somali
- Sudan
- Birleşik Arap Emirlikleri
Avrupa’nın insan hakları konusunda en gelişmiş ülkelerinden olan Norveç’te bile eşcinsel ilişkiler 1972’den itibaren yasa dışı olmaktan çıkarken, Türkiye’de bu durumun 1858 yılında gerçekleştiğini görüyoruz. Evet, doğru duydunuz evvel zaman içinde Norveç’e insan hakları dersi verebilecek durumdaymışız yani. Bugünlerde ise devletin önemli makamlarında görev yapan çeşitli kimselerin eşcinsellik üzerine yaptığı açıklamalar insanlıklarını sorgulatır düzeyde.
Kadınlar bir zamanlar siyası haklarından yoksundular ve bu çok uzun bir zaman önce de değildi. Yalnız bugünün gözleriyle bakabilen bizler için aksi bir durum inanılmaz geliyor, ancak tarih olduğu için kabullenebilir oluyor. Eşcinsellere yasal düzlemde yapılan bu ayrımcılık da bir gün aynı şekilde acı bir mizahla anılacak. Toplumsal düzeyde ise işimiz biraz daha zor ve muhtemelen kabullenilme hızı yasal işlemlerin gerisinde kalacak. Fakat ne olursa olsun bir gün bunların hepsi tarih olacak.
burakcan
Kadın ve erkeğin eşit-aynı olması gerektiğini kim söyledi. Kadın ile erkek kesinlikle farklıdır. Yaratılışları farklıdır. Eşitlerse örneğin erkekler de hamile kalsın, işe gitmeyip evde çocuklarına “annelik” yapsın, kadın da en ağır işlerde çalışıp para kazansın. Olabilir mi böyle bir şey, olamaz. Demek ki kadın ile erkeğin toplumdaki yeri farklıymış.
Elifsu Kocaman
Bahsettiğiniz farklılık toplum içindeki farklılık değil, biyolojik farklılıklar. Toplumsal eşitlikle alakası olmayan bu durum eşitlik ve kadın haklarını yanlış anladığınıza işaret ediyor. Ayrıca toplumda kadın da ağır işlerde çalışabiliyor. Bahsettiğiniz güç kavramında ise halterci olan bir kadınla da sizin boy ölçüşemeyeceğinizi hatırlatmak gerekir.
burakcan
(gülerek) Kusura bakmayın buna cevap veremeyeceğim. Her şey açık…