Bilkent-Üniversitesi-bilgibank-resim-galeri-21

Bildiğiniz gibi bir zamanlar hastalık nedeniyle alınan raporlar, devamsızlıklar için bile mazeret olarak kabul ediliyordu. Daha sonra değişiklik yapıldı ve raporların sadece sınavlar için mazeret olarak kabul edilmesi kararlaştırıldı. Ayrıca quiz gibi diğer puanlı aktiviteler için mazeret oluşturup oluşturmayacağı da hocaların takdirine bırakıldı. Bu yazı ise, yakını ölen biri eğer birkaç gün okula gitmese ve bu süreçte bir sınavı olsa, bu durumun sınav için mazeret oluşturup oluşturmayacağıyla ilgili. Eğer içinizden, “Tabi ki de oluşturur. Yakını ölen birinin üç günlük hakkı var.” dediyseniz, kusura bakmayın ama yanıldınız.

Aslına bakarsanız, bu önemli konu her şeyi en ince ayrıntısına kadar düzenlemeye bayılan üniversitemizin gözünden kaçmış. Yönetmelikte bu konuyla ilgili herhangi bir madde yok. Ama kime sorsanız, herkes üç günlük hak konusunda ağız birliği yapar. Yönetmelikte yer almasa da, en azından tüm fakültelerin sabit bir uygulamasıyla bu acılı insanlar mağdur edilmese, bizim de diyecek bir sözümüz olmaz. Ancak ne yazık ki durum böyle değil. Yakın zamanda yaşanan bir olayı sizlerle paylaşarak, bu konuya parmak basmak istiyorum.

Yakın zamanda, Hukuk Fakültesinde okuyan bir arkadaşımızın anneannesi vefat ediyor ve arkadaşımız cenazeye katılmak için memleketine gidiyor. Olaydan üç gün sonra vize sınavı olan arkadaşımızın ablası da İşletme Fakültesinde okuyor ve onun da sınavı var. Arkadaşımız eline ölüm raporunu da alarak Hukuk Fakültesi Sekreterliğine gidiyor fakat aldığı yanıtı duyunca şok oluyor. Hukuk Fakültesi Sekreteri, “yönetmelikte böyle bir maddenin olmadığını, fakültede bu durumlar için bir yönetim kurulu oluşturulduğunu, bu kurulun mazeretleri değerlendirdiğini fakat bu güne kadar sadece sınav günü babası vefat eden birinin mazeretinin kabul edildiğini” söyleyerek, arkadaşımızın büyük ihtimalle sınava giremeyeceğini belirtiyor. Ayrıca “Yönetmelikte böyle bir şeyin düzenlenmemesi de gayet doğal. Belki senin komşun vefat eder ama annene üzüleceğinden daha fazla ona üzülürsün. Biz bu yakınlığın derecesini ölçemeyiz. Zaten yakının öldüğünde ya çok kötü bir durumdasındır, sınavı, notu falan umursamazsın ve sınava girmezsin ya da çok etkilenmemişsindir, gelir ve sınava girersin” diye ekliyor. Bu argümanı siz değerli okuyucularımızın vicdanlarına havale ediyor ve devam ediyorum.

Ablasının mazereti İşletme Fakültesi tarafından kabul edilen arkadaşımız, Hukuk Fakültesi Dekanının odasına gidiyor ve o sırada odada bulunan bir başka öğretim görevlisinden tüm hukukçuların okuyunca sırıtacağı bir yanıt alıyor: “Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz.” Dekan Bey, arkadaşımıza bu üç gün meselesini nereden duyduğunu soruyor. Arkadaşımız da, ablasından duyduğunu ve ablasının mazeretinin İşletme Fakültesi tarafından kabul edildiğini ifade ediyor. Dekan Bey, İşletme Fakültesinin uygulamasının yanlış olduğunu ifade ederek, Hukuk Fakültesinin ayrı bir fakülte olduğunu vurguluyor. Arkadaşımıza, bu yanlış bilgiyi ablasından duyduğunu ifade eden bir dilekçe yazmasını öneren Dekan Bey, ancak bu dilekçeyi söz konusu yönetim kuruluna kabul ettiremeyeceğini ifade ederek, “Senden beklenen o sınava girmendi. Sen zaten başarılı bir öğrencisin. İkinci vize ve finalle de dersi geçersin” diyor.

Sonuçta bu arkadaşımız telafi sınavına giremedi ve bu yazının yayınlandığı bugün söz konusu dersin ikinci vizesine girecek. Arkadaşımıza sınavda başarılar diliyor, sınavı olup da yakınları vefat edenlere ise acılarını yüreklerine gömüp, böyle bir mağduriyetle karşılaşmamaları adına sınavlarına girmelerini tavsiye ediyoruz. Ne diyelim; kutsanmış akademik değerler arasında insani değerlerimizi kaybetmememiz dileğiyle…

Leave a Reply

4 comments

  1. Muaz Özcan

    Yönetim şaşırma, sabrımızı taşırma!

  2. Giray şahin

    Adı üstünde yakını bunu ölçülmüş ve biçilmiştir ve herkes bunun içine komşunun girmiceğini bilir ama ne yazıkki bilkent herkesin dilinde iyi okul dünya sıralaması desede aslında kendi içinde ufak ufak dökülen biryerdir.geleiğim güne pişman olmak ile beraber adeletsizliği haksızlığı ve hakkın yenmesi konusundaki herşeyi burda ney ve açık biçimde gördüm tarafsız bir okul asla olamicak neden iyi okul biliyomusunuz bence parayı veren nasıl olsa zengin kalsada umrunda olmaz o yüzden sistemde umrunda değil fakat sistem haftalık değişiyor ve gereksiz yere insanları alıştırıyor.

  3. Deniz

    Bilkent burası, ne bekliyoruz ki? Biz öğrenci değil “elemanız”, yürüyen yeşilleriz, benjamin frankliniz.

  4. Mustafa

    Aynı şey benim basıma da geldi. Babaannem vefat etmişti ve memlekete gittim. Sınav falan da yoktu ama raporu kabul etmeyip devamsızlıktan kaldım.