Alper tunga öldü mü?
Çatı aday açıklandı mı?
Issız acun kaldı mı?
Felek öcün aldı mı?
İmdi yürek yırtılır.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaklaştığımız şu kritik ve bir o kadar önemli günlerde muhalefet, çatı adayını bugün açıkladı. Kuşkusuz bu sefer, muhalefet çok ses getirecek bir aday sürdü köşke giden yola; Ekmeleddin İhsanoğlu.
Kimi hayatında ilk kez duydu bu ismi, kimi uzaktan aşinaydı. İlk kez duyanları apolitiklik ile suçlamak son derece yanlış olur zira İhsanoğlu, halkın pek de alışık olduğu bir isim değil. Peki kimdir bu İhsanoğlu?
Ekmeleddin İhsanoğlu 1943 Kahire doğumlu, Türk bilim insanı ve diplomattır. İslam Konferansı Örgütü genel sekreteri olmasının yanında birçok eser kaleme almıştır. Seçmenin gösterdiği tepkinin köken kaynaklı olduğu düşüncesinde olacak ki İhsanoğlu, aday olarak açıklandığından beri “Türk” olduğuna dikkat çekmek istiyor. Ancak bana sorarsanız seçmen, şahsın kökeninden çok, İslam Konferansı Örgütü ile olan yakınlığından yakınmakta. Halkın aklında binlerce soru işareti oluştu. Ancak bu soruların en büyüğü, şüphesiz, CHP ile MHP’nin niye çatı aday olarak İhsanoğlu’nu sunduğu ile alakalı.
Çok emin bir adım gibi gözükmüyor CHP’nin böyle ciddi bir ismi aday olarak sunması. Kimisi bu girişimi başarısız kimiyse şaibeli buluyor. Seçmeninin yüzde kaçını kaybettiği veya kaç yeni seçmen kazandığını seçimler gerçekleşene dek tahmin etmek zor. Sağ kesimin güvenini kazanmak mıdır acaba asıl amaç? Bu amaç doğrultusunda kendi seçmenini kaybetmesi söz konusu olabilir mi muhalefetin? MHP kanadında ise aday, CHP kadar şok yaratmıyor.
İktidarın kendi seçmeninin dışında şuan geniş bir seçmen kitlesinin gözü CHP, MHP ve BDP’ye çevrilmiş durumda. Bu geniş yelpazeyi sol olarak genellemek çok yanlış zira yelpaze, Kürt kökenli vatandaşlarımızı, sosyalistleri, ulusalcıları, -son olaylardan sonra- cemaat mensupları ve destekçilerini yani kısaca Akp’ye muhalif kim varsa kapsıyor. Böyle geniş bir kitlenin düşüncesine uygun tek bir aday çıkarmak imkansız olacaktı. Yelpazenin bir ya da birkaç kanadının adaydan hoşnutsuz olacağı bilinen fakat göz ardı edilen bir gerçekti. Keza seçmen kaybetmeyi zaten çoktan göze almış olacak ki muhalefet, böyle cesur bir adım attı. Önemli olan kazanabileceği –eğer böyle bir şansı varsa- seçmen sayısının kaybettiğinden fazla olması tabi.
Aday açıklanalı henüz sayılı saatler geçmişken, gerek sokakta gerekse sosyal medyada tepki çığ gibi büyüyor. Halkın tepkisinin yanında CHP vekillerinden de tepki gecikmedi. Parti içindeki çeşitli kollardan itiraz edildi adaya. Bu bölünmenin ciddi bir hastalığın ilk semptomları olmaması ise tek temennimiz.
İhsanoğlu, çağın gereğine uyarak bir Twitter hesabı edinmiş bile. Kendisini resmi hesabından takip etmek mümkün. İlk tweetlere çok şaşırmamalı. İhsanoğlu öncelikle kendini savunma mekanizması içine almış. Bu mekanizması gereği ilk tweetler, kendisinin Kahire doğumuna karşın bir Türk vatandaşı olduğu yönünde. Öyle gözüküyor ki kişisel propagandasına ancak halkın güvenini kazandıktan sonra başlayabilecek.
Daha önceden de belirttiğim gibi. Bazısı CHP’nin bu adımını başarısız, bazısı şaibeli buluyor. Ancak adımın nedenine ilişkin kesin bir sonuca varmak şu günlerde erken ve imkansız. İlerleyen günlerde elbet daha kesin yargılara ulaşabiliriz. Ancak şimdi herkes sadece kendinden kesin bir şekilde emin olabilir. Bu çatı, bizi ne kadar kapsar, yağmurlardan ne derece korur bilinmez. Şimdi halkın gözü kulağı diğer adaylarda. Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.