Bu yazımızda bahsedeceğimiz konu, sporcu destekleri kategorisinden creatin. Hakkında hem doğru kanıların hem de yanlış kanıların olduğu bu ürünü yakından inceleyelim.

İlk olarak creatinin ne olduğu konusuna değinmemiz gerekirse; creatin aslında karaciğer, böbrek ve pankreasta sentezlenen arjinin, glisin ve metiyonin amino asitlerinin bir kombinasyonudur. Kırmızı et ve balıkta bulunmakla beraber sporcular bu doğal miktarın daha fazlasına veya daha pratiğine ihtiyaç duyduklarından destek ürünü olarak tercih edilmektedir.

Temel kanı creatinin kilo, güç ve dayanıklılıkta artış sağladığı yönünde olsa da, bu etkiler herkeste aynı doğrultuda olmamakta. Hatta bazı bünyelerde etki göremeyenler olduğu bile bilinmektedir. Araştırmalar creatinin hızlı kasılan kas gruplarında gelişim sağladığını göstermektedir. Böylece mantık çerçevesinde düşünüldüğü zaman anatomik olarak hızlı kasılan kas oranı, yavaş kasılan kaslara göre daha çok olan fiziklerde verimi arttıcaktır. Bir diğer yönü ise hızlı kasılan kaslara ihtiyaç duymayan sporcular için ise verimin çok düşük olacağıdır. Örnek vermek gerekirse basketbolda sıçramaya yarayan kaslar hızlı kasılan tip kaslardır veya depara kalkış hızının yüksek olması gereken sporlarda ön plandaki kas grubu hızlı kasılan kaslardır. Bu tip sporlarla uğraşan kişilerin alacağı verim muhakkak yüksek olacaktır.

Son zamanlarda yapılan araştırmalar ile artık creatin işe yaryor mu sorusu yerine nasıl kullanılmalıdır sorusu ön plana çıkmıştır. Araştırma ve deneylerin artması ile beraber yeni creatin çeşitleri de üretilmiştir. Sporcular arasında yüklemesiz olarak geçen versiyonun kullanımı nispeten yüklemeliye göre daha basittir ve antrenmandan sonra bir ölçek tüketmenin yeterli olacağı söylenir.

Bizim ise asıl konumuz kreatinin monohydrate formu yani yüklemeli olarak tabir edilen türüdür. Kullanım iki dönem halinde olmakta; ilk evre olan yükleme döneminde kişi 5-7 gün arası günde ortalama kilo başına 250-300 mg tüketmelidir. Örneğin; 70 kilo olan bir sporcu 21 gram civarında creatini bir kere antrenman sonrası olmak üzere günde 4-5 seferde tüketmelidir. 5-7 günlük süre geçtikten sonra ikinci evre olan koruma aşaması başlar ve bu dönemde kişi kilo başına 100 mg civarı creatin tüketmelidir. Aynı örneğimize dönersek günlük 7-10 gr creatin iş görecektir diyebiliriz. Ayrıca creatinin basit şekerli sıvılar ile tüketilmesinin, üzüm elma suyu gibi, verimi %50’ye yakın bir oranda arttıracağı söylenmektedir.

Son olarak creatin hakkında doğru ve yanlış sanılara değinecek olursak şunları söyleyebiliriz. İnsanlar creatinin kasları yumuşak gösterdiğini söylemekte. Bu doğrudur çünkü creatinin çalışma yöntemlerinden birisi zaten içine girdiği kasa su çekmesidir. Bu su miktarı kimi zaman az kimi zaman normalden biraz fazla olabilir fakat bu şekilde bir kilo artışı sağlamakta, hacim ve güç vermektedir. Definasyon döneminden bir süre önce creatin kullanımı kesilerek sorunsuzca çözülebilecek bir durumdur. Bir diğer kanı, creatin kullanımı kesildikten sonra kasların büyük ölçüde hacim kaybedeceğidir. Bu yanlıştır, vücut sadece hali hazırda depoladığı ekstra suyu atacaktır; bu ise büyük bir hacim kaybına sebebiyet vermez. Bir diğer kanı ise, kullanım sırasında muazzam güç artışı oluşacağı yönündedir fakat ne yazık ki bu da yanlıştır. Kullanım ile beraber kazanım, kasların dirence birkaç saniye daha fazla dayanması olacaktır veya birkaç kilo fazla ağırlığa. Son olarak çoğunluk tarafından söylenen şey ise antrenmandan sonra kullanılan creatinin enerjinin tekrar artışında ve vücudun kendini toparlamasında rol oynadığıdır; bu doğrudur. Araştırmalar ve deneylerin gösterdiği sonuç da bu yönde ve kişilerin antrenman sonrası kullanımları ile vücudun çok çabuk toparlandığı gözlenmiştir.

Sonuç olarak; hiçbir sporcu takviyesi size inanılmaz katkılar yapmaz, mucizeler yaratamaz. Bazıları pratiklik bazıları ise gelişimdeki küçük sıçramalar için size yardımcı olacaktır. Creatin de bu ürünlerden birisidir ve kullanıp kullanmamak kişilerin tercihidir. Her kullanan kişide aynı etkinin görülmediği bilindiği için, siz de en azından bir sefer vücudunuzda nasıl bir etki yarattığını görmek adına deneyebilirsiniz.

Leave a Reply