Kalp Her Zaman Soldan Atar

Bu seferki yazım biraz daha farklı olacak. Biraz duygusal biraz da romantik.

Sonuçta solcuyuz tabii ki romantik olacağız diyenler olabilir.

Evet aynen öyle. Bu yazımda solculardan biraz da ”Romantik Solcular”dan bahsedeceğim.

Başlayalım o vakit.

Türkiye tarihini şöyle bir göz önüne getirdiğimizde gençlik hareketlerini elbet yüzyıllar öncesine dayandırabiliriz ama ben 1960’lardan başlayacağım. Hepimizin de yakından bildiği 68 Kuşağı. 1960’lı yılların içinde bulunduğu ve tüm dünyada esen özgürlük akımından ve savaş karşıtlığından etkilenmiş ve sol görüşlü öğrencilerin oluşturduğu kuşak olarak da açıklayabiliriz. Bu kuşakta ön plana çıkanlar olarak da Deniz Gezmiş’i, Yusuf Aslan’ı, Hüseyin İnan’ı, Mahir Çayan’ı sayabiliriz. Çocukluğumuzda anılarıyla, mücadeleleriyle büyüdüğümüz 68 Kuşağı gençlik mücadelesi için de çok büyük bir adım olmuştur.

Bu kuşağı takip eden yıllarda ise gençlik mücadelesi etkisini arttırmaya devam etmiştir. 70’ler de en etkili zamanına denk gelen gençlik 12 Eylül 1980’de ortaya somut bir biçimde çıkan faşizm ile belli bir süre durgunluğa gömülmek zorunda kalmıştır.

Gençlik mücadelesi elbette bu kadar kısa bir biçimde ele alınamaz. Ama daha detaylı olarak gelecek yazılarda devam edeceğim. Şimdilik yüzeysel olarak bakmaya devam edelim.

12 Eylül faşist darbesinden sonra devam eden süreçte Türkiye’deki gençlik mücadelesinde elbette belli başlı hareketlenmeler oldu. Daha yakın tarihe bakacak olursak ve bir başlangıç belirlemek istiyorsak 18 Aralık 2012 tarihini ele alabiliriz. Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’den kovulduğu gün olarak da bilinen 2012 Aralık ayı aslında gençliğin yeniden Türkiye sahnesine çıkmasına sebebiyet vermiştir. Ardından gelişen ODTÜ AYAKTA eylemi ve diğer üniversitelere yayılan bu direniş hali gençliğin ülke siyasetini nasıl bir anda değiştirebileceğini göstermektedir. Ardından tabiki milyonların ayağa kalkması ile gerçekleşen ve eşi benzeri olmayan Haziran Direnişi yine gençliğin ortaya koyduğu mücadeleyi bizlere göstermektedir. Haziran’ı haziran yapan belki de 90 Kuşağı’nın barikatın en önünde yerini almasından kaynaklanmaktadır.

Bunlar aslında hepimizin bildiği, yazdığı, okuduğu bilgiler. Ben bu yazımda daha farklı bir açıdan bakacağım gençliğe, 90 Kuşağı’na.

Bizler Haziran’la birlikte değiştik, dönüştük bir bakıma. Zaten çoğumuz öncesinden mücadelenin bir parçasıydık. Bilirdik solcu ahlakını. Ama asıl Haziran’da gelişti bu tarafımız. Yardımlaşması, duygudaşlığı, paylaşmayı daha iyi anladık. Bir olduk, birlik olduk. Tek bir cephede kurmaya çalıştık AKP karşıtlığını. Haziran yani Gezi Direnişi bizlere eğer ”Omuz Omuza” mücadele verirsek AKP’yi yıkabileceğimizi öğretti. Ve bu direnişle bir ”Başlangıç” yaptık, ”Mücadele” devam edecek dedik.

Evet Gezi Direnişi’nin üstünden neredeyse bir buçuk yıl geçti. Dönüp bakıyoruz bizler Haziran’dan ne anladık diye. Haziran’ı anlamak, yorumlamak üstüne de onlarca yazı yazıldı. Ben bu tartışmalara da girmeyeceğim. Belki de duygusallığımdan kim bilir ama ben solcu insanın vicadanını yazacağım bu yazımda.

 

tumblr_inline_n836m20MTJ1sy587nSolcu olmak nedir?

Bu soruya bir sürü cevap verilebilir elbet ama beni şu sıralar en etkileyen cevap ”Vicdan”lı olmak. Bütün siyasal arka planları bir yana ben onurlu bir mücadele için, vicdanlı olduğum için de solcuyum aynı zamanda. Nerede bir haksızlık olsa, nerede bir cinayet gerçekleşse nerede ezilenleri görsem belki de vicdanım yüzünden ses çıkartıyor, boyun eğmiyorum. Ama görüyorum ki ”Bağzı” solcular da çoktan gitmiş bu vicdan. Yıllarca birlikte mücadele ettiği yol arkadaşını bir kalemde silebiliyor. Kafa kafaya verdiği, omuz omuza dayanıp ürettiği, yarattığı onca güzelliğe şimdi hakaret ediyor. Yetmiyor iftiralar, aşağılamalar geliyor arkasından.

Peki nerede kaldı Yoldaşlık Hukuk’u?

Bu bir iç dökme yazısı değildir. Evet duygusal bir zamanda yazılmıştır ama hala bir açık kapı vardır.

Olur da yine eski ”Vicdan”lı hallerine geri dönmek isteyenler vardır belki diye.

Son olarak Emrah Serbes’ten bir alıntı ile bitirmek istiyorum;

” Göz yaşartıcı gaz sıkmanıza gerek yok. Arkadaşlar zaten duygusal insanlar ”

Not : Göz yaşartıcı gaz temsili kullanılmıştır.

Leave a Reply