YazarRefika Arıtürk

Yarım Bırakılmış Bir Hayat: “Hasret”

 “Hasret Gültekin, Madımak Oteli’nde  katledilmiş 33 aydından biri… Bir ozan… Yirmi iki yaşına bin ömrü sığdırıp parlayan bir aydın müzisyenken, o yangında yarım bırakılmış bir hayat. Yaşasaydı… Bugün bu oyun Hasret Gültekin’le bir buluşma. Hasret Gültekin’in gittiği yerden sevdikleriyle, memleketiyle, bağlamasıyla, türküleriyle buluşması. Bu oyun, bugün de hâlâ süren dünyanın yangınına bir ses, soluk. ‘Bir
Devamı

Zincirli Koşu: Amok

Daha bir ay önce yeni bir yıla girdiğimi zannetmiştim. İşte, yine birdenbire yeni yıldı! Ankara yıldızsız ve kapkaraydı. Yeni yılda da her gün en az yüz sayfa düşünmem gerekecekti. Bütün sabahlar askerîydi. Kalk borusuyla fırlatılıyordum sanki yatağımdan. Seçim hakkı yoktu. Türlü türlü korkular, nesnesiz kaygılar da cabası. Gençlik kanının damarda durmak bilmediği günlerin tam ortasıydı.
Devamı

İşe Yarar Bir Film: “İşe Yarar Bir Şey”

İşe Yarar Bir şey, 27 Ekim Cumartesi günü vizyona girmiş; Türkiye, Fransa, Hollanda ve Almanya ortak yapımı bir dram filmi. Yapımcılığını Pelin Esmer ve Marsel Kalvo’nun  üstlendiği İşe Yarar Bir Şey’in senaryosu, yine Pelin Esmer ve Barış Bıçakçı tarafından ortaklaşa kaleme alındı. Hem tekniği, hem kurgusu, hem de oyuncularının performansı bakımından mutlaka izlenmesi ve üzerine düşünülmesi gereken bir
Devamı

Bakü’den Yükselen Işık: “Red Memories”

Red Memories… Kırmızı Hatıralar… Ve yazarının ana dilinde Qırmızı Xatirələr… Henüz yirmi yaşında bir Azeri genci Ali Damirzade’nin yayınlanmış ikinci romanıdır. Ali Damirzade, Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nde son sınıf öğrencisi. 1997 yılında Bakü’de dünyaya gelmiş, ilk öğrenimini Azerbaycan’daki Rus Okulları’ndan birinde tamamlamıştır. On beş yaşındayken, uluslararası bir değişim programı ile Amerika’ya gitmiş ve lise eğitimine
Devamı

Bir Yok Oluşun Romanı: “Sonsuzluğa Nokta”

Sonsuzluğa Nokta… Hasan Ali Toptaş’ın 1993 yılında kaleme aldığı ve aynı yıl Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen bir yarışmada mansiyon ödülü kazandığı romanı. Bir trafik kazası sonucu yatağa mahkûm olmuş Bedran’ın geçmişle gelecek arasında gidip gelen, tarihsel bir sıra barındırmayan hayat hikâyesini içeriyor. Kendimizi üzmek, yanlış insanları sevmek, kalbimizin kırılmasına izin vermek, sahip olduğumuz her şeyi
Devamı

Bir Kadına ve Edebiyata Duyulan Aşkın Kitabı

“Şu anda en iyisi İstanbul’da olmak. Seninle. Ama, kıramadığım zincirlerle bağlıyım. Kıramıyorum. 500’ü yarıya indirdim. Bu, 500’ün yarısı kadar saat sonra yaşayacağım demektir. Yaşamayı nasıl özledim bilsen.” Yaşamayı Nasıl Özledim Bilsen! Yazar Erdal Öz’ün 1957 ve 1958 yıllarında, şair Türkân İldeniz’e yazdığı on sekiz mektuptan oluşan bir kitap. Erdal Öz henüz 22 yaşında, Türkân İldeniz
Devamı

Ölümsüz Bir Yahudi Olmak: Anne Frank

 Anne Frank Huis… Anne Frank’ın Evi…  Yahudi Soykırımı’nın simge isimlerinden biri hâline gelmiş Anne Frank ismindeki Yahudi kız çocuğunun ve ailesinin, Adolf Hitler’in Hollanda’ya girmesiyle birlikte, Amsterdam’da iki yıl boyunca saklanmak zorunda kaldıkları ve Anne Frank’ın meşhur hatıra defterinin ortaya çıktığı evdir. Ev, 3 Mayıs 1960’ta müze hâline getirilmiştir. Müzede Yahudi Soykırımı’nın  gerçekleştiği yıllara dair görüntüleri, Anne Frank ve ailesinin
Devamı

Eşsiz Bir Işık: İnci Küpeli Kız

 İnci Küpeli Kız… Girl With a Pearl Earring…Hollandaca adı ile Meisje met de Parel. Hollandalı ressam Johannes (Jan) Vermeer’in 1665 yılında ortaya çıkardığı, başyapıtlarından biri sayılan yağlı boya tablosudur. Hollanda’nın Den Haag (Lahey) şehrindeki Mauritshuis Müzesi’nde sergilenmektedir. Pek çok kaynakta “Kuzeyin Mona Lisa’sı” ya da “Hollandalı Mona Lisa” olarak geçer. Hikâyesi 2000 yılında, Amerikalı yazar Tracy
Devamı

Müptela Olmaktan Müptezel Olmaya

“Müptezeller”… İlk baskısı 2016 yılının Ekim ayında yapılmış, son Emrah Serbes kitabıdır. Dışlanmış, yok sayılmış, hor görülmüş, kayıp bir kitleyi onların dilinde tanıma imkânı veriyor. Yoklukla, yoksullukla yoğrulmuş adamları; ‘erken kaybeden’ delikanlıları; dünyaya dar gelen, kimseye eyvallahı olmayan çocukları ve onların içlerinde tutup, dışarıya atamadıkları çocukluk ukdelerini anlatıyor. ‘Bakır’ adlı kahramanın hayatından birkaç yılını, onun
Devamı

Atkuyruğu Saçlı Kız: Sylvette David

Pablo Picasso… 1881 ve 1973 yılları arasında yaşamış, kübizm akımının temelini atmış, 20. yüzyılın en iyi bilinen sanatçılarından biri olan İspanyol asıllı ressam ve heykeltıraş. Guinness Rekorlar Kitabı’na göre 100.000 baskı, 34.000 kitap resmi ve 300 heykel, birçok seramik ve çizim meydana getirmiş; yaşadığı yüzyılın en üretken sanatçılarından biridir. Kadınlara duyduğu tutku ve onlardan aldığı
Devamı

Kirazın Tadı: Ölümle Yaşam Arasında Bir İnce Çizgi

    “Azizim uçtum gel     Dost bağına düştüm gel    Yahşi günün kardeşi    Yaman güne düştüm gel.” Kirazın Tadı… Taste of Cherry… Orijinal adıyla Ta’m-e Gilas. 1997 yılında Abbas Kiyarüstemi tarafından yazılmış ve yönetilmiş, gösterildiği yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülü almış bir İran filmi. İntihar etmek isteyen Bediî Bey’in, ölüsü üzerine
Devamı

Ömür Hanım’a Bir Teşekkür Yazısı

Bu yazı Şükrü Erbaş’ın “Yaşıyoruz Sessizce” isimli kitabındaki şiirlerinden esinlenerek yazılmıştır. Güzelliğin geçici olmadığını senden öğrendim Emeğin aşktan büyük bir hazine olduğunu senden Zaman, kâküllerinden doğar topuklarından batardı Al yeşil soluğum, yarasına döndüğüm, sözümün sahibi Sevmenin, dünyayı sevmek olduğunu senden öğrendim. Yaşıyoruz Sessizce… Şükrü Erbaş’ın 45 yıllık eşini kaybetmesinden bir yıl sonra, geçtiğimiz yılın ekim
Devamı

Şiirden Aldığımız Güçle, Şiire Doğru

“Hüzün geldi başköşeye kuruldu, yoruldu yüreğim yoruldu…” Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerle fazlasıyla yüzleşmek zorunda olduğum, artık yavaş yavaş tükenmenin sınırına geldiğim, yaşama sevincimin en düşük seviyeye indiği şu zamanlarda, bir kurtarıcı gibi yetişti Bedri Rahmi Eyüboğlu. Bana memleketimi, köyümü, zeytin ağaçlarımızı, denizi, yaz mevsimini hatırlatarak… Her gecenin bir sabahı vardır dedikleri ne
Devamı

Bir Buruk Acı: “Kimseye Etmem Şikâyet”

Bu yazı Mehmet Öklü’nün “Kimseye Etmem Şikayet” isimli kitabından esinlenerek yazılmıştır. “Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben halime…” Sözleri İhsan Raif Hanım’a, bestesi Kemani Serkis Efendi’ye ait, nihavend makamında okunan bir Klasik Türk Müziği eseri. Müzeyyen Senar, Zeki Müren gibi pek çok değerli sanatçı tarafından seslendirilmiş; 2000’li yıllardan sonra da birçok Türk Sanat Müziği albümünde yer bulmuş;
Devamı

Özgürlüğün Anahtarını Ruhunda Taşıyan Adam: Zorba

Aleksi Zorba… Zorba The Greek… 1883- 1957 yılları arasında yaşamış Yunan yazar Nikos Kazancakis’in ilk olarak 1946 yılında yayımladığı bir romandır Zorba. Hikayesi anlatılan Aleksi, Girit’te yaşamış gerçek bir kişidir. Kendi içinde yaşayan, hayatı boyunca kimseye bir eyvallah gütmemiş, hayran olunası bir kahramandır. Hayatta karşılaştığı her türlü zorluğu ve acıyı onlarla dalga geçerek alt etmeyi
Devamı

Çingeneler Zamanı Üzerine Notlar

Çingeneler Zamanı… Time of the Gypsies… Ve orijinal adıyla Dom za Vesanje… İnsanı hem üzen hem güldüren, iyi insan kimdir, kötü insan kimdir diye bir kere daha düşünmeye teşvik eden, her izlendiğinde aynı duyguları baştan hissettiren, insanın daha güzel bir hayata sahip olmanın hayallerini kurarken yavaş yavaş yaşamına olan inancını yitirişini ve hayatın acı gerçekliği içinde kayboluşunu
Devamı

Bahara Sevdalanmışlara Bir Güzelleme: Orhan Veli

“İstanbul’da, Boğaziçi’nde bir garip Orhan Veli… Veli’nin oğlu… Tarifsiz kederler içinde…” “Evvelâ adam, yani sirk hayvanı falan değil. Burnu var, kulağı var, pek biçimli olmamakla beraber.” Böyle tarif eder kendini Orhan Veli. Korkularını, dostlarını, yazın macerasını, rakısını, kadınlarını, aşklarını, fakirliğini, sefaletini, avareliğini kelimenin en mütevazı, en sade hâliyle, içimizden biri gibi, her sabah önünden geçerken
Devamı

Kapana Kısılmışlığın Romanı: İçimizdeki Şeytan

Türk Edebiyatı’ndan hızla gelip geçmiş, yaşarken anlaşılamamış ama yaşadığı süre içerisinde kendi zamanını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren, hâlâ güncel bir değer taşıyan ve her zaman güncel kalacak olan, birbirinden anlamlı ve derin eserlerin yaratıcısı Sabahattin Ali’yi ölümünün 68. yıl dönümünde; en sevdiğim romanlarından “İçimizdeki Şeytan”ın ruhumdaki iz düşümlerini anlatarak yâd etmek istedim. “İçimizdeki Şeytan”,
Devamı

Edebiyatın İşçi Kadını: Sennur Sezer

Yine bir mart ayının ikinci haftasının ilk yarısı… Memlekette mutat durum. İdeolojilerin geleneksel sorunlarından biri: Dünya Kadınlar Günü – Dünya Emekçi Kadınlar Günü dilemması. Bir tarafta renkli yazılarla donatılmış ışıklı vitrinler, indirim ilanları, kozmetik mağazalarının reklamları, güzellik salonlarında, estetik merkezlerinde kampanyalar, resepsiyonlar, lüks otellerde kokteyller, yemekler, partiler, geziler… Kendi halinde bir telaş, içi boş bir
Devamı

Önce Ekmek Üzerine Notlar: “Önce İnsan”

Şehir insanının hayata tutunma mücadelesi, parasızlık, bitmeyen dertler, ekmek kavgası, büyük kalabalıklar içindeki yalnızlık, önce çevreye sonra da kendi içine yabancılaşmak, çocukluğa özlem, daha güzel bir yaşam için durmadan emek harcamak, birçok kez emeklerinin karşılığını alamayıp hayal kırıklığına uğramak… Ama yine de, tüm zorluklara rağmen, yaşama umudunu yitirmemek… Hepimizin hayatlarında var olan inişlerin ve çıkışların,
Devamı

Saatleri Anlama Enstitüsü

Saatleri Ayarlama Enstitüsü; zaman, saat, ayar, samimiyet, inanç, garp, şark, batılılaşma, modernleşme, aile, birey, kurum kavramlarını bana yeniden düşündürten, kendimi bildim bileli soyut olduğunu iddia ettiğim “zaman”ın somut olduğuna dair yeni tanımlarını yaptıran; CumhuriyetDdönemi sonrası Türk insanının modernleşme adı altında yavaş yavaş öz kimliğini yitirmeye başlamasının, Freud’un, Freud’un psikanaliz tekniğinin, doğu ve batı kültürleri arasındaki
Devamı

İnsanın Acısını İnsan Alır Üzerine Notlar

“İnsan” ve “acı”, bu iki kelimenin birbirine en çok yakıştığı, daha kapağını görür görmez insanın içinde kitabı bir an evvel okuyup bitirme isteği uyandıran, yazıların her birinin sonunda varılacak noktayı daha en başında ve tek bir ifade ile özetleyen o cümle: İnsanın acısını insan alır. İnsanı sevebilmenin yüceliğini, kaybedilen her şeyin yerine sevgiyi koymayı becerebilmeyi,
Devamı

Satıcının Ölümü Üzerine Notlar ve Başarılı Olmak

    Satıcının Ölümü… Kendisini Ulus’taki Büyük Tiyatro’da izledikten sonra, “başarı”lı ya da “başarı”sız olmak, para kazanmak, daha çok kazanmak, daha çok şeye sahip olmak ve sahip olduklarımızın gerçekte neler olduğu, mülkiyet alanını artırmanın hayali, kaybetmek ve “kaybetme”nin korkunç kırıcı etkisi altında bu kez kaybolmak, aile bağları, özgürlük, mutluluk, mutsuzluk, hırs gibi kavramları günler boyu
Devamı