Kafa dağıtmak istediğimizde yardımımıza yetişen aktivitelerden biri de şüphesiz dizi izlemek. Eğer uzun bölümler ve sezonlarlardan oluşan dizilerde vakit ayırmayı sevmeyenlerdenseniz veya kısa sürede tamamalanacak bir şeyler arıyorsanız aşağıdaki dizileri izlemesi oldukça keyifli olacaktır. İşte, benim son zamanlarda izlediğim ve keyif aldığım beş kısa dizi.

1. The Bear

Jeremy Allen White, Ayo Edebiri ve Ebon Moss-Bachrach’ın başrollerini paylaştığı, bu sene ikinci sezonu yayınlanan The Bear, şüphesiz son zamanlarda izlediğim en iyi dizilerden biri. Komedi dizisi olmasına rağmen karakterlerin travmalarını o kadar başarılı bir şekilde izleyiciye aktarıyor ki izlerken o gerginliği aynı şekilde siz de hissediyorsunuz. Bir restoranın içerisinde geçen otuz dakikalık bölümler boyunca, siz de karaterlerin serüveninin hızlıca bir parçası oluyorsunuz. Özellikle de yemek temalı şeyler izlemeyi seveneler kesinlikle açın izleyin, pişman olmazsınız. Dizinin ayrıca bu seneki Emmy Ödülleri’nde 13 dalda adaylığı olduğunu da eklemek isterim. 

2. Abbott Elementary

Adından anlaşılacağı üzere bir okul komedisi olan Abbott Elemantary, eğlenceli öğretmenleriyle ve yirmi dakikalık bölümleriyle bir çırpıda biten dizilerden. Abbott Elementary adındaki bir okuldaki öğretmenlerin hayatını anlatan dizi, birbirinden alakasız öğretmenlerin birbirleriyle olan iş-arkadaşlık ilişkisini çok güzel veriyor. Şu an iki sezonu yayınlanan dizinin bu yıl Emmy Ödüllerinde The Bear gibi birçok adaylığı var. 

3. Cunk on Earth

Mockumentary adı altında yayınlanan Cunk on Earth, Diene Morgan’ın canlandırdığı cahil araştırmacı Philomena Cunk ile birlikte Dünya tarihine en başından itibaren göz atıyoruz. Altı bölüm boyunca sorduğu tuhaf sorularla Dünya tarihini araştıran Philomena’yı izlemek oldukça eğlenceli, aynı zamanda sinir bozucu. Sorulan sorular karşısında verilen reaksiyonlar bile diziyi izlemek için yererli bir sebep. Üstelik diziyi Netflix kütüphanesinden izleyebilirsiniz. 

4. Daisy Jones & The Six

Eğer müzikal yapımları seviyorsanız Daisy Jones & The Six izlemek için vakit geçirmek için iyi bir tercih olabilir. Bir müzik grubunun kurulduğu günden, dağılmasına kadar olan süreci anlatan Daisy Jones & The Six, karaterlerin kendi aralarındaki dramalara ve 70’lerin bohem tarzına bol bol maruz kalacaksınız. Dizi boyunca grubun serüvenini belgesel  gibi takip etmek de dizinin akıcılığını arttırıyor. Taylor Jenkins Reid’in aynı isimli kitabından uyarlanan dizinin müziklerini de diziyi bitirdikten sonra tekrar tekrar dinlediğimi de söylemeden geçemeyeceğim. 

5. Only Murders in the Building

Son olarak suç yapımlarını izlemekten çok keyif almayan beni bile ekran başına kitleyen Only Murders in the Building’ten bahsetmek istiyorum. Baş rollerinde; Selena Gomez, Steve Martin ve Martin Short bulunan dizinin üç sezonu yayınlandı. Üç komşunun binalarında işlenen bir cinayeti çözerken podcast kaydetmesi ile başlayan hikaye, ilk bölümden kendine bağlıyor ve sezon sonuna kadar başından kalkmadan izlemek isteği uyandırıyor. Karaterler arasındaki kuşak çatışmasını izlemek de oldukça keyifli. 

Leave a Reply