Genetik materyal bakımından insanlarla birçok ortak özellik taşıyan Caenorhabditis elegans türü mikroskobik (yaklaşık 1mm uzunluğunda) bir toprak solucanı, uzayda hayatta kalabilmeyi ve normal şekilde üremeyi başardı. C elegans kurtçuklarıyla uzun yıllardır süren çalışmalar, insan biyolojisini anlamada büyük önem taşıyor. Şimdi de bu ünlü kurtçuklar, uzayda ve özellikle de Mars’ta yaşamla ilgili birçok soruya cevap olabilir.
Discovery uzay mekiğiyle yaklaşık 4 bin kurtçuğun uzaya gönderildiği çalışmanın liderliğini Nottingham Üniversitesinden Nathaniel Szewczyk yaptı. Szewczyk ve ekibi, ABD’den Colorado ve Pittsburgh üniversitelerindeki bilim insanlarıyla ortak bir çalışma sürdürdü. Çalışmanın amacı, kurtçukların dünya dışında nasıl hayatta kaldıklarını incelemekti. Çalışma sonucunda, kurtçukların aynen dünyada gözlendiği gibi yumurtadan çıkıp yetişkinlik evresine geçtikleri ve üremeyi bırakmadıkları açıklandı. Çalışmanın sonuçları, İngiliz Kraliyet Topluluğu’nun dergisi Interface’te yayımlandı.
Bilim insanları, insanların uzun süren ve uzun mesafeler kat edilen uzay yolculuklarında nasıl etkileneceklerini incelemek için C. elegans solucanlarından faydalandı. Açıklanan gözlemlere göre, düşük yörünge etkisi, altı ay süren uzay seyahatinin ilk yarısında üreyen 12 solucan neslinde tespit edildi. Astronotlar uzay uçuşundan biyolojik olarak nasıl etkilendilerse, solucanlar da benzer şekilde etkilendi. Çalışmada uzay boşluğundaki yüksek radyasyonun ve diğer olumsuz koşulların kurtçukları nasıl etkilediği de araştırıldı. Açıklanan bir diğer sonuca göre de yerçekiminin yokluğu, kas gelişiminde ve genel fizyolojide kimyasal ve biyolojik olumsuzluklara neden oluyordu.
Günümüzde birçok astrofizikçi, başka gezegenlere yerleşebilmemiz için önce o gezegenlere hayvansal ve bitkisel hayatın kurulması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle, diğer canlıların da uzay şartlarından nasıl etkilendiklerini, bu şartlara uyum sağlayıp sağlayamayacaklarını araştırmak bu bilim insanlarının hedefleri arasında.