Geçenlerde Shark Tank’ın Türkiye uyarlaması tarzı bir televizyon programı seyrettim. İki genç Türk mühendis tüm akıllı telefon üreticilerin başlarının dertte olduğu bir konuya çözüm getirebileceklerini söylüyorlardı: Uzun ömürlü batarya!

Jürinin onlara karşı tutumu ise oldukça klişeydi: Bu mümkün olsaydı Apple ve Samsung gibi devler çoktan gerçekleştirirdi, gibi sözler söylediler. Peki bu ne kadar doğru? Bizim ülkemizde, şuan gelişse dahi, girişimciliğin potansiyelinin altında yaygınlaşmasının asıl sebebi bu. Daha tecrübeliler, daha kalabalıklar yapamamışken ben nasıl yapayım? Bununla ilgili, Facebook kurucusu Mark Zuckerberg geçenlerde Barcelona’da katıldığı Mobil World Congress’de şunları söyledi: ‘’En önemli şey sadece içinizdeki inanç ve kendinize güveninizdir. Gençken bazı şeyleri yapabilmek için tecrübenizin olmadığı, bu işler için sizden daha tecrübeli insanlar olduğunu duyarsınız. Ben Facebook’u 19 yaşındayken kurdum. Ne olursanız olun, kendinizi küçük görmeyin’’ ve devam ediyor, ‘’Herkes dünyaya getirebileceği eşsiz bir perspektife sahiptir.’’  Bir girişimci adayı olarak, her zaman Mark Zuckerberg’e hayranlık duydum. Facebook, küçük insanların yaratabileceği büyük dalgaların en önemli örneklerinden biri ve her girişimcinin onun bu sözlerini kendine motto edinmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer tesadüf diyorsanız. Micheal Dell, Dell’i kurduğunda 18, James Casey UPS’i kurduğunda 19, Bill Gates Microsoft’u kurduğunda 20, Steve Jobs Apple’ı kurduğunda 21 ve Ozan Yerli Connedted2.me’yi kurduğunda 22 yaşındaydı. Ayrıca geçen bir haberde, 11 yaşında Shubham Banerjee adlı bir çocuğun görme engellilere özel Braille yazıcılarını tasarlayıp üreterek, milyar dolarlık değerlenme potansiyeli olan Bragio Labs adlı, bir şirket kurduğunu gördüm.

zuckerberg

Peki, bunca örneğe rağmen, birçok insan her şeyi büyük şirketlerin yapabileceğini düşünürken büyük şirketler ne düşünüyor?

Başarılı girişimciler, projeleriyle çok kısa zamanda büyük katma değerlere ulaşıp, bu başarılarla devlerin tahtlarını salladığı için, artık şirketler inovasyona hiç olmadığı kadar değer veriyorlar. CEO, CFO ve COO pozisyonlarını hepimiz biliriz ancak iş dünyasında yeni, star bir mevki oluşmaya başladı: CINO (Chief Inovation Officer). En basit tanımıyla bu pozisyondaki insanların işi, yeni fikirler ortaya çıkarmak ve diğer insanlar tarafından geliştirilmiş  inovatif fikirleri keşfetmek. Hatta daha da ileri gidip tüm dünyayı inovasyon merkezi gibi görüp Google Ventures’u kuran Google bize gösteriyor ki artık büyük işleri herkes başarabiliyor. Yavaş yavaş Türk şirketleri de CINO pozisyonuna önem vermeye başladılar.

Bununla birlikte devler daha da aktif olunca bunun İnternet girişimciliğinde küçük insanları vurduğu bir yer var tabi: E-Ticaret. Türkiye’de birçok insanın iyi paralar kazanmaya başladığı her alanda olduğu gibi e-ticaret de son zamanlarda oldukça popüler. En güzel cazibesi, internette küçük esnaf-büyük esnaf ayrımı yoktu, en azından şimdiye kadar. Doğuş’un N11’i, Doğan’ın HB’si, Sabancı’nın Kliksa’sı, Boyner’in Morhipo’su, Gold’un Hızlıal’ı var artık piyasada. Bu ortamda geçen gün Limango gibi bir fenomen Türkiye faaliyetlerine son verdiğini açıkladı. Bununla ilgili Türkiye E-Ticaret ve fırsata dayalı satış sisteminin değişimini de başka bir yazımda açacağım.

Peki, artık herkesin girdiği bu piyasa, nasıl hala 30 dolarla kurulup milyar dolarlık değerlere ulaşan yeni yıldızlar çıkarıyor?  Sadece iki kelime: İhtiyaca cevap.

Sanayi Devriminden bu yana ekonomide, ürüne odaklı olan, ürün oldukça ona pazar bulunur diye bir mantık varken artık bu değişti. Şimdi pazarınızı bulup ürünü oraya ulaştırmalısınız. Şuan büyük başarılar yakalamış tüm girişimlere bakarsanız bunu görürsünüz. Eğer sizde bir sorunu çözeceğinize inanıyorsanız, büyük dalgalar yaratabilirsiniz. Tek ihtiyacınız olan şey, insanlara istediklerini vermek ve bunu yapmayı istemek; geri kalanın bir öneminin olmadığını örnekler bize gösteriyor..

Best-Entreprenuer-Quotes

Leave a Reply