Her hafta farklı bölümlerden öğrencilerle konuşup, o haftanın konusu olan bölüm hakkında bilgi alacağımız yazı dizimizin ilk bölümünde, öğrencisi olduğum İletişim ve Tasarım bölümü tarafım tarafından incelenecektir. Bölüm hakkında konuşmaya başlamadan önce kendimden bahsetmek istiyorum. Ben Oğuzhan Ayberk Boztepe, İletişim ve Tasarım bölümünü 2011 yılında kapsamlı burslu olarak kazandım. Şu anda bölümün üçüncü sınıfındayım. GazeteBilkent Kampüs Birimi, GazeteBilkent idari ekibi ve TDP’nin SLP projesinde gönüllü olarak görev alıyorum. Bölümüm hakkında her şeyi anlatsam, tüm eleştirilerimi yapsam bir kitap çıkar aslında ama sizin için kısaca toparlamak istiyorum.
“OLMAZ OLSUN İLK İKİ YIL.”
Bölümün ilk iki yılı gerçekten büyük bir trajedi. Hemen hemen tüm “COMD” kodlu derslerimizin “introductionary” olmasını ve sürekli birbirini tekrar ettiğini göz ardı etsek de elimizde”MATH”, “ECON” ve “SOC” kodlu derslerin kalması üzücü. Bölümün öğrencisi, henüz hevesle beklediği kamerayı eline almadan önce kare keserek başlar bölüme. Kare keser, üçgen biçer… Güzelce dizayn öğrenir. İlk sene özellikle acıklıdır. İkinci sınıfta, en azından yine bu birbirini tıpatıp tekrar eden teorik derslerin yanında, “Photography” ve “Cinematography” dersleri açılır ve bölüm öğrencilerinin büyük bir kısmı, asıl ilgi duydukları kısımlarla ikinci sınıfta tanışma fırsatını bulmuş olur. Tüm bunların yanında da idare etmek zorunda oldukları teorik dersler, Econ, Math ve Hum kodlu bölüm dışı zorunlu derslerle boğuşmak zorundadırlar. Hatta defalarca düşünürler pratik bölüm derslerim bu kadar kısıtlıyken “bu dersler bana neden zorunlu” diye.
“90’lardan kalan kasetli kameralarla yönetmencilik oynamak…”
Bölümün ekipman envanterinde kayıtlı bulunan kameralarla tanışan bölüm öğrencisi, şok geçirir. Çünkü hocası aynı zamanda ondan bir kaset almasını ister. Evet yanlış duymadınız. 2015 yılında İ.D. Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım bölümü öğrencileri hala kasetli kameralarla çalışmakta. Bölümde video projeleri 90’ların sonunda kalan teknolojiyle yapılmaya çalışılıyor. Kasetle çalışmanın, şu anda saymakla bitiremeyeceğim kadar çok olan teknik zorluğuna çözüm olarak da DSLR kameralar satın almayı ve kullanmayı seçiyor bölüm öğrencileri. Bu ise video kameralardan uzak bir eğitim görmelerine ve asıl kullanacakları aygıtları tam olarak öğrenmemelerine sebep oluyor.
“E hani uzmanlaşacaktık?”
Bu bölümde uzmanlaşmak diye bir şey yok değerli arkadaşlar. Video konusunda çok başarılı olması zaten düşünülemez çünkü bölüm bir film okulu olmaktan çok uzakta. Video hocalarının çabalarına rağmen müfredat bunu imkansız kılıyor. Reklamcılığa yönelecek arkadaşlar açılan iki dersten ne anladılarsa o. Gazeteciliğe yönelmek isteyenleri saymıyorum bile. Senarist mi olmak istiyorsunuz? Aldığınız yine “introduction to” ile başlayan dersin üstüne bir ders daha alabilirsiniz. En azından bu şansınız var(!). Fotoğrafçılık yapmak istiyorsanız işiniz daha zor çünkü bölümde gösterilen temel fotoğrafçılık eğitiminden başka fotoğrafçılıkla alakalı bölüm dersi yok. Grafik bölümünde açılanı alırsanız yanınıza kâr. O derste de yine temel eğitim verildiği söylense de denemeniz lazım, başka şansınız yok. Yönetmen olmak istiyorum diye gelirseniz de öyle çok ümitlenmeyin. Video derslerinin hocalarının çok başarılı olduğunu çekinmeden söyleyebilirim fakat bölüm sinema bölümü değil. Video dersiniz, almak zorunda bırakıldığınız altı yedi dersten sadece biri. Çekimleriniz ve montajlar zaten diğer dersleri aksatırken daha fazla nasıl yoğunlaşabilirsiniz ki bu alana? Hem de her dönem sadece tek dersiniz bu alana yönelik olabiliyorken…
Bölüme Yeni Başlayacak Olanlar İçin Öneriler
Bölüm kesinlikle öğrencisinden bireysel çaba bekliyor. Medya sektörünün herhangi bir alanında uzmanlaşmayı sağlayacak bir eğitimi size sunmuyor fakat sizi medyanın çeşitli mecralarıyla tanıştırıp çok yönlü eğitilmenizi sağlıyor. İlgilenmek istediğiniz alan için bireysel çaba gösterirseniz, bu çok yönlülük sayesinde alanınızda bir adım önde olabileceksiniz. Teorik derslerin avantajını burada görebilirsiniz. Hocaların verdiği kritikler çok önemli. Özellikle video derslerinde derslerin işleyişi, yapılan işin eleştirilmesi ve bu eleştirilerden çıkaracağınız sonuçlarla geçiyor. Bu kıymetli eleştirileri kullanırsanız başarınız artacaktır. Tüm saydığım olumsuzluklara rağmen unutmamanız gereken şey ise, okulun en eğlenceli bölümünde okuduğunuz gerçeği. Keyfini çıkarın.
Ekin Taneri
Merhaba,ben Ekin Taneri. İletişim ve Tasarım Bölümü üçüncü sınıf öğrencisiyim.Yazar arkadaş ile dönemdaşız. Yazıda bahsedilen eleştirilerin çoğuna katılıyorum tek söyleyebileceğim birinci sınıfta ki temel tasarım derslerinin çok önemli olduğu. Bölüme yeni başlayacak arkadaşlar, tasarım dersleri sizin bakış açınızı genişletir ve gerek fotoğraf dersinde gerekse video derslerinde ortaya derli toplu işler çıkarmanız sağlar. COMD Bilkent Üniversitesinin en keyifli bölümü. Keyfini çıkarın.
Kazım Düztaban
Merhabalar,
Yazınız için teşekkür ederim, yazı diziniz de hayırlı olsun.
Yazdıklarınızı okudum, peki iletişim tasarım yandalı için ne düşünüyorsunuz? Bir sosyal bilim öğrencisi olarak soruyorum.
Teşekkürler şimdiden,
Kazım.
Oğuzhan Ayberk Boztepe
Kazım bey merhabalar,
Öncelikle iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Yan dal eğer ilgili bir alana yönelecekseniz sizin için faydalı olacaktır. Çünkü bölümdeki teorik dersler gerçekten kaliteli bir temel oluşturuyor. Hatta bazıları temel oluşturmanın ötesinde sizi araştırmaya ve konulara yeni (kendinize özgü) bakış açısı getirmenizi sağlıyor. Eğer Facebook üzerinden bana ulaşabilirseniz size daha ayrıntılı bilgi verebilirim ve bölümünüzle ilgili dersler konusunda size öneriler verebilirim.
Ayberk.
Oğuzhan Ayberk Boztepe
Ekin arkadaşımın söylediklerine katılıyorum. Temel Tasarım dersinin ilerleyen yıllarda getirdiği faydadan bahsetmeyi yazımın devamında unutmuşum. Kendisine yapmış olduğu hatırlatma ve düzeltme için teşekkür ediyorum.
Emrah Solukoğlu
Merhabalar Ayberkcim.
Öncelikle yazı köşen hayırlı olsun kardeşim. Adına sevindim görünce bu yazı paylaşımını. Devamını bekliyoruz. Daha iyi köşelerdede görme ümidiyle.
Sağlıcakla kal. :)
Özgün Ozan Kılıç
Bölüm öğrencisi ve gazetede yazar olarak ben de fikirlerimi paylaşmak ve bazı şeyleri kendimce açıklığa kavuşturmak isterim. Değineceğim bazı konular kısmen gazete dışına taşmış olan tartışmaya yönelik ama yazı burada olduğundan ve insanlar burayı okuyacağından ben de buraya yazıyorum.
Yazıdaki eleştirilere katılıyorum, hatta ikinci yılımda kafayı yeme noktasına gelmiş ve Bilgi VCD’ye kaçma planları yapmıştım fakat Ayberk’in dediği gibi bizim bölümde bireysel çaba ve daha da önemlisi öğrencinin hayata bakış tarzı çok önemli. Örneğin doğrudan yönetmen/reklamcı/gazeteci vs. olmak gibi bir hayaliniz varsa ve üstüne bir de bölümün ele aldığı başka konularla zerre ilgilenmiyorsanız veya okul işlerine asgari miktarda kafa yorup üstüne siz de bir şeyler koyma ihtiyacını hissetmiyorsanız, daha da kötüsü çeşitli nedenlerden dolayı zorunlu olarak bu bölümdeyseniz zaten yanlış yerdesiniz.
Mühendislik öğrencisi olup grafikten vs. dersler alıp o yönde ilerlemek isteyen öğrenciler nasıl yanlış bölümdeyse bu da biraz öyle. Bölümde ölümsüzlük iksiri yapmayı bile öğretseler siz intihar etmeyi düşünüyorsanız dersler size işkence gibi gelecektir. Tabii o sayede insanlığa bir yarar sağlayabilmek veya iksir satıp para kazanabilmek gibi umutlara sarılabilirsiniz fakat yine de bunların olabileceğinin veya olsa bile sizi tatmin edebileceğinin garantisi yok. Bölümün amacı yazıda ve bölümün sitesinde de belirtildiği gibi öğrenciyi doğrudan bir mesleğe hazırlamak yerine daha geniş bir görüş kazandırmak. Çoğu şeyi ilgi çekici bulan, sıkıcı gelen teorik dersleri bile bir şekilde kullanma ihtimalini düşünerek elinden geldiğince dinlemeye çalışan birisi olarak bölümün ilgisini farklı alanlara dağıtmış olması beni rahatsız etmiyor örneğin. Hatta uygulamalı derslerin motivasyonlu olmaya ve pratik yapmaya zorlaması dışında öğrettiği şeyler internetten tutoriallar izleyerek de öğrenilebilir. Teorik eksiklikleri dışarıdan tamamlamak çok daha sıkıntılı olacaktır.
Tabii bu söylediklerim bölümün eksiği olmadığı anlamına da gelmiyor. Bölümün maddi ve diğer imkanlar açısından eksiği var, hatta muhtemelen bir Bilkent bölümüne göre fazla eksiği var. bazı şeyler bir türlü düzeltilmiyor, yenilenmiyor. Hatta bu şikayeti zaman zaman öğrencilerden çok hocalardan duyuyoruz. Bir sürü hoca çok pahalı olmayan bir ekipman almak istediğini ve bölümün karşı çıkmadığı halde kaç yıldır sipariş etmediğini söylüyor. Sırf bu hafta en az iki hocadan bu tarz şikayetler duydum. Bir de bölümün çok yönlü yaklaşımı güzel ama içi yeterince doldurulmuş gibi gelmiyor, sunulan seçmeli derslerin çeşitliliği bence yetersiz. Öğrenci tabii ki kendisini geliştirecek, biraz çaba harcayacak ama neden buna bölüm de birazcık yardımcı olmasın? Zorunlu derslerde değinilen konular seçmeli derslerle biraz daha derinlemesine ve özelleştirilerek incelenebilir veya bölümle alakalı olup hiç ele alınmamış konulara yönelinebilir. Öğrencilerin bölümün yaklaşımına bu kadar ters olmasının bir sebebi de daha hayatlarının küçük bir kısmını yaşamışken hayatlarının geri kalanıyla ne yapacakları konusunda karar vermek durumunda bırakılması ve yanlış karar vermelerinin oldukça muhtemel olması. Bunda bölümün de biraz suçu var, bölüm kendisini insanlara tanıtma derdinde değil. Örneğin bölümün sitesinde Türkçe dil seçeneği yok ve bölüme uygun aday öğrencilere link attığımda yazanları anlamıyorlar. Öğrencilerin hayat tecrübesizliği ile bölümün kendini ifade etmedeki yetersizliği birleşince de memnun olmayan bir sürü öğrenci oluyor haliyle.
Yazımı dönemdaşlarım gibi bitireyim ben de. Öncelikle bölüm göründüğü kadar kolay değil. Geçer not almaktan değil, bölümün hakkını verip iyi işler çıkarmaya çalışmaktan bahsediyorum. İşin içine yaratıcılık giriyorsa onun hakkını vermek zordur. Son bir hafta içinde dört gün üst üste sabahlamak zorunda kaldım örneğin, en son gece saat 4’te Sound Design II dersi için filmlerde kullanılabilecek ses efektleri üretmeye çalışıyordum. Yoğunluk, estetik kaygılar vs. arada sövdürüyor ama çabalarımın karşılığını aldığımı düşünüyorum ve farklı bir alanda okuyup (bana göre) bu kadar eğlenceli işlerle uğraşabileceğimi de sanmıyorum.
Alper Özoğul
Merhaba,
Alper ben. Makine mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. Şu ana kadar yazılanları okudum, ve Ayberk Boztepe sen haksızsın. Yazarı kınıyorum, ve ona laflar hazırladım.
Mustafa Buğra Güz
Merhabalar. Ben Mustafa Buğra Güz, Elektrik Elektronik Mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisiyim. Yazar arkadaşa şunu belirtmek istiyorum; kare ve üçgen keserek dizayn öğrenilmez.
Saygılarımla
Güz
Oğuzhan Ayberk Boztepe
Ozan geri dönüş oldu benim için. Yazım üzerine benim yazım olmasa bile diğer mecralarda dönen muhabbetteki üslup ve hakaretler şikayet olarak bana da geldi fakat benim bu konuyla ilgili yapabileceğim bir şey olmadığı için insanların görüşlerine bıraktım. Umarım bu söylemler benim yazıma zarar vermemiştir senin gözünde de. Öncelikle Ozan’la da dönemdaşız. Yazıda belirttiğim hususun aynısını dile getirmiş o da. Öğrenci alanının üzerinde durmalı. Fakat bunu yapan öğrenciler çok az. Bölümün aldığı öğrenci profili ile bölümün öğrenciden beklentisi uyuşmuyor. Bu söylediklerimde seni tenzih ediyorum Ozan çünkü senin işini ne kadar severek yaptığını ve ne kadar uğraştığını bizzat kendi gözlemlerimle söyleyebilirim.
Sana katılmadığım tek şey, pratik derslerdeki evde tutorial izleyerek öğrenirsin mantığı. Eğer bu şekilde olacaksa okul bana sadece feedback vermeye yarayan bir aracı mı? Bence böyle olmamalı. Daha önce de bahsettiğim gibi bu yazımda bölümün hocalarına bir şey demiyorum. Benim eleştirim bölümün müfredatına ve okulun bölüme mühendislik bölümlerine verdiği ilginin yarısını vermesine. Bu şekilde benim dışımda bölümden insanların fikirleri yazıyı daha çok zenginleştirdi. Teşekkür ederim yazın için. Umarım bu yazı okul yönetiminin ve bölüm başkanlığının dikkatini çeker ve saydığımız eksiklikler giderilir.
derya
Kabus gibi bir bölüm, boş, saçma, ne teorik, ne pratik var…..iş bulamazsın
Kadir Yardım
Merhaba Ben Kadir,Beykent Üniversitesi İletişim ve Tasarım 2. Sınıf öğrencisiyim aynı zamanda Grafik Tasarımdan Çap yapıyorum.Bizim bölümümüzden olan veya yakın arkadaşlar kendilerini acaba nadıl geliştiriyorlar,neler düşünüyorlar derdim.Şans eseri bugün karşıma bu yazı çıktı,kimileri bölüm hakkında bilgiler kimileri de okul hakkındaydı.Ama benim için önemli olan bölüm hakkında ki değerlendirmeleriniz.Bu bölümde neler yapabiliriz?Aslında dediklerinize katılıyorum kendimizi belli bir alanda geliştirmeliyiz,tabi ki dediğiniz gibi okul da bu konuda yardımcı olmalı,,,ama olmayınca kendimizi kulüpler,çevre veya sizin yapmış olduğunuz gibi gazete vs. ile geliştirebiliriz.Ben de bu doğrultu da sizler gibi çalışan insanlarla iletişim içerisinde kalmak isterim.