Bir Sözün Ardında Bıraktıkları: Laissez-faire

Bir söz düşünün ki 200 senedir kendini sürdüren bir sistemin en önemli dinamiği ve dayanak noktası olsun. Bir söz düşünün ki günümüz politik, ekonomik ve sosyal yaklaşımlarının fikir babalığını yapsın.

Vincent De Gournay

Vincent De Gournay

Laissez faire (bırakınız yapsınlar) ifadesi 17. yüzyıl Fransa’sında özgürlükçü bir ifade olarak kullanılıyordu. Fakat o yıllarda herhangi bir sistemleşmeye tabi değildi. Sistemleşmeyi sağlayacak en önemli adım Gournay tarafından atıldı. 1750 yılında ünlü Fransız Fizyokrat Vincent de Gournay yazdığı bir mektubunda “Laissez faire et laissez passer, le monde va de lui même! (Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler, dünya kendi kendine gider)” ifadelerine yer vermişti. Bu sözün ardından Laissez-faire düşünce sistemi Dünya’da yayılmaya başladı.

Çağın önemli ekonomistlerinden olan Adam Smith’de Laissez-faire’den etkilenen düşünürler arasındaydı. Liberal ekonomiyi savunan Smith, ekonominin dışarıdan (devlet) bir müdahale olmadan kendi kendini sürdürebileceğini öne sürmüş ve bunu ekonomik anlamda sistemleştirmiştir (bkz. Invisible Hand). Son olarak 1930’lu yıllarda İngiliz ekonomist John Maynard Keynes tarafından düzenlenen bu düşünce sistemi günümüzde serbest piyasa ekonomisi (free market economy) adı altında birkaç ülke hariç bütün ülkeler tarafından kullanılır hale gelmiştir.

John Maynard Keynes

John Maynard Keynes

Serbest Piyasa Ekonomisi

Prof. Rıdvan Karalar tarafından yapılan tanıma göre serbest piyasa ekonomisi, ekonomik faaliyetlerin tam rekabet içerisinde yapılabildiği, sorunların çözümünün devlet müdahalesinden ziyade fiyat mekanizması (arz-talep dengesi) aracılığı ile gerçekleştiği ekonomi. Fakat günümüzde bu sistemi %100 uygulamayı başaran bir ülke yoktur ama dünyanın en büyük ekonomik gücü olan Amerika Birleşik Devletleri bu sistemi en aktif kullanan ülkelerin başında gelir. Türkiye’de piyasa ekonomisine 1900’lü yılların sonuna doğru geçiş yapmıştır.

Ayrılık

Her düşünce de olduğu gibi, laissez-faire üzerine de birçok ayrılık yaşanmıştır. Adam Smith ekonominin devlet müdahalesinden tamamen bağımsız olması gerektiğini ve tamamen kendi kendine dönmesi gerektiğini savunurken, Keynes “The End of Laissez-Faire” isimli kitabında Laissez-faire’nin tamamen bağımsız olmasının verimsiz olacağını, bu sistemin gene serbest olmasını ama tam rekabetin sağlanması açısından denetletilmesi gerektiğini savunmuştur. Keynes ayrıca, çözüm olarak fiyat mekanizmasının mı yoksa devlet müdahalesinin mi kullanılacağı hususunda olay bazlı yaklaşılması gerektiğini ve o durum için en uygun çözüm hangisi ise onun uygulanması gerektiğini belirtmiştir.

Rekabet

Rekabet, serbest piyasa ekonomisinin en önemli dayanak noktalarından biridir. Yan yana olan iki dükkandan hangisi daha verimli, farklı ve başarılı iş yapıyorsa o varlığını sürdürmeye devam eder. Başarısız olan şirket yeni çözüm yolları bulur. Ürün kalitesini artırır ve fiyatlarda düşmeye gider. Sonuç olarak başarısız olan kurum rekabete ayak uydurup başarılı bir şirket haline gelir ve bu döngü döner. Fakat rekabete ayak uyduramazsa iflasa mahkumdur -etik olarak tartışmaya açık-. Bu yolla iyi iş yapan ve başarılı olan şirketler iyice güçlenmeye başlarken diğer şirketler rekabete ayak uydurmaya çalışır ve katkı sağlayıcı yeni çözüm yolları üretir. Fakat, bazı durumlarda şirketler arasında rekabet olamaz. Öne çıkan şirket tekelleşmeye başlar ve istediği gibi fiyat şekillendirme hakkına sahip olur. Sonuç olarak rekabet ortamı bozulur ve dünyanın en büyük perakende satış marketi olan wall Mart bir fındık kıracağını 200 milyon USD’ye satabilir.

rekabet-kurumu-atama-baskan

Burada devreye Keynes’in öne sürmüş olduğu denetleyici mekanizmalar devreye giriyor. Bütün dünya ülkelerinde fiyatlardaki absürt artışı ve tekelleşmeyi önleyici denetim kurumları veya mekanizması vardır. Örnek olarak, Türkiye’de fiyat incelemeleri ve müdahaleleri devletten bağımsız olan Rekabet Kurumu tarafından yapılır. Özellikle liberalizmi benimsemiş olan ABD’de tekelleşmeye karşı ciddi bir yapılanmaya gidilmiştir.

 

Leave a Reply