Birkaç yıldır işlerini heyecanla takip ettiğim sanatçı; Arslan Sükan. Keşfetmeyi, araştırmayı seven ve bunları yaparken sizi de yolculuğuna sürükleyen bir yaratıcı. Bu yaz pek çok sergide işlerini gördüğümüz Sükan, yoğun temposuna rağmen bize de vakit ayırdı ve merak ettiklerimizi tüm içtenliği ile yanıtladı.
GazeteBilkent: Geçtiğimiz aylarda gerçekleşen serginizde çalışmalarınızı daha yakından inceleme fırsatı buldum. Eserler, biraz da sanatçıyı anlatır; yeni dokunuşlar ve izler keşfetmeyi, incelemeyi çok seviyorsunuz. Siz kendinizi nasıl anlatırsınız?
Kısaca bahsetmem gerekirse, araştırmayı ve gözlemlemeyi çok sevdiğim için hayatı ve hayatımdaki olayları da bir dedektif gibi sorgulayıp inceliyorum.
GazeteBilkent: Dijital dünyayı keşfetme ve fiziksel olanla karşılaştırarak yeni dokular, izler arama fikri ne zamandan beri ilgi alanınızda?
İnternetin hayatımıza girmesinden ve özellikle de sosyal medyanın hayatımızdan önemli bir süre almaya başlaması, benim bu konu üzerinde yoğunlaşmama sebep oldu diyebilirim. Fikir ise geçen sene bu yoğunlaşmadan kaynaklandı ve birdenbire aklıma geldi.
GazeteBilkent: Fotoğrafları çekerken herhangi bir planlamanız oluyor mu? Yoksa bunu doğal sürece mi bırakıyorsunuz?
Planlama önce geliyor ve sonrasında fotoğrafları çekmem gerekiyorsa çekiyorum veya uygun bulduğum fotoğrafları kullanıyorum genellikle. Son işlerimi, akıllı telefonların ekranlarını masaüstü tarayıcıyla tarayarak yaptım.
GazeteBilkent: Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden mezunsunuz. Fotoğrafçılık mesleğini seçme fikriniz mezun olduktan sonra mı gelişti, yoksa okurken de bu alana dair eğitim alıyor muydunuz?
Bilkent’ten mezun olduktan hemen sonra 3 aylığına New York’a gittim. 3 ay kalacaktım ama 7 sene kaldım. İlk 4 sene New York’ta iç mimarlık yaptım ve daha sonra sanatçı olmaya karar verdim. Sanat okuluna gitmedim.
GazeteBilkent: Bazı insanlar kendilerini düşünceleri sanat yaparak anlatırlar. Merak ettiklerini hatta keşiflerini bile sanat aracılığıyla gerçekleştirirler, sizin gibi. Yaratıcılığı bir mimarı yapı üzerine yansıtmak ve çektiği fotoğraflar ile anlatmak arasındaki fark nedir?
Mimaride ihtiyaçlara uygun fonksiyonel bir yapı yapmak gerekirken, sanatta böyle bir sınırlama yok. Dolayısıyla sanatta daha fazla bir özgürlük alanı söz konusu.
GazeteBilkent: Bu zamana kadar çalıştığınız fotoğraf sanatçıları kimler ve ne gibi projeler gerçekleştirdiniz?
Yaptığım işleri hep kendi başıma ürettim.
GazeteBilkent: Yurt dışında yaşıyorsunuz, fakat uzun bir süredir İstanbul’dasınız. İlham aldığınız şeylerden biri de bu şehir diyebilir miyiz?
Her yerden ilham almaya çalışıyorum. İstanbul’un birden fazla boyutu olan bir şehir olması da bana her zaman ilham veriyor.
GazeteBilkent: Yurt dışını ve Türkiye’yi kıyaslayarak, fotoğraf sanatçılığını yorumlayabilir misiniz?
Çok fazla kıyaslamamak gerektiğini düşünüyorum. Her yerin kendisine özgü özellikleri var. Fakat yurt dışında özellikle Amerika ve Avrupa’nın belli başlı şehirlerinde fotoğraf sanatının çok daha ileri bir seviyede olduğunu söyleyebilirim.
GazeteBilkent: Bu alanda ilerlemek isteyenlere vermek istediğiniz tavsiyeler var mı? Takip etmemizi önerdiğiniz sanatçılar kimler?
Sanat tarihini iyi öğrenmek lazım. Ondan sonra insan kendi yolunu buluyor zaten.
GazeteBilkent: Yeni projeleriniz var mı? Yakınlarda yeni bir sergi görebilecek miyiz?
Yeni projem seneye New York’ta Nisan ayında gerçekleşecek.
GazeteBilkent: Eserlerinizi Ankara’da da görmek isteriz. Farklı şehirlerde de sergi açma gibi bir fikriniz var mı?
Ankara’da da önümüzdeki sene bir sergi planım var.
GazeteBilkent: Çalışmalarınızı nereden takip edebiliriz?