Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır,
Uzak, çok uzak bir yerleri özlüyorum.
Gözlerim parke parke taş duvarlarda.
Açılıyor hayal pencerelerim.
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum…
Satırlarıyla başlayan Muhsin Yazıcıoğluna ait “Üşüyorum” şiiri bir mahkûmun dört duvar arasında kaleme aldığı birkaç umut dolu sözcükten çok daha fazlasını ifade eder, bugün bu yazıyı okuyan niceleri için. Tarihte bugün önemli bir devlet adamının, Muhsin Yazıcıoğlu’nun, vefatıyla bilinse de isminin arkasındaki kişiliği ve geçmişi çoğu kişi için bir muammadan ibaret olan Muhsin Yazıcıoğlu kimdir sorusunun cevabı ise kısaca yazımızın devamında saklı.
Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Elmalı Köyü’nde doğup büyüyen Yazıcıoğlu, Sivas milletvekilliği yapmış olmakla beraber Büyük Birlik Partisi’nin de kurucusu ve ilk genel başkanıdır. Siyasi kimliğinin haricinde bir düşünür ve yazar da olan Muhsin Yazıcıoğlu’nu yalnızca kalıplaşmış tanımlamalar çerçevesinde değerlendirmek ise oldukça güç ve eksik kalacaktır. Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde okurken, aktif olarak katıldığı cemiyetler sayesinde siyasete atılan Yazıcıoğlu, katıldığı Milliyetçi Hareket Partisi bünyesinde okuldan sonra da faaliyetlerine devam etmiş ve oldukça hızlı bir yükseliş göstermiştir. Yazıcıoğlu, ülkü ocaklarıyla başlayan kariyer hayatına siyasetin en hareketli dönemlerinden birinde başlamış ve özellikle 1970 ve 80 arasındaki komünist akımın etkisiyle değişen siyaset anlayışının içinde oldukça zorlu bir süreçten geçen MHP’de genel başkan müşavirliği yapmıştır. 12 Eylül 1980’de askeri yönetimin idareye el koymasıyla beraber MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında yargılanarak pek çok kişinin ölümüne ve halk içinde çatışmalara neden olduğu gerekçesiyle 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl cezaevinde kalmıştır. Mahkûmiyeti süresince oldukça zor zamanlar geçiren ve o zamanlarda dahi çevresindeki pek çok kişiye örnek olmaya devam eden Muhsin Yazıcıoğlu kendisiyle beraber suçsuz yere hapsedilen pek çokları gibi 80’ler döneminde oldukça ağır işkencelere maruz bırakılmış ve bu uzun hapis döneminin ardından suçsuz bulunarak beraatine karar verilmiştir.
Karanlık hapishane günlerinin ardından hala hapishanede siyasi suçlarla yargılanan mahkûm ve ailelerine yardım için kurulmuş olan Sosyal Güvenlik ve Yardım Vakfı’nda başkanlık yapan Muhsin Yazıcıoğlu, Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) tarafından Sivas milletvekilliğine seçildi. Kısa bir süre yaptığı milletvekilliğinden sonra ise partisinin görüş ve tutumlarına uymadığı gerekçesiyle birkaç milletvekili ile beraber MÇP’den ayrıldı. Bu ayrılık onun için bir son değildi çünkü insanlara ancak fikirleriyle yardım edebileceğini düşünen ve bir dava adamı statüsünü koruyan Yazıcıoğlu partiden ayrıldıktan sonra Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) kurucusu ve ilk genel başkanı olmuştu.
Özellikle son dönemlerde siyasi olarak pek çokları tarafından büyük bir önder olarak görülmesinin haricinde gelecek seçimler içinde oldukça zorlu bir miting maratonunun içerisindeydi. BBP’nin kuruluşundan itibaren yaptığı neredeyse bütün mitingleri kendi şahsi varlıklarıyla fonlayan Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları ülke içinde oldukça büyük bir kitleye de ses vermişlerdi.
Tam da tarihte bugün 2009 yılında Kahramanmaraş mitinginden Yozgat’a gitmek için bindiği helikopterin nedeni bilinmeyen sebeplerle düşmesi sonucu yanındaki beş kişiyle beraber vefat etti. Helikopterdeki hiç kimse kurtulamazken ağır kış şartları altında yapılan arama çalışmaları ise sonuçsuz kaldı. Arama kurtarma çalışmaları boyunca pek çok kanaldan canlı yayın yapılırken bütün insanların gözleri önünde yaşanan bu trajik ölüm Muhsin Yazıcıoğlu’nun pek çok yakını, seveni ve destekçisini de yasa boğdu. Hala helikopterin düşüşü ve yaşanan bu büyük trajedi konusunda bir suikast girişimine dair pek çok söylenti dolaşsa da kazanın asıl nedeni konusunda net bir bilgiye ulaşılamadı.
Yazıcıoğlu’nun bir toplantı sırasında söylediği şu sözler ise bu siyaset ve dava adamını bir nebze daha fazla anlayabilmek için yeterli olsa gerek.
Yoldan geliyoruz, şimdi yine yola gideceğiz. Hiçbirimizin garantisi yok. Ruh bir saniyeliktir, bir anda gidiverir. Ölümün de nasıl geleceği, ne zaman, ne şekilde geleceği belli değil. Bir saniyesine bile hükmedemediğiniz bir hayat için fırıldak olmanın bir anlamı yoktur. Dik duracağız doğru gideceğiz. Ben hayatım boyunca böyle gittim bundan sonrada böyle gideceğiz.
Muhsin Yazıcıoğlu
(1954-2009)…
Kaynakça
http://www.sozcu.com.tr/2017/gunun-icinden/muhsin-yazicioglu-kimdir-1755038/
http://www.aljazeera.com.tr/haber-analiz/milliyetci-hareket-partisi-mhp
https://www.antoloji.com/usuyorum-211-siiri/
Huriye Centilmen Kayacı
Yazılarınıza şöyle bir bakarken denk geldim bu başlığa. Canlı yayında nasıl da izledik bulunamayışlarını… O telefon konuşması hiç silinmez kulağımdan, ölüm çırpınışlarına bir ülke tek nefes şahit olduk da hiçbir şey yapamadık. Mekanları cennet, sizin kaleminiz de hep böyle pek olsun!