Endüstri 4.0’ın devinim kazanması sonucunda yapay zekalar pek çok iş alanında boy göstermeye başladı. Sanayide üretimden tutun da; fikri mülkiyet alanında reklamlara kadar pek çok alanda yapay zekalar yeri doldurulamaz bir statü kazandı. Pek tabii, yapay zekaların amacının, insan hayatını kolaylaştırmak, tekdüzeleşmiş sistemleri otomasyona çevirerek verimi arttırmak, zamandan tasarruf etmek olduğu düşünülünce; bilim dünyasında bu denli yer almalarında şaşılacak bir durum yoktu.

Gelgelelim, yapay zekanın pozitif bilimlerden sonra sosyal bilimlerde de kullanılmaya başlanması büyük yankı uyandırdı. IBM tarafından geliştirilen AI (Artificial Intelligence) ROSS, hukuk alanında kullanılan ilk yapay zeka olarak karşımıza çıktı.

AI ROSS, icra-iflas alanında hizmet vermek üzere geliştirilmiş; avukat, hukuki danışman ve içtihat kaynağı benzeri sıfatlarla işleyen bir yazılım. Ross, verilen hükümler, karar gerekçeleri, soruşturmalar ve savunmalar neticesinde kendini yenileyebilen ve hukuk dünyasının değişimini öğrenebilen sisteme sahip.

ROSS Intelligence CEO’su Andrew M. J. Arruda, Ross’u geliştirmekteki amaçlarının, avukatların binlerce sayfalık dökümanları taramasına gerek kalmaksızın, gerekli verileri süzerek ve her türlü ilgili içtihatla ilişkilendirerek hukuki sürecin hızlandırılması olduğunu paylaştı. Ross’un kapasitesinin Ceza Hukuku, Vergi Hukuku ve İş Hukuku başta olmak üzere pek çok alanda geliştirilip daha geniş kapsamlı hizmet vermesi için çalıştıklarını belirtti.

Öte yandan, şirket Ross’un duruşmalarda kullanılmayacağını belirtti. Zaten yapay zekaların sunduğu veri güvenilirliği ve bu verilerin müvekkilin ne derece lehine sonuç doğuracağı yönünde bir uzlaşı bulunmamakla birlikte; günümüz şartlarında yapay zeka avukatların bir davada hangi pozisyonda bulunacağı da usuli bir düzenlemeye tabi tutulmamıştır.

Ross’un start-up takımı.

Amerika’da yaşanan en büyük dolandırıcılık vakalarından biri olan Bernie Madoff’un davasında da kullanıldığını açıklayan IBM, veri toplama konusunda Ross’un davanın gidişine büyük katkısı olduğunu paylaştı. Akabinde, ünlü hukuk bürolarından Baker&Hostetler Hukuk Bürosu AI ROSS’u işe aldığını açıkladı.

ROSS’un gerçek kişi hukukçuların istihdamı açısından ne gibi riskler teşkil ettiğini tahmin etmek oldukça güç. Çünkü ROSS, duruşmalara katılamayacak ve ‘şimdilik’ hukuk alanına özgülenmiş bir arama motoru gibi faaliyet gösterecek. Dolayısıyla gerçek kişi hukukçuların önüne bir set çekmektense, hukuki kaynaklara ulaşmada kolaylık sağlayacağı kanısındayım.

Bu bağlamda ROSS’un usul ekonomisine katkıda bulunacağını düşünüyorum*. Usul ekonomisi, yargılamanın makul süre içinde, makul bir düzende ve gereksiz giderler yapılmaksızın tamamlanmasını ifade eden bir ilkedir. ROSS’un mevzuat algoritmaları arasından en benzer ve en güncel seçimi yapabiliyor olması, şüphesiz ki sonuca en kestirme yoldan ulaşılabileceği anlamına gelir. Dolayısıyla ‘makul süre’ şartını sağlar. Benzer olarak, kaynakları kronolojik olarak teker teker taraması, kaynak atlamadan ve ortaya çıkan çelişkileri tespit ederek ayıklaması, yargılamanın ‘makul düzende’ ilerlemesine yardımcı olur. Yazılı kaynaklar ve diğer avukatlık harcamaları olmaksızın tarama yapabiliyor olması ise yargılama giderlerini asgari düzeye indirecek ve ‘gereksiz giderlerin yapılmaması’ şartını sağlayacaktır.

ROSS’un usul ekonomisine katkısının yanı sıra, avukatların da ROSS’u kullanırken zamandan tasarruf edeceği kanısındayım. Zira ROSS’un platformu, IBM’e 2011 yılında Jeopardy (Merv Griffin’in genel kültür yarışması) kazandıran Watson (dil işleme yetenekli bilişsel bilgisayar) üzerine kurulmuş. Dolayısıyla avukatların doğal dildeki sorularını da doğrudan işleyip yüksek derecede alakalı cevaplar verebiliyor. Bu nedenle bir dosyadaki verilerin teker teker veritabanına dökülmesine kıyasla daha hızlı arama yapılabiliyor.

Watson Jeopardy’de yarışırken.

Sonuç olarak, ROSS usul ekonomisi ilkesine hizmet edecek bir yapay zekadır. Farklı hukuk sistemleri ve hukuk dalları alanında yapılan aramalarla kendini geliştirebilecek bir sistem üzerine kurulmuştur. Uzun vadede gerçek kişi avukatlara rakip çıkacağı mümkündür. Fakat kısa vadede bir rakipten çok, yargılama sürecini hızlandıracak bir araç olacağı kanısındayım.

 

(*) Usul Ekonomisi İlkesi: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:

MADDE 30- (1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.

 

KAYNAKÇA:

  • https://www.cnbc.com/2017/02/17/lawyers-could-be-replaced-by-artificial-intelligence.html
  • http://www.dailymail.co.uk/sciencetech/article-3589795/Your-AI-lawyer-IBM-s-ROSS-world-s-artificially-intelligent-attorney.html
  • https://www.ntv.com.tr/teknoloji/ilk-robot-avukat-goreve-basliyor,0cvqy_XBnUesBjsVu1izQQ
  • http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/02/20110204-2.htm

Leave a Reply