Herkese merhaba. Bugün farklı bir konseptle karşınızdayım. Artık Psikoloji hakkında yazılar da girmek niyetindeyim. İlk olarak, hoşuma giden Psikoloji konularından birisi olan Atıf Teorileri’nden başlamak istedim. Hem Sosyal Psikoloji hem de Örgütsel Davranış dersleri kapsamında rastlayacağınız bu konuda, 5 tane alt başlıktan bahsedeceğim. Fakat, önce atıf nedir onu açıklayayım. Atıf, bir davranışın sebebinin açıklamasıdır. Atıf teorileri de davranış sebeplerinin farklı şekillerde açıklanmasını içeriyor. Şimdi atıf türlerinden bahsedeyim.

  1. İçsel Atıf: Bu atıf türü, davranışların bireyin karakter özelliklerinden kaynaklandığını savunan atıf türüdür. Örnek olarak, bir takım çalışmasında yer alan kişilerden birinin kötü performans sergilemesi ve bunun sebebinin o kişinin tembel birisi olarak gösterilmesi verilebilir.
  2. Dışsal Atıf: Bu atıf türü de davranışların bireye etki eden dış faktörlerden kaynaklandığını savunan atıf türüdür. Örnek olarak yine bir takım çalışmasında yer alan kişilerden birinin kötü performans sergilemesi ve bunun sebebinin o kişinin bir arkadaşıyla yaşadığı ciddi kavga olarak gösterilmesi verilebilir.

Bu iki atıf türü dışında günlük hayatta sık sık yaptığımız bazı atıfsal hatalar mevcut. Ben öne çıkan 3 tane hatadan bahsedeyim:

  1. Temel Atıf Hatası: Davranış sebeplerinin abartı derecesinde, dışsal sebeplerdense içten sebeplere bağlanma eğiliminden doğan hatadır. Yani her ne durumda olunursa olunsun, davranış sebeplerinin dış etkenler olmadığı ve hedef kişinin kendisinden kaynaklandığını söylemektir. Mesela bir kişi her kötü davranışında (eğer bu kötü davranışlar devamlı olarak sergilenmiyorsa) kişiliğiyle suçlanıyorsa bu suçlamayı yapan kişiler temel atıf hatası yapmaktadırlar. Peki bu hatayı neden yaparız? Bunun sebebi, bir kişinin sergilediği davranışları izlerken o kişiye odaklanmamız ve kişinin içinde bulunduğu durumun ve koşulların fark edilmeyip arka planda kalması olarak gösteriliyor.
  2. Yapan – Gözleyen Önyargısı: Bir kişinin; başka kişilerin davranışlarının sebeplerini o kişilerin karakter özellikleri olarak yorumlarken, kendi davranışlarının sebeplerini ise dış faktörler olarak yorumlamaya olan eğiliminden doğan hatadır. Örneğin; bir sınavdan herkesin düşük not aldığı bir sınıf mevcut ve bir öğrenci, arkadaşlarının düşük not almasının sebebinin onların sorumsuzluğu olduğunu düşünürken kendinin düşük not alma sebebini sınav esnasında başının ağrıması olarak düşünmesi. Bu hatanın sebebi de göreceli olarak diğer kişilerin davranışlarının, insanın doğası gereği durumdan duruma değişmeyeceğini düşünüp kendimizin ise durumdan duruma farklı şekillerde davranabileceğimizi düşünmemizdir. Aynı zamanda biz, bizlere etki eden dış faktörlerin farkında olabilip başkalarına etki eden dış faktörleri kolay kolay fark edemeyiz. Bu durum da Yapan – Gözleyen Önyargısı’na sebep olmakta.
  3. Kendini Yontan Atıf Hatası: Bu hata, “kendi menfaatine göre atıfta bulunma” diye açıklanabilir. Bir kişi sınavlarda başarılı olduğu zaman “bunu ben başardım, ben iyi not aldım” diyorsa fakat sınavlarda başarısız olduğu zaman “hoca kötü not verdi, hoca yüzünden düşük not aldım” diyorsa bu atıfsal hatayı yapmış oluyor. Yani bu hata türüne şöyle de diyebiliriz: Başarıları özümseme, başarısızlıkları dış sebeplere bağlama eğiliminde olmak. Bu hatanın sebebi de kişilerin kendini iyi gösterme çabası olarak yorumlanabilir.

Umarım ilginizi çekmiştir. Başka bir Psikoloji konusunda görüşmek üzere…

Leave a Reply