Vücudumuzla temas halinde olan ilk teknoloji kol saatiyle başladı, fakat son günlerde bileklikler kalp ritmini, vücut sıcaklığını, kandaki temel besin oranlarını, tansiyonu ölçerek bir takım mucizeler yaratır hale geldi. Kimi zaman bizlerin yaşam kalitesi yükselten, kimi zaman sağlıklı hayata teşvik eden bu teknolojiler, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğe destek veriyor. İşte size bu ay tanıtılan ve gelecekte kollarınızda yerini alacak üç bileklik:
[box_dark]Yeni Parolanız: Kalp ritminiz[/box_dark]
Şifrelerimiz, banka kartlarımız ve anahtarlarımız aklımızda veya cebimizde taşımamız gereken onca şeyden yalnızca birkaçı. Geçtiğimiz ay Bionym şirketi tarafında tanıtılan ‘Nymi’ adındaki bileklikler, tüm bu sorumluluklarımızı tek bir teknoloji altında birleştiriyor. En basitinden bulunduğumuz ortamda parolalı eşyalarımızı güvenle otomatik etkinleştirebilen bu bileklikler, sadece kişiye özel olan EKG( Elektrokardiyogram) yardımıyla biyometrik sensör kullanılarak geliştirildi. Ayrıca entegre edilmiş hareket sensörü, tek hareketimizle arabanın kapısını açmamızı, fırının derecesini ayarlamamızı veya müziğin sesini kısmamızı sağlıyor. Nymi sadece bileğinize takıp tuşuna bastığınız sürece çalıyor, yaptığı her hamle için de sizi titreşimle haberdar ediyor. Kısacası, Nymi bileğinizde ise kontrol ve güç sizde oluyor.
Şu sıralar ön satışı 160 TL civarı fiyatlardan başlayan Nymi, 2014’ün bahar aylarında üretilmeye başlanacak. Ancak esas sorun ‘Nymi ile ödeyin’, ‘Nymi varsa fırınınızı ayarlamak çok kolay’ gibi özelliklerin henüz diğer aletler üzerinde bulunmaması. Diğer bir deyişle Nymi’e kısa sürede sahip olabilirsiniz ancak kullanmanız için Nymi’yi etkinleştirebileceğiniz ürünlere de sahip olmanız gerekmekte.
Şirketin iyileştirmeye çalıştığı en önemli konu ise, Nymi’nin yarattığı güvenlik sorunu. Size ait olan Nymi, kötü amaçlı kişilere geçtiğinde Bionym tarafından etkisiz hale getirilebilir, ancak siz de canlı olarak o kişilerin elinde iseniz pek çok maddi tehlikeyle karşı karşıyasınız demektir.
[box_dark]Kişisel Klimalarınızla Tanışın[/box_dark]
Isınmanın da serinlemenin de dünyadaki doğal kaynakların hızla azalmasında büyük bir paya sahip olduğu herkesçe bilinen bir gerçek. Yalnızca Türkiye’de her yıl hyaklaşık 194 milyar kilovata varan elektrik ve 45 milyar metreküpe varan doğal gaz tüketimi gerçekleşiyor. Bu rakamlara, cebimizden çıkan paralar ve de kaynakların sınırsız olduğu gerçeği eklenince iş içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Peki ya sıcaklık kontrolü klimalar ve kaloriferler yoluyla değil de bir termoelektrik bileklikle mümkün olsaydı?
Bu yıl MIT’de 7.si düzenlenen Making And Designing Materials Engineering Competition (MADMEC)’da kupayı kaldıran ‘Wristify’ isimli ekip işte bu bileklikleri tasarladı. Bireysel termal rahatlığı sağlamak amacıyla yola çıkan ekip, aslında derimize birtakım yanıltıcı oyunlar oynuyor. İnsan teninin ısıya karşı aşırı duyarlılığı kullanılarak kısa süreler içinde üşüme veya sıcaklık hissi bireye verilebiliyor. Bilekteki 0.1 °C artış veya azalış tüm vücutta birkaç santigrat dereceye kadar sıcaklık değişimi yaratabiliyor. Dışarıdaki ısıyla vücut ısısı arasındaki dengeyi yakalamanın esas hedef olduğu bileklikler, ilk 15 prototip denemesinde oldukça etkili sonuçlara ulaştı. Termoelektrikten yararlanılarak tasarlanan bileklikler şu an bile saniyede 0.4 °C’ lik sıcaklık değişim kapasitesine sahip.
Wristify ekibinin tasarladığı ürünün dijital ekranında dış sıcaklık, bireyin sıcaklığını ve vücudun saniyedeki sıcaklık değişimi gözlemlenebiliyor. Lityum polimer batarya ile 8 saate kadar çalışan bu bileklik geliştirilmeyi, önümüzdeki dönemlerde insanlığa hizmet etmeyi ve dünyayı kurtarmayı hedefliyor.
[box_dark]Sağlıklı Yaşamı Otomatikleştirin[/box_dark]
Sürekli kalori hesabı yapmaktan, sağlıklı mıyım diye endişelenmekten, saatlere ve tablolara bakmaktan yorulduysanız Airo Health’in sizin için geliştirdiği bir fikir var. AIRO bilekliklerin içine yerleştirilen spektrometre uyku, stres, beslenme, spor gibi sağlığımızın üzerinde büyük etkiye sahip 4 konuda size yardımcı oluyor. Her besin yapı taşının farklı renk özelliklerine sahip olmasından yola çıkan uzmanlar, geliştirdikleri sensörle kana bakarak sarı, yeşil ve kızılötesi gibi renklerin tespit edilmesini sağlıyorlar. Örneğin çok yağlı veya çok şekerli bir besin yediğinizde AIRO’nuza bakarak besinlerle ilişkili olarak yanan ışıkları görebiliyorsunuz. Dahası, sürekli bileğinizde bulundurduğunuz bu alet o an aldığınız kalori değerlerini verebiliyor, ancak bu değerler ambalajın üzerinde yazandan daha farklı olabiliyor.
AIRO tıpkı iyiliğinizi düşünen bir arkadaş gibi size tavsiyeler de veriyor. Kalp atışlarınızdan yola çıkarak stres seviyenizi ölçüyor ve stresin en üst derece olduğu anlarda telefonunuza sakin olmanızı, hava almanızı veya egzersiz yapmanızı öneren bir bildirim yollayabiliyor. Ne kadar süre derin veya hafif uyuduğunuzu veri tabanına kaydediyor, sizi en uygun anda titreşim ile uyandırabiliyor. Spor salonunda ne yaktığınızı, ne kadar yorulduğunuzu gösteriyor. 300 TL’den ön satışı başlayan ve bir sene sonra kullanımına başlanacak bu ürün, sizi yakından ilgilendiren 4 faktörü analiz ederek yaşamınızın her anına sağlık katıyor.
[box_light]Referans:[/box_light]
http://web.mit.edu/newsoffice/2013/madmec-design-competition-1017.html
http://www.engadget.com/2013/10/28/airo-wristband/