Sosyal ilişkiler insanlar için oldukça önemlidir. Kaliteli sosyal ilişkileri olan kişilerin mutluluk oranı da diğer kişilere kıyasla çok daha fazla. Ayrıca bu kişiler hayattan daha fazla zevk aldıklarını da ifade ediyorlar. Hem daha çeşitli hem de daha geniş bir sosyal çevreye sahip olmak da mutluluk oranını daha fazla arttırıyor. Bunun sebebi ise yalnızca bir kişi ile bütün duygusal ihtiyaçları gidermek yerine farklı duygusal ihtiyaçları farklı kişilerle karşılayabilmek. Yani örneğin, mutlu anları bir kişiyle ve üzgün anları başka bir kişiyle paylaşmak mutluluğu daha fazla arttırıyor. Hem kaliteli hem de çeşitli bir sosyal çevreye sahip olmak mutluluk açısından önemli.
Yeni bir kişiyle yakın arkadaş olmak yerine eski arkadaşlara ulaşmak ve onlarla tekrardan konuşmaya başlamak kişilerin sosyal hayatını daha etkili bir şekilde çeşitlendirebilir çünkü yeni tanışılan birisiyle yakın olabilmek için ortalama 200 saat harcamak gerekebilir. Ancak çoğu insan eski arkadaşlara ulaşmayı “fazla” garip bulabiliyor ve eski yakın arkadaşlardan gelecek desteği ve pozitif duyguları azımsayabiliyor.
Yapılan yeni bir çalışmada ise insanların kaç tane eski arkadaşıyla bağlarının koptuğunu, bu bağları tekrardan kurmak konusunda ne kadar istekli olduklarını, eski arkadaşlarına ulaşma konusunda ne kadar çekingen olduklarını ve insanların eski arkadaşlarına ulaşmasının nasıl teşvik edileceği araştırılmış. Sonuçlara göre insanlar eski arkadaşlarına ulaşma konusunda ya tarafsız ya da negatif bir tutum sergiliyor. İletişim kurmaktan ziyade insanlar eski arkadaşlarından haber almaya daha istekli. Bu da insanların, eski arkadaşlarla bağlantı kurmaktan ziyade onlarla iletişime geçme veya iletişim için ilk adımı atmakta çekingen olduklarını gösteriyor olabilir. Deneye katılan kişilerin neden eski arkadaşlarına ulaşmak istemedikleri de araştırılmış ve en yaygın verilen cevaplar araştırmacılar tarafından ortadan kaldırıldığında bile çoğu kişi eski arkadaşlarına ulaşmamış. Bu durum insanların aslında bu konuda ne kadar inatçı veya çekingen olabileceklerini gösteriyor olabilir. Deneye katılanlar eski arkadaşlarını ne kadar fazla yabancı hissederse onlara o kadar az ulaşmışlar. Katılımcıların yabancılarla konuşma veya iletişime geçme ile ilgili anksiyeteleri azaltıldığında ise katılımcıların eski arkadaşlarına ulaşma oranı üçte iki oranında artmış.
Sonuç olarak eskiden yakın olunan kişilerle tekrardan iletişime geçmek çoğu kişi için zor gibi duruyor. Bunun sebebi ise eskilerin artık bizlere yabancılaşmış olması olabilir çünkü yabancı insanlara karşı hissedilen anksiyete azalınca deneydeki katılımcıların eski dostlarına ulaşma oranında artış gözlenmiştir. Sosyal ilişkiler insanlar için oldukça önemli olduğundan dolayı kendisini yalnız hisseden kişilerin yabancılara karşı hissettikleri anksiyete ortadan kaldırılırsa bu kişilerin belki de eskiden yakın oldukları kişilerle iletişime geçme oranı artabilir ve yalnızlığı bu şekilde aşabilirler.
KAYNAKÇA: Aknin, L. B., & Sandstrom, G. M. (2024). People are surprisingly hesitant to reach out to old friends. Communications Psychology, 2(1). https://doi.org/10.1038/s44271-024-00075-8
